Başlık: AB’den Türk Devletlerine ‘KKTC’ Tepkisi
Kaynak: Getty Images
Yazan: Yusuf Özkan
Unvan: BBC Türkçe
Twitter: @ozkanyusuf
Bildirdiği Yer: Lahey
8 saat önce
Türk Devletleri Teşkilatı’nın (OTS) Kırgızistan’da gerçekleştirdiği zirveye Kuzey Kıbrıs’ın “gözlemci” olarak davet edilmesi, Avrupa Birliği’nde (AB) endişeye yol açtı. AB üyesi Kıbrıs Rum Yönetimi’nin karşı çıktığı bu davete, Brüksel de kayıtsız kalmadı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, daveti sert bir dille eleştirerek bunu, “Kıbrıslı Türk ayrılıkçı oluşumunu meşrulaştırma çabası” olarak nitelendirdi. Borrell, 7 Kasım’da yaptığı yazılı açıklamada, “Avrupa Birliği, OTS’nin Kıbrıslı Türk ayrılıkçı varlığı olan sözde ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gözlemci statüsü vererek meşrulaştırma girişimlerini reddetmektedir,” ifadelerini kullandı.
Bu girişimlerin “üzücü” ve “Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nda yer alan Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü ilkesine aykırı” olduğunu vurgulayan Borrell, AB’nin yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığını yineledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, sadece Türkiye tarafından tanınmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başkent Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 11. zirvesinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın yanı sıra “KKTC Cumhurbaşkanı” unvanıyla Ersin Tatar da gözlemci olarak yer aldı. Tatar ve Orban, Temmuz ayında Azerbaycan’da yapılan Türk Devletleri Liderleri Zirvesi’ne de gözlemci sıfatıyla davet edilmişti.
Kıbrıs Rum Yönetimi, uluslararası alanda adanın hukuki temsilcisi olan AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti na göre, Türkiye, “OTS’yi sahte devlet KKTC’yi teşvik etme aracı” olarak kullanıyor. AB Dönem Başkanı Macaristan’ın başbakanı Orban ile Ersin Tatar’ın OTS zirvesine davet edilmesini “ciddi bir eksen kayması” olarak değerlendiren Rum yönetimi, yaşadığı “hayal kırıklığı ve hoşnutsuzluğu” AB yönetimine bildirdi ve birlikten gerekli önlemleri almasını talep etti.
Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar, Rumların tepkisini eleştirerek zirvede “KKTC’yi temsil etmekten gurur duyduğunu” belirtti. Tatar, Kıbrıs sorununa dair Türk tezlerinin diğer liderlere aktarılması açısından bu daveti oldukça önemli buluyor. Temmuz ayında Azerbaycan’daki zirve sonrası Rum Yönetimi’nden gelen tepkilere yanıt olarak Tatar, “61 yıldır Kıbrıslı Türkleri ezmek amacıyla her türlü baskıcı politikaları sürdüren Güney Kıbrıs, bizim nefes almamıza dahi karşı çıkacak,” ifadelerini kullanmıştı.
Tatar, Rumların Türkleri “tecrit yoluyla kontrol altına alarak” öne sürdükleri şartları kabul ettirmek istediğini savundu. AB yönetimi, Orban’ın Türk liderlerinin zirvesine katılmasından rahatsızlık duymakta. AB’ye göre, üyelerin “bağımsız diplomatik girişimleri”, birliğin tutarlı dış politikasıyla çelişiyor. Bu nedenle, Orban’ın Macaristan ve AB dış politikaları arasındaki farkın farkına varması bekleniyor.
Josep Borrell, Orban’ın 5-6 Temmuz tarihlerinde Şuşa’da gerçekleşen OTS Zirvesi’ne katılması sonrası, Macaristan Başbakanı’nın AB adına dış temsil yetkisi bulunmadığını belirtmiş, Orban’ın toplantıya kendisini temsilen katıldığını açıklamıştı. Borrell, AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun OTS ile ilişkilerini ilerletmek için Orban’a herhangi bir yetki vermediğinin altını çizdi.
Hollanda’da, geçtiğimiz yıl "cezaevine girersem devletten destek alırım" düşüncesiyle kasıtlı olarak yaşlı bir kadına otomobille çarpan Türk vatandaşı Yılmaz Ç., cezasını tamamladıktan sonra Türkiye'ye sınır dışı edilecek. Utrecht...
Devamını Oku..