Bebeğinizin gelişini planlamış olabilirsiniz. İlişkinizi bebekten önceki gibi yapmak için birçok kitap okumuş ve günlerce ne yapacağınızı araştırmış olabilirsiniz. Ancak bebek doğduğu andan itibaren, pratikte bildiğiniz veya başarısız olduğunuz her şeyi unutabilirsiniz. Üzülmeyin çünkü her yeni anne adayı bu tür sorunlar yaşayabilir. “Merhaba Bebek” kitabının yazarı İstanbul Ebeveynlik Sınıfı’nda velilere danışmanlık yapan Uzman Psikolog Sinem Olcay Kademoğlu“Planlı ve arzu edilen birçok doğumda bile anne ve baba adayını zorlayan pek çok değişiklik meydana gelir. Çocuk sahibi olmak, kadınlar için en büyük değişikliklerden biridir. Anne adayının bedeni, dünyaya bakışı ve hem ilişkilerine hem de kendi hayat hikayesine dair algısı değişiyor. Aynı şekilde baba için de artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Hem kadınlar hem de erkekler; zamanını, uykusunu, gelirini, ailesini, arkadaşlarını ve hayattaki rolünü yani her şeyini çocuğuyla paylaşmaya başlar. Bir çocuğu hayatımıza sokmak büyük bir değişikliktir ve büyük değişiklikler genellikle krizleri getirir. Ancak bu kriz, hem ebeveynler hem de bebekler için kazanımlarla sonuçlanan olumlu bir deneyim olabilir.”
ANNE VE BABA OLMAK
Anneler genellikle bebeğin doğumundan, getirdiği gurur ve mutluluk duygusundan olumlu etkilenirler ancak bazen bebek bakımının zorlukları ve ebeveynliğe geçişin yarattığı baskı nedeniyle olumlu duyguların yerini öfke ve kırgınlıklar alır. Kademoğlu, genel olarak olumlu ve olumsuz duyguların arka arkaya yaşandığını belirterek, “Anne bir gün kendini eşinden, işinden, eski hayatından uzak ve ayrı hissederken, ertesi gün yeni bir bağ oluştuğu için kendini daha yakın hissedebiliyor. Bu değişken durum özellikle doğumdan hemen sonra uyumlu ve mutlu bir ‘pembe hayat haritasına’ ulaşmayı bekleyen annelerde görülür. “Doğum sonrası döneme ilişkin gerçekçi beklentiler ve bebekli hayata iyi hazırlanmak, kadınların doğum sonrası sıkıntılarını daha çabuk atlatmasına yardımcı oluyor.”
İŞE GERİ DÖN
Bazen anneler doğum yaptıktan sonra işe gitmek istemezken babalar çalışan kadın ister. Bebekten sonra işe devam etme kararı çok temel bir yaşam seçimidir. Birey olarak annenin istek ve tercihleri ön planda olsa da hem baba hem de bebek için önemli etkileri olacağından çok dikkatli düşünmek ve hasta bekleme ve deneme sürecinden sonra karar vermek önemlidir. kuyu. Bu aşamada babaların baskıcı olmaktan uzak, destekleyici bir yaklaşım sergilemeleri ancak kendi fikirlerini net bir şekilde ifade etmeleri önemlidir. Evlilikte birçok konuda olduğu gibi, açık ve dürüst iletişim, tüm ailenin iyiliği için doğru kararın verilmesine büyük katkı sağlar.
ERKEKLER DE DEPRESYONDA
Baba rolünü benimsemek, aile olmanın getirdiği yeni sorumlulukları üstlenmek ve eşiyle değişen ilişkiye uyum sağlamak erkekler için zor bir iştir. Bu dönemde ilişkide dengeyi korumak her zamankinden daha fazla çaba gerektirebilir. Erkeğin yeri geldiğinde geri çekilip fedakarlık yapması, yeri geldiğinde ise olayın kontrolünü ele alıp daha aktif rol oynaması gerekiyor. Doğumdan sonraki ilk dönemde birçok baba ne yapacağını bilememekten ve gelecekte kendini dışlanmış hissetmekten şikayet eder. Hatta bu sorunlar şikayet şeklinde de olsa dile getirilirse eşlerin kendi aralarında çözüm bulabilecekleri anlamına gelir. İşin kötüsü bu dertlerden hiç bahsedilmiyor. Erkeklerin ‘Şu an en önemli şey bebeğin ve eşimin kendini iyi hissetmesi’ gibi duyarlı ve özverili bir yaklaşım oluşturmaya çalışırken, farkında olmadan hem kendi ihtiyaçlarından hem de ailevi sorunlardan uzaklaştıkları görülmektedir. Zaman ilerledikçe bastırılan ihtiyaçlar ailenin huzurunu bozabilir ve gerilimi artırabilir. Doğumdan sonraki ilk dönemde birçok baba ne yapacağını bilememekten ve gelecekte kendini dışlanmış hissetmekten şikayet eder. Özellikle bebek odaklı bir yaşam anne tarafından çok benimseniyorsa ve uzun sürüyorsa babalarda depresyon ihtimali doğabilir.
