ABD yönetimi, Gazze’ye insani yardımların artırılması amacıyla İsrail hükümetine 30 günlük bir süre tanıdığını duyurmasının ardından İsrail ordusu, 16 Ekim’de insani yardım taşıyan 50 tırın Gazze Şeridi’nin kuzeyine ulaştığını bildirdi. İsrail’in ifadesine göre, Ürdün tarafından gönderilen gıda, su ve tıbbi malzeme içeren tırlar, ‘güvenlik denetimlerinden’ sonra Kral Hüseyin Köprüsü ve Erez sınır kapısından geçiş izni aldı. ABD’nin yaptığı uyarıda, eğer yardım geçişi sağlanmazsa Amerikan askeri yardımlarının bir kısmının kesilebileceği belirtilmişti. 13 Ekim’de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin imzasıyla gönderilen mektup, Biden yönetiminden İsrail’e yöneltilen en ciddi yazılı uyarı olarak değerlendiriliyor. ABD’nin, askeri yardımı kesme tehdidi, ‘verilen sözlerin tutulmaması karşısındaki öfkenin bir işareti’ olarak yorumlandı. Blinken ve Austin’in uyarısı ise İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki askeri operasyonları sürdürdüğü bir dönemde yapıldı. Mektupta, ABD’nin kötüleşen insani duruma dair derin endişeleri dile getiriliyor ve İsrail’in geçen ay kuzey ile güney arasındaki insani yardım akışının yaklaşık yüzde 90’ını engellediği vurgulanıyor. İsrailli kaynaklar, mektubu değerlendirdiklerini ve ülkenin bu konuyu ciddiye alarak ABD’li muhataplarıyla endişeleri ele alma planında olduğunun altını çizdi. Daha önce İsrail, kuzeydeki Hamas üyelerini hedef aldığını ve insani yardım akışını durdurmadığını ifade etmişti. İsrail medyası, Gazze’nin kuzeyindeki 5 bin kadar Hamas savaşçısını teslim olmaya zorlamak üzere hükümetin bir ‘abluka’ planı üzerinde çalıştığını bildirdi. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Başkanı Antoine Renard, Gazze’nin sürekli bir acil durum içerisinde olduğunu ve bölge halkının yalnızca BM kuruluşları aracılığıyla sağlanan yardımlara bel bağladığını belirtti. ABD, İsrail’in en büyük silah tedarikçisi konumunda olup İsrail ordusu, geçmişte Gazze’de yürütülen operasyonlarda büyük ölçüde ABD’den temin edilen silahları kullanmıştır. Mektup içeriğinde, çeşitli tahliye emirleriyle yerinden edilen 1.7 milyondan fazla kişinin Gazze’nin sahil şeridinde dar bir alanda sıkıştığı ve ölümcül salgın hastalıklarla karşılaşabileceği belirtiliyor. ABD, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesine dair derin endişeler taşıdığını ifade ederken, İsrail hükümetinden bu durumu değiştirmek için acil ve sürekli tedbirler alması talep ediliyor. İki bakan, önlemler alınmamasının Amerikan politikalarını etkileyebileceğini kaydediyor. Mektup, insani yardımların engellenmesi durumunda askeri desteğin kısıtlanmasının Amerikan yasaları çerçevesinde olduğunu da hatırlatıyor. Ayrıca, İsrail’in kış gelmeden günde en az 350 kamyonun ana geçitlerden ve yeni bir ek geçitten Gazze’ye girişine izin vermesi, ayrıca el-Mevasi bölgesindeki halkın iç bölgelere geçişine olanak tanıması gerektiği vurgulanıyor. Mektupta, İsrail hükümetinin kuzey Gazze’nin izolasyonuna son vermesi gerektiği ifade edilerek, sivillerin zorla tahliye edilmeyeceği konusunda yeniden teyit vermesi isteniyor. Salı günü Washington’da düzenlenen bir basın toplantısında, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, mektubun ‘kamuoyuna açıklamak amacı gütmeyen özel bir diplomatik iletişim’ olduğunu belirtti. İsrail, 7 Ekim 2023’te 1200 vatandaşının ölümüne yol açan Hamas saldırısı sonrasında başlattığı Gazze operasyonunu, hedefinin terör örgütü olduğunu ve kendini savunduğunu ifade etti. Ancak Gazze’deki yetkililer, çatışmalarda çoğunluğu sivil 42 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildiriyor. Hakan Fidan, Ankara’da düzenlenen Filistin’in Geleceği Konferansı’nda, AKP hükümetinden İsrail’e yaptırım uygulanması çağrısında bulundu ve bu ülkenin ‘ekonomik, askeri ve siyasi’ bir bedel ödemesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, Fidan, İsrail’in boykot edilmesi gerektiğini de vurguladı.
İklim aktivisti Greta Thunberg, Azerbaycan'ın Türkiye üzerinden İsrail'e petrol taşıdığını ileri süren protestoculara destek verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise bu iddiaları "tamamen asılsız" olarak nitelendirerek yalanladı....
Devamını Oku..