Başlık: Cani eşe ‘haksız tahrik’ indirimi
Katiller caydırıcı cezalar almadığı ve önleyici önlemler uygulanmadığı sürece şiddet, farklı şekillerde ve artarak devam etmektedir. Ankara’nın Sincan ilçesinde, 10 Haziran tarihinde, Mensur Polat (36), boşanma sürecinde olduğu eşi Lale Polat’ın (24) evine giderek eşyaların paylaşımı hakkında konuşmak istedi. Bu görüşme esnasında bir tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi sonucu Mensur Polat, eşine 13 makas darbesi vurduktan sonra boğazını sıkarak öldürdü. Olay sonrası evdeki eşyaları bir kamyonete yükleyerek kaçan Mensur Polat kısa süre içerisinde yakalandı.
CANİ EŞE ‘HAKSIZ TAHRİK’ İNDİRİMİ
Tutuklanan Mensur Polat hakkında, “Eziyet çektirerek eşi kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara Batı 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen duruşmada Polat, savunmasında aldatıldığı iddiasında bulundu. Mahkeme heyeti, sanığın “Kadına ve eşe karşı kasten öldürme” suçunu işlediğine karar vererek, ilk olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak daha sonra, eyleminin “Haksız tahrik” altında olduğu gerekçesiyle ceza süresi 24 yıla indirildi.
13 MAKAS DARBESİ ‘CANAVARCA’ SAYILMADI
Mahkemenin gerekçeli kararında, Lale Polat’ın bedeninde 6’sı öldürücü olmak üzere toplamda 13 kesici/delici alet yarası ve 9 adet kesik yarasının bulunduğu kaydedildi. Suçun “canavarca” bir şekilde işlendiğinin kabul edilmesinin, öldürmenin canavarca hisle gerçekleştiğini göstermediği belirtildi. Ayrıca, maktule yapılan darbe sayısının çok olmasının, eylemin canavarca hisle yapıldığını delil olarak sunmak için yeterli olmadığı vurgulandı. Canavarca bir hisle hareket etmek için, mağdurun sadece öldürülmesi amacıyla darbe yapılması ya da ölmesinden keyif alınarak saldırılması gerekliliği kaydedildi. Burada, sanığın davranışlarının öldürme olayının gerçekleşmesine yönelik olduğu ifade edildi.
CİNAYETE ALDATMA KILIF
Karara göre, sanık evlilikleri sürerken eşinin başka erkeklerle görüştüğünü, Lale Polat’ın görüştüğü iddia edilen Y.T.’nin soruşturma aşamasında bu iddiayı kabul ettiğini belirtti. Olay günü tarafların eşya paylaşımı için bir araya geldiği sırada aralarında tartışma çıkmış, Lale Polat “Sen bana bakamıyorsun, erkeklik yapamıyorsun, ben başkasını seviyorum, ona gideceğim, bana senden daha iyi bakar” şeklinde hakaretkar ifadeler kullanmış. Mahkeme bu sözlerin sanıkta ani bir öfke ve aşırı bir tepki yarattığı sonucuna vararak, bu durumun öldürme eylemine neden olduğunu kabul etti. Sanığın olayı oluşturan savunmalarının karşısında herhangi bir kanıt elde edilememesi, ceza yargılamasında geçerli olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin icap etmesiyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına kanaat getirildi. Ayrıca, sanığın eşine yönelen şiddet eylemlerinin daha önce tasarlanmadığı, maktulün ifadelerinin etkisiyle aniden gelişen bir tepki olduğu ifade edildi.
‘SANIĞIN İDDİALARINI İSPAT ETME ŞANSIMIZ YOK’
Davanın takipçilerinden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarından Nur Banu Satılmış, konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Haksız tahrik olarak yerel mahkeme, sanığın Lale’nin olay günü kendisiyle tartışması ve aldatıldığına dair suçlamalarına dayanak gösterdi. Ancak bu iddiaların aksini kanıtlama şansımız bulunmuyor. Çünkü olay sadece iki kişi arasında gerçekleşti; biri hayatını kaybetti diğeri de sanık şüpheli. Kendini savunmak ve daha önce gördükleri üzerinden haksız tahrik indirimine başvurmak amacıyla bunları söyledi. Mahkeme, sanığın bu allakasız iddialarını ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca kabul etti. Tek taraflı ve geçersiz iddialarla erkeklerin bu tür durumlarda sıkça başvurdukları örüntülerle, “Beni aldattı, bana hakaret etti, gururuma dokundu” gibi ifadelerle mahkemeleri etkileyerek haksız tahrik indirimleri almaya çalıştıkları sıkça görülüyor. Ne yazık ki, bu tür yargılamalar erkeklerin lehine sonuçlanabiliyor.”
‘KARARA İTİRAZ ETTİK’
Satılmış, verilen karara itiraz ettiklerini belirterek, “Dosya, bölge adliye mahkemesi ceza dairesine gidecek. Buradaki istinaf incelemesi sonrasında Yargıtay aşamasına geçilecek. Elbette ki, itirazlarımızı yineleyeceğiz. Umut ediyoruz ki, istinaf mahkemesi de itirazlarımızı kabul ederek haksız tahrik indirimini iptal edip, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.