Antalya Diplomasi Forumu (ADF), Türk diplomasisinin en büyük markalarından biridir. Diplomasiye odaklanarak bir boşluğu dolduran forum, türünün köklü uluslararası forumları arasında yerini alma yolunda ilerliyor. Bu, Türk kurumlarının üst düzey organizasyon kapasitesini gösteriyor. 2021’den beri düzenlenen ADF, dış ilişkileri ilerletmek ve uluslararası siyasi gündemleri belirlemek için faydalı bir araçtır.
Forumun üçüncüsü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde 1-3 Mart tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi. Türkiye, 19’u devlet başkanı, 52’den fazla bakan ve çeşitli uluslararası kuruluşlardan 60’a yakın temsilcinin de aralarında bulunduğu 148 ülkeden yaklaşık 4.700 kişiyi ağırladı. kuruluşlar. Foruma siyasetçiler, diplomatlar ve diğer devlet yetkililerinin yanı sıra akademisyenler, milletvekilleri, güvenlik uzmanları, gazeteciler, girişimciler, iş adamı danışmanları, aktivistler ve öğrenciler de katıldı.
Forum süresince çeşitli konularda 50’den fazla oturum gerçekleştirildi. Ayrıca birçok yan etkinlik de düzenlendi. Forum, farklı ülkelerin temsilcileri arasında ikili görüşmeler için bir platform sağladı. Forum sırasında bazı eyaletlerin yetkilileri ikili anlaşmalara bile imza attı.
2022’de patlak veren Ukrayna-Rusya savaşı ve son beş ayda İsrail’in Gazze halkına yönelik zulmü nedeniyle bu yılın teması, uluslararası çatışmaların diplomatik kanallar yoluyla çözülmesinin önceliğini vurgulamak amacıyla “Kargaşa Zamanlarında Diplomasiyi Geliştirmek” olarak belirlendi. Tema, dünyanın şu anda yaşadığı çalkantılı dönemde barışçıl çözümleri keşfetmenin bir yansıması ve yolu olarak hizmet ediyor.
ADF, Türkiye’yi küresel diplomasinin merkezine koyuyor
Öncelikle ADF sayesinde Türkiye uluslararası politikanın merkezi haline geldi. Türkiye, çok sayıda üst düzey yetkiliye ev sahipliği yaparak ve onlara uluslararası konuların tartışılacağı ortamlar sağlayarak, yalnızca Türkiye’nin diplomasisini, dış ilişkilerini ve diğer devletlerle dostluğunu geliştirmeyi değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel düzeyde sürdürülmesinde uluslararası iş birliğinin geliştirilmesine de katkıda bulunmayı amaçlıyor. değerler.
ADF, uluslararası düzenin çöküşü ve temel uluslararası normların ihlali nedeniyle mevcut küresel siyasi, ekonomik ve güvenlik dinamiklerini tartışmayı amaçlıyor. Forum, iklim değişikliği, düzensiz göç, doğal afetler, salgın hastalıklar, yapay zeka, yeni teknolojiler, uzay diplomasisi, yabancı düşmanlığının yükselişi, İslamofobi, ticaret savaşları ve terör faaliyetleri gibi küresel sorunların tartışılacağı bir platform sağladı.
Ayrıca barış için yeni bir paradigma, çağdaş uluslararası sistemik krize dair içgörüler, uluslararası ticaretteki sorunlar, devletler ve bölgeler arasındaki karşılıklı bağımlılık, artan bağlantı, gıda ve su güvenliği, enerji arzı, eğitim, kadınlar, gençlik gibi diğer birçok küresel mesele ve arabuluculuk çabaları katılımcılar tarafından tartışıldı.
Forumda bu genel konuların yanı sıra pek çok bölgesel konu da tartışıldı. Asya-Pasifik, Avrasya, Afrika, Latin Amerika, Orta Asya, Balkanlar, Karadeniz ve Ortadoğu’nun temel sorunları ve dinamikleri masaya yatırıldı. Bu panellerin temel amacı bölgesel işbirliğinin, sürdürülebilir kalkınmanın ve göç yönetiminin geliştirilmesiydi.
Forumda özellikle Afrika ve Ortadoğu’ya odaklanıldı. Afrika kıtası ve Orta Doğu bölgesi ile ilgili çeşitli paneller düzenlendi. Katılımcılar “Afrika Rönesansı”nı, Afrika ülkelerinin potansiyelini ve Afrika devletlerinin özellikle Sahel bölgesindeki siyasi istikrarına yönelik alternatif çözümleri tartıştılar.
Gazze ve Ortadoğu meselelerini ele almak
ADF’de Orta Doğu sorunları da geniş ölçüde tartışıldı. Ancak forumda tartışılan asıl Ortadoğu meselesi Gazze’deki durumdu. Gazze ile ilgili ilk oturum, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği’nin oluşturduğu Gazze Temas Grubu üyeleri tarafından düzenlendi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Gazze panelinde, bazı üye ülkelerin dışişleri bakanları, Gazze’de devam eden katliamı durdurma çabaları ve İsrail’in vahşetini ele aldı.
Ortadoğu’ya ilişkin düzenlenen ikinci panelde ise bölgede barış ihtimali tartışıldı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Malki, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib, Bahreyn dışişleri bakan yardımcısı ve Arap Birliği genel sekreter yardımcısı son gelişmeleri ele aldı. Akademisyenler, Filistin’de kalıcı çözüm için Türkiye’nin önerdiği garantörlük modelinin uygulanabilirliğini tartıştı.
Forumun en dikkat çekici özelliklerinden biri de katılımcı listesiydi. Üst düzey katılımcıların çoğunluğu dünyanın Batılı olmayan kesimlerindendi. Forumda ağırlıklı olarak Afrika, Latin Amerika, Asya ve Ortadoğu ülkeleri temsil edildi. Batıdan temsilci gönderen devletler ağırlıklı olarak Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriydi. Katılımcılar dünyaya dair ortak bir hayal gücünü geliştirmeye çalışıyorlar. Dünyanın dört bir yanından katılımcılar, barışçıl ve müreffeh bir dünya için tüm ülkeleri bir araya gelmeye çağırdı. Ve barışa ulaşmak için diplomasinin tüm araçlarını kullanmak.
ADF’nin giderek uluslararası politikanın ve küresel meselelerin gündemini belirlemeye devam edeceği açıktır. Önümüzdeki yıllarda Türk diplomasisi için önemli bir platform görevi görecek.