ABD Seçimlerinin Ukrayna’daki Askerler Üzerindeki Etkisi
Dükkanının önündeki cam kırıklarını temizleyen Inna, ülkesinin kaderinin 8 bin kilometre uzaktaki Amerikalıların oylarıyla belirleneceğinin farkında. Rus bombası sonucunda camları kırılan Inna’nın dükkanı, Zaporijya’daki savaşın izlerini taşıyor. Yolda oluşan 10 metrelik bomba krateri bu durumu kanıtlar nitelikte. Inna, “Kadın olan Kamala Harris’in kazanmasını ve bize destek olmasını umuyoruz,” diyor ve devam ediyor: “Seçimlerin sonucuyla ilgili endişelerimiz var. Düşmanı yenmek istiyoruz!” Ukrayna’daki güçlerin bunu başarmak için Amerika’nın yardımına ihtiyaçları var.
Putin’in barış görüşmeleri için öne sürdüğü şartlara Ukrayna’nın cevabı ise ‘Öneriler mantıksız.’ Ukrayna’da cepheye ikmal baskısı artarken, 40’lı ve 50’li yaşlardaki erkekler de askerlik yapmaya çağrılmakta. Trump, “Zelenskiy tarihin en büyük pazarlamacısı, ABD’ye her geldiğinde 60 milyar dolarla dönüyor,” şeklinde ifadelerde bulunuyor. Ayrıca, Rusya’nın Poltava’daki askeri eğitim merkezine yapılan saldırıda en az 51 kişi yaşamını yitirdi.
Kiev, 2023’te cephe hattında Rus güçlerini püskürtmek amacıyla Zaporijya’dan karşı taarruza başladı. Ancak hedeflerini gerçekleştiremediler ve hayatta kalma mücadelesine yöneldiler. Cephe hattındaki Ukrayna askerleri sürekli olarak Rus saldırılarına karşı koymaya çalışıyor.
Demokratların başkan adayı Kamala Harris’in kazanması durumunda askeri yardımın artarak devam edeceği söyleniyor, ancak bu yardımlar Cumhuriyetçiler tarafından yönetilen bir Kongre tarafından kısıtlanabilir. Amerika, şimdiye kadar Ukrayna’ya 50 milyar dolardan fazla askeri hibe sağladı. Ancak Donald Trump seçilirse bu desteğin devamı pek olası görünmüyor. Eğer Ukrayna mevcut savaş koşulları altında bir ateşkese razı olursa ya da toprak vermek zorunda kalırsa, Zaporijya gibi şehirler ikiye bölünebilir. Bu durum, 1950’lerden beri Kuzey ve Güney Kore arasında süregelen ancak savaşı resmi olarak sonlandırmayan bir duruma benziyor. Trump, savaşı sona erdirmek için “bir şeyler yapacağını” belirtti ve Ukrayna’nın belli miktarda toprak kaybetmesi gerektiğini savundu.
Amerika’nın bir diğer seçeneği, Ukrayna’ya olan desteğini tamamen çekmesi olur ki bu da Rusya’nın Ukrayna topraklarının çoğunu ele geçirmesine yol açabilir. Ukrayna’nın işgal altındaki toprakları geri alma olasılığı ise giderek azalmaktadır. Kiev’in cephedeki tıkanıklığı, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği destekle ilgili tartışmaları alevlendiriyor.
Andriy, ABD yapımı zırhlı araçlardan oluşan bir birliğin komutanı. Bu araçlar, asker sevkiyatı için kullanılmadıklarında ağaçlar arasında gizlenerek bekletiliyor. Andriy, yardım durursa cephedeki yükün piyadenin omzuna kalacağını belirtiyor ve “Elimizdeki ile savaşacağız ama herkes biliyor ki Ukrayna bunu tek başına başaramaz,” diyor. Andriy ve arkadaşları, 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimini kaygıyla bekliyor. Bu belirsizlik, cephedeki planlamalar kadar daha fazla askeri yardım için yapılan siyasi müzakereleri de etkiliyor. Kiev özellikle Avrupa müttefikleri, savaşın desteklenmesinde Amerikan liderliğine sıkı sıkıya bağlı. Andriy, “Yardıma daha az açık bir adayın önde olduğunu duyduğumuzda bu sinir bozucu oluyor. Ancak geri adım atmıyoruz,” diyerek seçimlerin cephede ne kadar takip edildiğini aktarıyor.
