Kaynak: Getty Images Yazan: Güven Özalp Unvan: Brüksel Twitter: @GUVENOZALPBXL 19 Kasım 2024 – Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Gazze’deki gelişmeler nedeniyle İsrail ile olan siyasi diyaloğun askıya alınması önerisini geri çevirdi. Bu teklif, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’den gelmişti ve hala görevdeki son günlerine yaklaşırken gerçekleşti. Borrell, alınan karara saygı göstermekten başka bir şey yapamayacağını belirterek, AB’nin uluslararası krizlere karşı yaklaşımını eleştirdi. 2019’da göreve geldiğinde, Ukrayna, Rusya ve Ortadoğu’nun AB’nin önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını vurgulayan Borrell, beş yıl süresince bu konuların Brüksel’in gündeminde daha olumsuz bir şekilde yer kapladığını ifade etti. Değişmeyen tek şu ki, Borrell sürekli artan uyarılar yapıyor. Ajax – Maccabi Tel Aviv maçından sonra, Hollanda hükümetinin düşmesi şimdilik engellendi. Ukrayna, Kuzey Kore’ye karşı ilk kez savaştığını duyurdu. AB, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen 3 milyar euro ile Ukrayna’ya silah alacak. Amsterdam’da yasak olmasına rağmen yapılan protestolarda, birçok Filistin yanlısı kişi gözaltına alındı. Borrell’in uyarıları 18 Kasım’daki toplantıda zirveye ulaştı. Borrell, ilk göreve başladığında verdiği mesajların birinde, “Avrupa Birliği güç dilini kullanmayı öğrenmelidir” demişti. Bu toplantıda ise, “Güç dilini kullanabilmek için birliğiniz olmalı. Eğer birlik değilseniz, gücünüzü gösteremezsiniz. Birçok kez birlik olamadık ve tartışmalar çok uzun sürdü” diye ekledi. Papa, Gazze’de ‘soykırım’ incelemesi yapılması gerektiğini bildirdi ve Borrell, “Dünyada yaşanan olaylar sizi beklemiyor. Sadece düşünüyor olduğunuz için Rusya savaşını durdurmuyor” ifadelerini kullandı. Jeopolitik bir güç olabilmek için, daha birleşik bir duruş sergilemek, ortaklara daha yakın olmak ve dünya genelinde daha gerçekçi bir yaklaşım benimsemenin şart olduğunu vurguladı. Geçmişte adım atılmıştı İsrail ile ilişkiler, AB’nin son dönemde karşılaştığı en büyük bölünme konularından biri. Aslında, İsrail, AB’nin sürekli olumlu ilişkiler geliştirdiği bir ülke değil. Üye ülkeler on yıl önce de, Gazze nedeniyle İsrail’e karşı yaptırımlar uygulamaktan çekinmemiş ve oybirliği sağlamada bu kadar zorlanmamışlardı. 18 Kasım’daki toplantıda bu önerinin reddedilmesinde öncülük eden ülkeler, Almanya, Polonya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Hollanda, o dönemde de Ortaklık Konseyi’nin benzer bir sebeple askıya alınmasına onay vermişlerdi. Borrell, şu an atılan adımların geçmişte yaşananlarla kıyaslandığında zayıf kaldığını belirtirken, “2012’de Ortaklık Konseyi askıya alındı, on yıl boyunca da kapalı kaldı. Kimse de bir şey söylemedi” dedi. Görüş ayrılıkları ve her üyenin ulusal çıkarlarının farklı olmasının, şu an atılacak adımların önündeki en büyük engel olduğunu ifade eden Borrell, bu farklılıkların yakın gelecekte aşılıp aşılamayacağını sorguladı. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları ile ilgili değerlendirmede bulunan Borrell, “Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesiyle bu mesele dört bin gün önce başlamıştı, belki cevabımız daha kararlı ve güçlü olmalıydı” dedi. “Tarih, sonunda bizi zor zamanlarla yüzleşmek durumunda bıraktığında, yaptıklarımızla değerlendirecek” diyerek duyduğu hoşnutsuzluğu ifade etti. AB, Ukrayna’ya genel olarak destek vermeye devam etmekle birlikte, tüm üye ülkelerin aynı görüşte olmadığını belirtmek önem arz ediyor. Bu durum, özellikle mali destekle ilgili tıkanıklıkların sürmesine yol açıyor. Ukrayna konusunda her aşamada bölünmelere rastlamak mümkün. Macaristan, Ukrayna’ya mali destek vermek ve Rusya’yla yakın ilişki konusunda diğer ülkeler için sorun teşkil eden bir tutum sergiliyor. Genelde AB’nin genel politikalarını belirlemede önderlik eden Almanya, bu süreçte diğer çoğu ülkenin Rusya’yla direkt ilişkilerini kesmesine rağmen Moskova ile temas kurmaya devam etti. Ayrıca, sağlanan askeri ekipmanların, özellikle uzun menzilli füzelerin Ukrayna tarafından nasıl kullanılacağı konusunda farklı tutumlar mevcut. İkinci Trump dönemi ile birlikte, Avrupa Birliği’nin bölünme konularına ABD ile olan ilişkilerin de eklenmesi olası görünüyor. Bazı üye ülkeler şimdiden farklı bir yol izleme sinyalleri vermeye başladı. Ortak hareket zorlaştı Borrell’in sürekli olarak “Daha fazla birlik olmalıyız” mesajı vermesinin geçerli nedenleri var. AB uzun müddettir ekonomiden ticarete, çevre konularından uluslararası krizlere kadar birçok alanda ortak hareket etmekte zorluk çekiyor. Avrupa Birliği, uzlaşı kültürü üzerine kurulu bir yapı olmasına rağmen, son zamanlarda üye ülkelerin ortak çıkarlarının önceliği yerine ulusal çıkarları ön plana almaları, bu sorunun en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Görüş ayrılıklarının belirginleştiği karar alma mekanizmasında oybirliği yerine nitelikli oy çokluğu sisteminin daha fazla alanda uygulanması gerektiği dikkati çekiyor.
Kaynak: Getty Images Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Muhammed Deyf hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu. 21...
Devamını Oku..