Orijinal Başlık: AB’den Türk Devletlerine ‘KKTC Tepkisi’
Yazı: Yusuf Özkan, BBC Türkçe Twitter: @ozkanyusuf Lahey, 8 Kasım 2024 Türk Devletleri Teşkilatı’nın (OTS) Kırgızistan’da gerçekleştirdiği zirveye Kuzey Kıbrıs’ın “gözlemci” olarak davet edilmesi, Avrupa Birliği (AB) içerisinde endişelere yol açtı. AB üyesi olan Kıbrıs Rum Yönetimi’nin itiraz ettiği bu davet için Brüksel de kayıtsız kalmadı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, daveti sert bir dille eleştirerek bunu “Kıbrıslı Türk ayrılıkçı yapısını meşrulaştırmaya yönelik bir girişim” olarak nitelendirdi. Borrell, 7 Kasım’da yaptığı yazılı açıklamada, “Avrupa Birliği, OTS’nin Kıbrıslı Türk ayrılıkçı varlığını, uluslararası alanda tanınmayan ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, Bişkek’teki zirve de dahil olmak üzere gözlemci statüsü vererek meşrulaştırmaya yönelik tekrar eden çabalarını reddediyor” ifadesini kullandı. Bu çabaların “üzücü” ve “Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nda belirtilen Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü ilkesine ters” olduğunu vurgulayan Borrell, AB’nin yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığını yineledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yalnızca Türkiye tarafından tanınmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başkent Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 11. zirvesinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın yanı sıra “KKTC Cumhurbaşkanı” sıfatıyla Ersin Tatar da gözlemci olarak yer aldı. Tatar ve Orban, Temmuz ayında Azerbaycan’da yapılan Türk Devletleri Liderleri Zirvesi’nde de gözlemci sıfatıyla davet edilmişti.
Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye’nin OTS’yi sahte devlet KKTC’yi teşvik etme aracı olarak kullandığını öne sürerek tepki gösterdi. AB Dönem Başkanı Macaristan’ın başbakanı Orban ile Ersin Tatar’ın OTS zirvesine davet edilmesinin “ciddi bir eksen kayması” olduğunu savunan Rum Yönetimi, yaşadıkları hayal kırıklığını ve memnuniyetsizliklerini AB yönetimine ilettiklerini belirterek, birlikten gereken önlemleri almasını talep ettiler.
Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar ise Rumların tepkilerini eleştirerek, zirvede “KKTC’yi temsil etmekten onur duyduğunu” ifade etti ve Türk tezlerinin diğer liderlere aktarılması açısından bu daveti oldukça önemli bulduğunu vurguladı. Tatar, Temmuz ayında Azerbaycan’da yapılan zirve sonrası Rum Yönetimi’nden gelen tepkilere karşılık, “61 yıldır Kıbrıslı Türkleri baskı altında tutmaya çalışan Güney Kıbrıs, bizim nefes almamıza bile karşı çıkacak” demişti. Tatar’a göre Rumlar, Türkleri “tecrit ederek” kabul ettirmeye çalıştıkları koşulları öne sürmekte. AB yönetimi ise Orban’ın Türk liderlerinin zirvesine katılmasından rahatsızlık duyuyor.
AB, üye ülkelerin “bağımsız diplomatik girişimlerinin” birlik politikasıyla çeliştiği görüşünde. Bu nedenle Orban’ın Macaristan ve AB dış politikaları arasındaki ayrımı anlaması bekleniyor. Josep Borrell, Orban’ın 5-6 Temmuz tarihlerinde Şuşa’da yapılan OTS Zirvesi’ne katılması sonrasında Macaristan Başbakanı’nın AB adına dış temsil yetkisi bulunmadığını belirtmiş, Orban’ın toplantıya ülkesini temsilen katıldığını vurgulamıştı. Borrell, AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun OTS ile ilişkilerini geliştirmek için Orban’a hiçbir yetki vermediğini de eklemişti.