Başlık: ABD Seçimlerinde Başkanlık Yarışı Başa Baş mı Geçecek?
Kaynak: Getty Images Yazan: Anthony Zurcher Unvan: BBC Kuzey Amerika Muhabiri 5 Kasım 2024 Güncelleme: 7 saat önce
Son dönem ABD siyasi tarihinde, hiç başkanlık seçimi öncesinde yapılan anketler bu kadar yakın sonuçlar vermedi. Daha önceki seçimlerde de küçük farklarla tamamlanan seçimler oldu. Örneğin, 2000 yılında George W. Bush ile Al Gore arasındaki başkanlık yarışı gibi. Ancak o dönemde anketler, kazanabilecek aday hakkında bir öngörü sunmaktaydı. 2016 yılındaki seçimlerdeyse anketler yanıltıcı sonuçlar vermişti. O yılki kamuoyu yoklamaları, Hillary Clinton’ı fazla öne çıkarmış ve yarışın son anlarında Donald Trump’ın elde ettiği ivmeyi gözden kaçırmıştı. Fakat bu kez, durum oldukça farklı bir seyir izliyor. Hiçbir aday hakkında net bir belirti yok.
2024 ABD Seçimleri’nde Cumhuriyetçi Parti, Senato’yu kazandı. Biden, “Trump’ı yenmeliyiz, yenmeliyiz, yenmeliyiz” derken, Trump ise “Kaybedersem 2028’de yeniden aday olmayacağım” dedi. Başkanlık seçimleri süresince eyaletlerden gelen sonuçlara göre Trump, Harris’in gerisinde delege sayısında 230-165 önde görünüyor. Trump, ABD’deki kritik yedi eyaletten biri olarak kabul edilen Kuzey Carolina’da seçimi kazandı.
Yapılan anketlerin sonuçları, ulusal ölçekte ve seçim sonuçlarını belirleyecek olan yedi kritik ve çekişmeli eyalet arasında hata paylarıyla birlikte değerlendiriliyor. İstatistikler ve örneklem grubu büyüklükleri göz önüne alındığında, her iki adayın da önde olabileceği sonuçları ortaya çıkıyor. Siyasi uzmanlar ve seçim kampanyası stratejistleri de bu belirsizlikten rahatsız durumda.
Anketler bazı sürpriz sonuçlar da sundu. Bunlardan en dikkat çekeni, Cumhuriyetçi adaylara oy verme eğiliminde olan Iowa eyaletinde yapılan güvenilir bir anketin, Kamala Harris’i önde göstermesiydi. Ancak büyük çaplı anketlerin ortalamalarına dayanan tahmin modelleri, sonucun bir yazı tura atışına kalacak kadar yakın olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak seçim sonucunun belirsizliği, bunun asla net olmayacağı anlamına gelmiyor. Her iki tarafta birkaç puanlık bir hareketle, tek bir aday tüm çekişmeli eyaletleri aniden kazanabilir. Sandığa gidecek seçmen sayısında yapılan modellemeler anketlere yansımaktadır. Daha fazla kadının oy vermesi, kırsal bölgelerde yaşayanların seçimde aktif olması ya da genç seçmenlerin sandıklara yönelmesi, nihai sonuçları önemli ölçüde değiştirebilir. Ayrıca kilit demografik gruplar arasındaki hareketlilik de sürpriz sonuçlar doğurabilir.
Trump, kampanyasında öngörülen Afrika kökenli Amerikalı genç seçmenler ve Latin kökenli erkekler arasında gerçekten bir oy artışı elde edebilir mi? Yoksa geleneksel olarak Cumhuriyetçi adayları destekleyen banliyö kadınları, Harris’in umduğu gibi yüksek oranla ona oy mu verecek? Sıkı bir destekleyici tabanı olan yaşlı seçmenler, Demokratlar kanadına kayabilir mi? Bu konuya dair kesin yanıtları, seçim sonrası göreceğiz. Belki de geriye dönüp baktığımızda her şey netleşecek. Fakat şu an sonucu bildiğini iddia eden herkes, hem kendini hem de çevresindekileri aldatıyor demektir.
