Orijinal Başlık: Almanya ve Fransa’da kriz: Avrupa Birliği’nin motoru duruyor mu?
Kaynak: Getty Images Yazan: Güven Özalp Unvan: Brüksel Twitter: @GUVENOZALPBXL 6 Aralık 2024, 10:37 +03 Avrupa Birliği’nin motoru olarak kabul edilen Almanya ve Fransa’daki ekonomik sorunlar ve siyasi belirsizlik, Brüksel’de kaygıyla izleniyor. Bu iki ülke birlikte hareket ettiğinde, Avrupa Birliği’nde istenmeyen sürprizlerin yaşanma olasılığı hemen hemen sıfır. Bu durum, hem ekonomik hem de siyasi kararlar için geçerli. Hatta Avrupa Birliği’nin ideolojisi ve toplumun her alanını etkileyen kararların büyük ölçüde bu iki ülke tarafından belirlendiğini söylemek mümkün. Ancak son zamanlarda Almanya ve Fransa arasındaki iş birliği, eski Başbakan Angela Merkel dönemindeki düzeyde değil.
İki ülke, Ukrayna’daki askeri stratejiler, Mercosur anlaşmasına yönelik tutum, Avrupa savunma politikası ve enerji meseleleri gibi konularda farklı bakış açılarına sahip. Gelinen bu noktada, ideal bir ortaklık olmaktan uzaklaşan bu iki ülkedeki iç sorunlar ve siyasi belirsizlik, etki alanlarını azaltmış durumda. Almanya’da koalisyonun çözülmesi, erken seçim tartışmalarını gündeme getirirken, Fransa’da da bu hafta hükümet görevden alındı. Eğer iki ülkedeki iç sorunlar çözüme kavuşmazsa, bu durumun Avrupa Birliği’nin tamamını etkilemesi kaçınılmaz görünüyor.
‘Avrupa’nın işleyebilmesi için büyük ülkelerin istikrarlı olması gerekir.’ Koalisyon hükümetinin çökmesinin ardından, Şubat 2025’te erken seçim kararı alan ve sorunlar yumağı ile baş başa kalan Almanya, Fransa ise üç ay görevde kaldıktan sonra Ulusal Meclis tarafından hükümeti düşürülen bir konumda. İtalyan Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, 5 Aralık’ta gerçekleştirdiği konuşmada, bu iki ülkenin istikrarının Avrupa Birliği sistemi için son derece kritik olduğunu vurguladı: “Avrupa’nın düzgün işlemesi için, Avrupa Birliği’nin büyük ülkeleri, Fransa ve Almanya ile birlikte İtalya’nın da istikrarlı olması gerekmektedir.”
Kaynak: Getty Images İki ülkedeki sorunlar ve siyasi kriz ortamı, küresel olarak en üst düzeye ulaşmış sınamalarla çakışıyor. Bir yanda belirsizliği süregelen Ukrayna savaşının durumu, diğer yanda ABD’de yaklaşan ikinci Donald Trump döneminin etkileri mevcut. Bunun yanı sıra Ortadoğu’da boyut değiştirme riski barındıran çatışmalar ve muhtemel bir ticaret savaşı da küresel zorluklar arasında. Bu tür bir ortamda Avrupa Birliği’nin en fazla ihtiyaç duyduğu unsurlardan biri liderlik. Yani motorun aksamadan işlev görmesi gerekiyor.
Almanya ekonomisi, Trump riski altında. Almanya’nın en büyük ekonomik gücü olan ihracat, şu anda zorlu bir süreçten geçiyor. Sezon ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat, eylülde bir önceki aya göre %1,7 düşerken sanayi üretimi de %2,5 geriledi. Eğer bu durum devam ederse ve ekonomi rayına oturmazsa, olumsuz etkilerin komşu ülkelerden başlayarak yayılacağı ifade ediliyor. Aşırı sağın etkileri giderek arttığı bu ortamda Şubat’taki seçimlerin sonuçları, ülkenin geleceği açısından belirleyici olacak. Ancak yeni bir koalisyon hükümetiyle durumun düzeleceği umudunu da taşıyorlar.
Fransa’da krizin çözülmesi zor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu yılın Haziran ayında düzenlenen seçimlerin ardından Michel Barnier’i başbakan olarak atadı. Ancak Barnier, 4 Aralık’ta Ulusal Meclis tarafından görevden alındı. Bu durum, 1962’den bu yana bir ilki oluşturdu. Barnier, modern Fransa tarihinin en kısa süre görevde kalan başbakanı oldu. Fransa’daki hükümetin düşmesiyle birlikte yalnızca hükümetin durumu değil, aynı zamanda politikanın seyrini de etkileyen büyük sorunlar var. Macron, yeni başbakanın daha önceki sorunlarla başa çıkmak zorunda kalacağını biliyor.
‘Avrupa’nın hasta adamı’ ifadesi Fransa için sıkça kullanılıyor. Euro bölgesinin ikinci en büyük ekonomisine sahip olan Fransa, ciddi ekonomik sorunlarla da yüz yüze. Yapılan analizlerde, borç, bütçe açığı ve yüksek faiz oranları nedeniyle Fransa’daki durumun Almanya’ya kıyasla daha kritik seviyeye geldiği öne sürülüyor. Fransa yeni bir bütçe hazırlamak zorunda kalacak; Macron’a göre bu bütçenin, normal şartlarda 20 Aralık’a kadar Ulusal Meclis’ten geçmesi gerekecek. Eğer Fransa ekonomisi olumsuz bir kriz içeresine girerse, bunun etkileri ülke dışına taşacak gibi görünüyor. Siyasi belirsizlik ve ekonomik zorluklar bir araya geldiğinde, yapılan değerlendirmelerdeki karamsarklık artıyor. Brüksel’deki yorumcular, siyasi istikrarsızlığın 2027 yılına kadar sürme ihtimalinden bahsediyor. Fransa için Brüksel’de ve medya da “Avrupa’nın hasta adamı” yorumu yaygın olarak tartışılıyor.