Milyarlarca dolarlık Batı yardımı, Ukrayna hükümetinin bazı alanlarda reform yapmasını sağladı. Kiev, bu anlamda desteklenmeye değer bir aktör olduğunu gösterme çabası içinde. Ancak bu tür ilerlemelerin Rusya’nın lehine giden cephe durumuyla gölgelenip gölgelenmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. Bir ordunun gücü, toplumun motivasyonu ile doğru orantılıdır düşüncesinden yola çıkarak, Rus askerlerinin vahşetini bizzat deneyimlemiş biriyle görüşmeye gidiyoruz. Lyubov’un kızı ve torunları, işgalin başlangıcında ABD’ye kaçtı. Onunla, işgalci askerler Komyshuvakha’daki evini yıktıktan sonra iki yıl önce konuşmuştuk. Cephe hattına yakın yaşamasına rağmen iki yıl öncesine göre daha mutlu görünüyordu. Ona, yeni evinin sıcak ortamında Ukrayna’nın savaşı sonlandırmak için müzakere yapıp yapmaması gerektiğini soruyorum. Soruma “Ya canlarını verenler ne olacak?” diye yanıt veriyor ve ekliyor: “Savaş, Kırım, Luhansk ve Donetsk’in Ukrayna toprağı olduğu, 1991 sınırlarına ulaştığımızda biter.”
Ukrayna’daki haber programları ABD seçimlerini sürekli olarak işliyor. Kamala Harris, Ukrayna’nın tercih edilen adayı olarak öne çıkıyor. Ancak ülkenin güney ve doğusunda savaşın derhal sona ermesini isteyen, Donald Trump’ın başkanlığını bir fırsat olarak gören artan bir kitle var. Rus askerleri tarafından baskı altındaki Pokrovsk’ta yaşayan birçok kişi bu görüşte. Buradaki halk, işgalin başlangıcında müzakereler gerçekleştirilmesi ve ardından gelen ölümlerin önlenmesi gerektiğini düşünüyor. Kiev ve Moskova, 2022’nin ilk aylarında görüşmelere başladı, fakat Rus savaş suçlarına dair delillerin ortaya çıkması diplomatik çabaları durdurdu. Ukrayna’nın savaşmaya devam etme kararlılığı güçleniyor. Konuştuğumuz bir kadın, “Toprak candan değerli değil. Bu savaşı durdurmalıyız ve bunu nasıl yapacağını bilen kişi Trump,” diyor. 11 yıldır Rusya’nın saldırıları altında yaşayan bazı Ukraynalılar artık bitkin durumda. Ukrayna parlamentosunda partiler üstü bir şekilde mücadelenin sürdürülmesine destek veriliyor, ancak Volodimir Zelenskiy’nin “zafer planı” olarak sunduğu planın net bir zaman çizelgesine sahip olmaması eleştiriliyor.
Lyubov, başkan adayıyla ilgili bir isim vermekten kaçınıyor ve “Bizi desteklemeye devam edecek. Ukrayna’nın gerçekten dostu olanın kazanmasını istiyorum. Ama kim olacağını bilemiyorum,” diyor. Onun bu sözleri, ülkede giderek artan bir şekilde hissedilen zor bir çelişkiyi yansıtıyor. Büyük bir kesim, Rusya’nın yenilgisini dile getirirken aynı zamanda ölümlerin en kısa sürede sona ermesini arzuluyor. ABD müdahil olma isteği ile izolasyonculuğu arasında savrulan siyasi dalgalanmalar, Ukrayna’da dikkatle izleniyor ve hissediliyor. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana, Ukrayna egemenliği için savaşmak zorunda kaldı. Kendini jeopolitik bir tektonik plakanın üstünde bulan Kiev, Batı ile olan ilişkilerini geliştirmeye çalıştığında Moskova’nın karşı atakları ile yüzleşmekteydi. Rusya’nın geniş çaplı işgali karşısında parçalanmamak için Kiev’in Amerika’nın yardımına ihtiyaç duyduğu aşikardır.