Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasındaki derbi maçında Fenerbahçe sahasında Galatasaray ile karşılaşacak. Ülker Stadı’nda oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisini hakem Halil Umut Meler yönetecek.
Süper Lig’de çıktığı 16 maçta 11 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgi yaşayan Galatasaray, topladığı 36 puanla liderlik koltuğunda oturuyor. Teknik direktör Jorge Jesus yönetimindeki Fenerbahçe ise, derbi öncesinde 35 puanla Galatasaray’ın 1 puan gerisinde 2. sırada yer alıyor.
Ligde üst üste aldığı Bitexen Giresunspor ile Trabzonspor mağlubiyetlerinin ardından sırasıyla Hatayspor ve Antalyaspor galibiyetleriyle yeniden çıkış yakalayan Fenerbahçe, söz konusu süreçte liderliği kaptırdığı Galatasaray’ı yenerek yeniden zirvede yer almayı amaçlıyor.
Süper Lig’deki son 6 maçından galibiyetle ayrılan Galatasaray ise, Kadıköy’de istediği sonucu alarak zirvedeki yerini korumayı hedefliyor.
Ligdeki son 7 maçında mağlubiyet yaşamayan sarı-kırmızılı ekip, son 6 karşılaşmasını da kazandı. Galatasaray ligde son yenilgisini 10. haftada Yukatel Kayserispor karşısında yaşadı.
FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEN İLGİNÇ NOTLAR
Türk sporuna damga vuran ve “Zıt kardeşler” olarak adlandırılan Fenerbahçe ile Galatasaray’ın 113 yılı geçen rekabetinde birçok ilginç olaya tanık olundu.
İki takım arasındaki rekabette ilk golü Galatasaraylı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu attı.
17 Ocak 1909’da “Papazın Çayırı” olarak adlandırılan yerde yapılan ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, rakibinden ilk 7 maçta gol yemedi.
FENERBAHÇE 5 YIL BEKLEDİ
Fenerbahçe, Galatasaray karşısında ilk golü ve galibiyeti, rekabetteki 8. randevuda elde etti. Union Club sahasında 4 Ocak 1914’te yapılan İstanbul Ligi maçını 4-2 kazanan Fenerbahçe, böylece rakibi karşısında yaklaşık 5 yıl süren suskunluğuna da son vermiş oldu.
Sarı-lacivertli takım adına Galatasaray’a tarihteki ilk golü ise Hasan Kamil Sporel attı.
TURGAY ŞEREN’İN REKORU
Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında en çok oynama rekoru merhum Turgay Şeren’e ait. A Milli Takım ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecilerinden Şeren, Fenerbahçe’ye karşı sarı-kırmızılı kaleyi 55 kez korurken, rekabette en çok forma giyen futbolcu unvanını elinde bulunduruyor.
ÖZLEM DOLU YILLAR
İki takım, rekabetin bazı dönemlerinde birbirlerine karşı galibiyet bakımından üstünlük kurmakta zorlandı.
Fenerbahçe üst üste 11, Galatasaray ise 18 maç galip gelemedi. Fenerbahçe, 20 Kasım 1949’da 2-0 kazandığı maçın ardından üst üste 11 maç galip gelemedi ve 22 Şubat 1953’te taraftarlarına 1-0’lık skorla Galatasaray galibiyeti armağan edebildi.
Galatasaray ise 17 Mayıs 1942’de 3-1 kazandığı müsabakanın ardından tam 18 maç galip gelemedi ve 1 Aralık 1946’daki 19. maçta sahadan 1-0 galip ayrıldı.
YARIDA KALAN MAÇ VE TARİHİ KAVGA
Rakiplerin 23 Şubat 1934 tarihinde yaptıkları İstanbul Ligi maçı futbolcular arasında çıkan kavga nedeniyle yarıda kaldı.
Taksim Stadı’nda yapılan maçın 60. dakikasında Galatasaraylı Kadri Dağ’ın, Fenerbahçeli M. Reşat Nayir’e attığı tekme ve Kadri’nin üzerine doğru koşan Fenerbahçeli Fikret Arıcan’ın, Galatasaraylı Tevfik tarafından kucaklanıp, saha kenarına atılmasıyla saha bir anda karıştı. İki takım oyuncuları arasında başlayan kavgaya tribünlerdeki seyirciler de katılınca, olaylar büyüdü.
Yarıda kalan maçın ardından toplanan “Mıntıka Futbol Heyeti”, Türk spor tarihinin en ağır cezalarından birisini verdi ve Fenerbahçe’den 9, Galatasaray’dan 8 olmak üzere toplam 17 futbolcuyu uzun süreli cezalandırdı.
Bu cezalardan en karlı çıkan takım olan Beşiktaş, sezonu rakiplerinin önünde şampiyon tamamladı.
REKABET DOSTLUKLA GÜZEL
Rekabetin 114 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik gösterisi yaşandı.
İki kulüp arasındaki rekabette son yıllarda artan gerilime rağmen geçmişte futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleye renk kattı. Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, bir derbi öncesi Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, “Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim” diye haber göndererek maçın ertelenebileceğini iletti.
Fenerbahçe’nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914’te yapılan erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.
Aynı kaynaklara göre, rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları, ortak kiraladıkları evde kalıyor ve beraber ava çıkıyorlardı.
İki takım sporcuları geceleri bir araya gelerek sohbet ediyordu. Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray’dan Ali Sami Yen, Fenerbahçelileri, “Said, yarın bizimle maçınız var. Git yat ve dinlen” diye uyardı.
ERTELEMEYİ ÖNERDİLER
Rakipler arasında 17 Kasım 1922’de yapılan maç öncesinde ilginç bir durum yaşandı. Bu tarihte Kadıköy’de iki takımın maçı vardı. Maç öncesi günlerce yağan yağmur sahayı adeta göle çevirmişti. Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübüne telefon ederek, “Saha çok kötü, maçı erteleyelim” dedi.
Galatasaray Başkaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, “Anamız bizi bugün için doğurdu Galip Bey. Gelip maçı oynayacağız” diye cevapladı. Galatasaray, Kadıköy’e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı.
BİLEREK KAÇIRILAN PENALTI
Rakiplerin 23 Ocak 1925’te Taksim Stadı’nda yaptıkları Vatan Gazetesi Kupası maçında ilginç bir olay yaşandı.
Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı sonrası, atış öncesinde stadın büyük balkon kısmı çöktü. Fenerbahçeli Cafer Çağatay, bu gelişme üzerine penaltı atışında topu bilerek kaleci Ulvi Yanal’a teslim etti.
ÖZHAN CANAYDIN’DAN CENTİLMENLİK DERSİ
Son yıllarda iki takım arasındaki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübünün merhum Başkanı Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış aldı.
Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002’de Kadıköy’de rakibine 6-0’lık sonuçla tarihi hezimete uğradığı maçta, başkan sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Özhan Canaydın’ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, müsabakaya damgasını vurdu.
Merhum Canaydın, bu centilmenlik gösterisi nedeniyle camiasından bazı tepkiler görse de Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü’ne layık görüldü. Özhan Canaydın ayrıca, bu davranışı nedeniyle Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen Fair Play Sportif Davranış Ödülü’nü aldı. (AA)
Admin