Mavi Duvar – Kırmızı Duvar ABD’nin çoğu eyaletinde başkanlık seçiminin sonucu neredeyse kesin diyebiliriz. Ancak sonucu belirleyecek yedi kritik eyalet mevcut ve bunlar arasında da daha çekişmeli olanlar var. Her iki aday için de üç temel eyaletin kazanılması, Beyaz Saray’a giden kapıyı açan anahtar olabilir. Mavi ve Kırmızı Duvar kavramları, tarihi olarak Demokratlar veya Cumhuriyetçiler tarafından tercih edilen eyaletler için kullanılmaktadır. Harris’in Demokrat Parti’yi temsil eden “mavi” duvarı, Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin’i kapsıyor. Trump, 2016 seçiminde bu eyaletleri küçük farklarla kendi lehine çevirmeyi başarmıştı. Joe Biden, 2020’de bu eyaletleri yeniden partisine kazandırdı. Harris, bu eyaletleri kazanır ve delege dağılımında bazı farklılıklar olan Nebraska’da bir bölge elde ederse, sonuç netleşebilir. Bu durum da Harris’in kampanyasının son döneminde neden çoğunlukla buralarda zaman geçirdiğini açıklıyor. Harris, son kampanya mitingini de Pennsylvania eyaletinin Philadelphia kentinde gerçekleştirdi. Mitingde seçtiği yer, Sylvester Stallone’un Rocky serisindeki ünlü merdivenlerle tanınan sanat müzesi oldu.
Trump’ın “kırmızı duvarı” ise ABD’nin doğu ucunda yer alıyor. Burası Pennsylvania’dan başlayıp, güneyde Kuzey Carolina ile Georgia’ya kadar uzanıyor. Cumhuriyetçi aday, bu eyaletleri kazanırsa, diğer çekişmeli eyaletlerdeki sonuçlar ne olursa olsun, iki delege farkla zafer elde ediyor. Bu nedenle, son bir haftada Kuzey Carolina’da düzenlediği beş seçim mitinginin sebebi anlaşılabilir.
Pennsylvania, her iki aday için de kilit üç eyalet arasında yer alıyor ve delege sayısı burayı büyük bir siyasi savaş alanı haline getiriyor.
ABD’nin Geleceği Tüm bu seçim matematiği ve modellerinin arasında kaybolan şey, bu başkanlık seçiminin tarihi önemi. Harris ve Trump, göç, ticaret, kültürel meseleler ve dış politika konularında oldukça farklı bakış açıları sunuyor. Seçilecek başkan, federal mahkemeler dahil, Amerikalıların yönetimini nesiller boyu etkileyecek bir yapı oluşturabilecek.
ABD’nin siyasi manzarası, son dört yılda her iki partinin demografik yapısındaki değişimleri yansıtacak şekilde önemli ölçüde değişti. Cumhuriyetçi Parti, Trump’ın liderliğinde mavi yakalı ve düşük gelirli seçmenlere daha fazla hitap eden popülist bir yapıdan farklılaşarak, on yıl öncesine oranla çok başka bir hale geldi. Demokrat Parti’nin tabanını hala genç seçmenler ve Afrikalı Amerikalılar oluşturuyor. Fakat, parti giderek daha fazla zengin oyuna güvenmeye başladı.
Seçim sonuçları, Amerikan siyasetinde son sekiz yılda görülen bu sarsıcı değişimlerin, ülkenin siyasi haritasını nasıl dönüştürdüğüne dair ek kanıtlar sunabilir. Bu değişimlerin, gelecekteki başkanlık seçimlerinde bir taraf lehine avantaj sağlama potansiyeli bulunuyor. 1970 ve 1980’lerde Cumhuriyetçiler, başkanlık yarışlarında belirleyici bir üstünlüğe sahipti. Beyaz Saray’ın kapısını açan eyaletlerde sürekli olarak çoğunluğu elde ediyorlardı. Ancak bu seçim, yüzde 50-50 bir yarışa dönüşebilir. Bu durum, ilerleyen Amerikan başkanlık siyasetinde de geçerli olacak demektir.