Tartışmalı bir meclis oturumunda, CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, çoban adayları için bile mülakat yapılmasını eleştirdi. Tartışmalar sırasında saat meselesi de gündeme geldi ve İnan Akgün Alp, bu konudaki eleştirilerine devam etti. Eleştirilerden milyonluk saat tartışmalarıyla gundeme gelen Bahadır Yenisehirlioglu da nasibini aldı. Yenişehirlioğlu 250 bölümlük bir dizide oynadığını ve çok sayıda kitap yazdığını söyledi.
-
TBMM oturumunda konuşan CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Kars’ın sorunlarını dile getirdi. Çoban adaylarının mülakata alındığına ve “Kars’ın ilk Belediye Başkanı kim?” sorusunun sorulduğuna dikkat çekti.
-
Alp, AKP’li milletvekillerine hitaben, “Bu soruyu bilebilirseniz Kars’ta çoban olabilirsiniz” dedi ve bu soruya kimse doğru cevap veremeyince, “Kars’a gelseniz çoban bile olamazsınız” ifadesini kullandı.
-
Alp, Genel Kurul’da konuşurken, AKP’li milletvekillerini eleştirdi ve onların yolsuzluklar ve torpillerle ilgili bilgi sahibi olduklarını iddia etti.
-
CHP’li Alp, AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun 2 milyonluk Rolex saatini ele alarak, “Neyle aldın?” diye sordu ve “helal paramla aldım” yanıtını aldı. Alp, bu yanıt karşısında, Yenişehirlioğlu’nun helal yollarla elde ettiğini iddia ettiği parayı eleştirdi.
-
Alp’in eleştirileri sonrasında söz alan Yenişehirlioğlu, mülakatı eleştirmenin bölgesel örneklerle desteklenmesini kabul edilebilir bulduğunu belirtti ve Alp’in açıklamalarını saygısızlık olarak nitelendirdi. Yenişehirlioğlu ayrıca, devlet kademelerinde hiç görev yapmadığını ve tüm kazancını helal yollarla elde ettiğini savundu.
-
Oturumda Yenişehirlioğlu, kendisine yönelik suçlamaları reddetti ve AKP’nin yolsuzluklarla ilişkilendirilmesine sert tepki gösterdi.
-
Yenişehirlioğlu, 63 yaşına kadar devlette görev almadığını, 250 bölüm dizide oynadığını, 13 romanı bulunduğunu söyledi.
Türkiye’deki politik tartışmalar sıklıkla kişisel suçlamalar ve yolsuzluk iddiaları ile harmanlanmakta, bu da parlamento oturumlarında zaman zaman gerilimli anlara yol açabilmektedir. Bu durum, politikacıların birbirleri üzerindeki eleştirilerini şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemli bir araç olarak kullanmalarını yansıtmaktadır.