Her fotoğrafında birbirinden farklı kombin yaptığını ve ne kadar şık olduğu hepimizin dikkatini çekmiştir şimdiye kadar. Başından asla eksik etmediği fötr, panama, melon, silindir, şapkalardan tutun da deri eldiveni dar kesim gömlekleri, ceketleri, bol kesim pantolonlarına kadar duruşu ve eşyaları birbiri ile çok büyük bir ahenk ile bir araya getirip ne kadar tarz sahibi olduğunu gözler önüne sürüyor. Atatürk’ü bulunduğu döneme göre göz önünde bulunduracak olursak hem ruhen, hem zeka, hem vizyon, hem moda anlayışı ile çağının çok ötesinde bir lider olduğunu söylersek asla yanılmayız. Şu an ona yaklaşabilen siyasetçi sayısı yok diyebiliriz. Pek çok kaynakta da yer aldığı gibi kendi kıyafetlerini çizip terzileri ilettiği en yaygın bilgiler arasında. Boyunu uzun göstermesi bol kesim pantolon seçerken, ceketlerini daima üzerine oturan dar kesim olarak giyerdi. Benim en çok şaşırdığım Atatürk’ün ( günümüzde en çok kadınların kullandığı) jartiyer çorap kullanması.. Fotoğraflarını da detaylı incelediğimiz zaman çoraplarının hiçbir zaman sarkık ve buruşuk vaziyette olmadığı..
‘Kıyafetler ruhu temsil eder’ bakış açısını benimseyen Atatürk ağırladığı özel misafirlere de kullandıkları ile mesaj veriyordu. Moda ile resmen iletişim halinde olan Atatürk İran Kralı’na verdiği yemekli davet ile frak giyer, koruma e garsonların da frak giymesini isterdi. Burada vermek istediği mesaj ise: frak giymek davetin sahibi olmak anlamını taşır. Atatürk herkese frak giydirerek, ‘ bu devletin sahibi ben değil, hepimiziz’ diyordu. Tercih ettiği renkler arasında mavi, beyaz ve siyah ağırlıkta… Biraz da kahverengi. Önder; duruşu, bakışı, giyimi ile kendini hemen fark ettirebilmeli, ”ben farklıyım” mesajını yansıtabilmeli. Atatürk, o dönemde bunu mükemmel şekilde başarmış bir isim.