DUYGULAR DEĞİŞİR Mİ?
‘Çiftlerin birbirlerine karşı hisleri bebekten sonra nasıl değişir?’ Sinem Olcay Kademoğlu soruyu şu şekilde yanıtlıyor: “Bebeğin doğumundan sonra çiftler genel olarak birbirlerine olan duygularında iniş çıkışlar yaşıyor. ‘Karıma hiç olmadığım kadar aşığım. Bebeğin ilişkimize çok olumlu etkisi oldu’ ya da ‘Ona o kadar kızgınım ki beni hiç anlamıyor, bütün gün bebeğe bakmayı kolay bir iş sanıyor’ diyenler çıkabilir. bir ay arayla aynı annenin ağzı. Herkesin ‘mutlulukla uçmayı’ beklediği bir dönemde zaman zaman olumsuz duygular yaşamak durumu kabullenmek açısından biraz zor. Ancak birçok yeni ebeveyn olumsuz duygular yaşar ve bu aslında normal bir durumdur. Çoğu zaman çift arasındaki iletişim ve bebekle ilgili olaylar yatıştıkça bu olumsuz duygular çözülür ve yerini olumlu duygular alır.”
BEBEKTEN SONRA NE YAPILMALI?
Evlilik, tarafların birbirlerine karşı ilgi, özen, sabır ve dürüstlük göstermelerini gerektirir. Evliliğinizin azalan enerjisini yükseltmek, romantizmi canlandırmak, sizi ve eşinizi yeniden dengelemek ve ilişkinize neşe getirmek için çabalamalısınız. Öncelikle çiftin yeniden baş başa vakit geçirmeye başlaması ve ardından diğer insanlarla sosyalleşmesi önemlidir. Ayrıca bebek bakımı konusunda yardım almak ve bebeğe iyi uyku alışkanlığı kazandırmak büyük katkı sağlar. Ayrıca çiftler cinsel ilişkinin önemini de unutmamalıdır.
FİZİKSEL DEĞİŞİMİN ETKİLERİ
“Kadınların hamilelik ve doğum sırasında yaşadıkları bedensel değişim hem takdire şayan hem de ürkütücü. Bu büyük değişim karşısında her kadın ve erkek farklı tepkiler verebilir. Ancak özellikle kadınların bedensel değişim konusunda daha endişeli oldukları görülmektedir. Doğum yaptıktan sonra kilo verip vermeyeceği, eski vücuduna kavuşup kavuşamayacağı endişesi annelerin kafasını meşgul ediyor. Bu aşamada babaların bebeğin gelişiminden kaynaklanan bedensel değişimin takdire şayan tarafını içtenlikle vurgulaması çok faydalıdır. Babanın annedeki fiziksel değişimden korktuğu hatta ürktüğü durumlar da olabilir. Bu aşamada babalar bu bedensel değişimin normalliğini ve gerekliliğini kendi kendine önererek ve biraz araştırıp öğrenerek hatırlamalı” diyor Sinem Olcay Kademoğlu.
İŞ BÖLÜMÜNDEN KAÇIŞ YOK
Bebek bakıcılığı tek başına halledilebilecek bir iş değildir çünkü bir bebek günün neredeyse 24 saati özen ve ilgi ister. Ancak kişinin kendisinin de özen ve ilgiye ihtiyacı vardır. Bebekle meşgul olma nedeniyle bu ihtiyaçlar hiç karşılanmazsa hem fiziksel hem de ruhsal sağlık sorunları yaşama olasılığı artar. Bu açıdan babanın bebekle ilgilenmesi için özel zamanlar ve görevler ayırmasında fayda var. Bu hem çift arasındaki gerilimi azaltır hem de baba ile bebek arasında gelişen bağı güçlendirir. Örneğin, baba her gün bir biberonla bebeğin yatmadan önceki son yemeğini verebilir veya işten eve geldikten sonra bebeğe banyo yapmak ve masaj yapmak babanızın işi olabilir. Bunun dışında cumartesi günleri bebeğe bakma görevi babaya bırakılabilir. Zamanla bu ritüeller aile hayatının vazgeçilmez bir parçası ve herkes için bir mutluluk kaynağı haline gelecektir.
Elif ÇELİK
.