Uzun yıllar İstanbul’da yaşamış olan Gülhanım ve Alaettin Aydın çifti, ekonomik sebeplerle 2008 yılında 3 çocuklarıyla birlikte Of ilçesinin Serindere Mahallesi’ne taşındı. Burada inek besleyen komşularından etkilenen Gülhanım Aydın, besicilikle ilgilenmeye başladı. Komşusundan hayvan bakımı ve süt sağımını öğrenerek, evinin alt katındaki 300 metrekarelik alanı ahıra çevirip hayvancılığa yöneldi. Çevresindekilere ürettiği süt, peynir ve tereyağını satan Aydın, 4 yıl önce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden düve, süt soğutma tankı ve süt sağım ekipmanı hibe desteği aldı. Gülhanım Aydın, AA muhabirine, İstanbul’da yaşadığı dönemde sipariş üzerine evde yemek yapıp satarak aile bütçesine katkıda bulunduğunu belirtti. Turizmle uğraşan eşinin işlerinin kötü gitmesi üzerine memleketi Of’a döndüklerini ifade eden Aydın, köy hayatını her zaman sevdiğini vurguladı. İstanbul’da yoğun bir iş hayatı olduğunu, köye döndüğünde ise kendini boşlukta hissettiğini belirterek, “Komşumuzun buzağısı doğunca ‘Kime vereceğim?’ düşündü, ben de ‘Ben bakarım.’ dedim. Başlangıçta bana güldüler, ‘İstanbul’dan geldin, nasıl bakacaksın?’ dediler. Bir süre baktık, dana yaptık ve onu verip bir inek aldık,” dedi. Ticaret yapmayı sevdiği için süt satmaya başladığını dile getiren Aydın, “Şu an ahırımda 12 inek, 9 düve ve birkaç buzağım var. Dışarıdan inek almıyorum; kendi yavrularım, jersey cinsi buzağılarım mevcut. Onları büyütüp satıyorum. Devlet desteği sayesinde 3 jersey düve aldım, gebeler, onları bekliyorum,” şeklinde konuştu. “DOĞAL YAŞAM BENİM VAZGEÇİLMEZİM” Aydın, inek sağmayı komşularından öğrendiğini aktararak, “Onların yardımıyla sağım yapmayı öğrendim. İneklerden çok korkuyordum. Sağım yapacağım ve ineklerle ilgileneceğim için buzağı aldık ve ona alışma sürecim oldu. Komşumun kızı bana sağımı öğretti. Üç gün geldi, ‘Daha gelme, ben yaparım,’ dedim. İnsanın istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey yok. Üretim yaptığım için çok mutluyum. Üretmek lazım. Hayvanlarımla çok mutluyum, onlarla stres atıyorum,” dedi. Sağlığı elverdiği sürece bu işe devam edeceğini belirten Aydın, “Oğlum da bu işe çok meraklı. Birlikte çalışıyoruz, gençlerin bu işi sürdürmelerini istiyorum. Hayvancılık sona ererse her şey sona erer. Doğal yaşam benim için çok önemli. Herkes yapsın, bu iş bitmesin. Üretmek kadar değerli bir şey yok, oğluma sonuna kadar destek olacağım, yapsınlar, bırakmasınlar,” değerlendirmesinde bulundu. Günlük 150 kilogram süt sağdıklarını ifade eden Aydın, “Satabildiğimizi satıyoruz, satamadığımızı ise yağ ve peynir yapmak için kullanıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerlere kargo yapabiliyorum,” dedi. Aydın’ın Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden mezun olan 24 yaşındaki oğlu Metehan Aydın da, “Turizm bölümünü okudum ama bu sektörü sevmedim. Bu sebeple ailemin yanına buraya geldim. Hayvancılık işine devam edip bunu büyütmek istiyorum,” şeklinde konuştu. Metehan Aydın, iki yıldır annesiyle birlikte hayvanlarla ilgilendiğini söyleyerek, “Ahırın tüm işlerini tek başıma yapıyorum. Sabah iniyorum, hayvanların altlarını temizliyorum, yemeklerini veriyorum, öğle sütün dağıtımını yapıyorum. Akşam yine ahıra iniyorum. Bulunduğumuz bölgede arazi şartları dağlık olduğu için hayvan bakımı zor. Burada elimizden geleni yapıp büyütmeye çalışıyoruz. Hayvanları çocukluğumdan beri seviyorum, onlara bakmak bana zor gelmiyor, mutlu hissediyorum. Devam etmeyi düşünüyorum.” şeklinde ekledi.
Milyonlarca çalışanın ilgisini çeken asgari ücret tartışmaları gündemdeki önemini sürdürüyor. İşçi ve işveren temsilcilerinin yer aldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ocak ayında yürürlüğe girecek 2025 yılı asgari ücretini...
Devamını Oku..