Russia Today’in genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan geçtiğimiz günlerde, üst düzey Alman subaylar arasında Rusya sınırındaki Kırım Köprüsü’nü hedef alma planları hakkında yapılan tartışmaların yer aldığı 30 dakikalık bir ses kaydını kamuoyuna duyurdu.
Sızan ses kaydında üst düzey Alman subayları, olası bir siyasi karara yanıt olarak Taurus füzelerinin konuşlandırılmasını tartışıyor. Bu füzelerin Kırım Köprüsü’nü etkili bir şekilde yok edip edemeyeceğinin teknik yönlerini araştırıyorlar ve Ukrayna’nın bunları Almanya’nın istihbaratı ve teknik desteği olmadan kullanma olasılığını tartışıyorlar.
Hatırlanacağı üzere 8 Ekim 2022’de Kerç Köprüsü olarak da bilinen Kırım Köprüsü hedef alınmıştı ve saldırıyı Ukrayna üstlenmişti. Köprü, Rusya anakarasını, Moskova’nın 2014 yılında yasa dışı olarak ilhak ettiği Kırım’a bağlıyor.
Bu skandalın ışığında Vatikan’da konuyu ele alan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kapsamlı bir soruşturma sözü verdi ve ses kayıtlarının yayınlanmasını “son derece ciddi bir konu” olarak değerlendirdi. Ayrıca Alman makamlarının olayla ilgili titizlikle ve hızla kapsamlı bir soruşturma yürüttüğünü aktardı.
Söz konusu ses kaydının yer aldığı görüşmede, Alman Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ingo Gerhartz’ın, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’a brifing vermesinin de yer aldığı bildirildi. Alman Savunma Bakanlığı, sızdırılan sese ilişkin koşulları aktif olarak araştırıyor ve ülkenin Askeri Karşı İstihbarat Servisi’nin (MAD) gerekli tüm önlemleri aldığını vurguluyor. Alman subaylar arasındaki görüşmenin internet üzerinden Webex platformu üzerinden gerçekleştiği belirtiliyor.
Scholz içerikten ziyade sızıntıya öncelik veriyor
Scholz, kayıtların içeriğinden çok sızıntının kendisi hakkında endişeli görünse de, Almanya açısından sonuçlarının ciddi olması bekleniyor.
Kuzey Akım’ın ABD tarafından, Karadeniz’deki gemilerinin ise İngilizler tarafından vurulduğu yönündeki iddialarını kanıtlayamayan Rusya, Batı ittifakına karşı avantajlı bir pozisyon yakaladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov’un da ifade ettiği gibi kayıt, Batılı ülkelerin Ukrayna’daki çatışmalara doğrudan dahil olduğunun açık bir kanıtıdır.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron’a, Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın Ukrayna’da Rusya’ya karşı bir ordu toplama girişiminde bulunmasının akıbetini hatırlatmakla yetindi. Ancak mevcut durum, tehdit içermesi ve suçun işlendiğine dair somut deliller içermesi nedeniyle çok daha ciddidir.
Eğer Alman şansölyesi, Alman ordusunun Berlin’den yönetilmediğini açıkça kabul ederse, bu durum durumu daha da karmaşık hale getirecekti. Şu andaki durum tam olarak budur.
Muhalefet partisi Almanya İçin Alternatif’in (AfD) parlamento grubu savunma politikaları sözcüsü Rüdiger Lucassen, skandalı şöyle anlatıyor: “Rus yetkililer, kaydedilen içeriği Almanya’nın savaşa doğru gidişinin göstergesi olarak yorumluyor. ilgili memurlar, federal hükümetin Almanya’nın çatışmaya katılımını engelleme çabalarına doğrudan karşı çıkıyor. Savunma Bakanı Pistorius’un bakanlığı üzerindeki kontrolünü sürdürmek için çabaladığı açık. Ayrıca, Taurus füzelerinin teslimatına ilişkin farklı politikası başbakanınkinden belirgin şekilde farklı. “
2. Dünya Savaşı sonrasında konuşlandırdığı 200.000 askerin önemli bir kısmını geri çeken ABD’nin şu anda ülkede 35.000 civarında askeri personeli bulunuyor. Alman subayların ABD Ordusu’nun Rusya’ya karşı stratejisini Şansölye ve Federal Parlamento’nun bilgisi dışında uygulaması nedeniyle ilave müdahaleye gerek yok gibi görünüyor.