Her düşünce bir enerjidir. Evrene her an enerji yayıyoruz. An be an yaydığımız bu enerji, tüm arzularımızı veya korkularımızı tezahür ettirme yeteneğine sahiptir. Enerjiler düşüncelerimizi gerçeğe dönüştürür. Evrene gönderilen enerjiler, düşüncelerimizle rezonansa giren düşünceyi bulduğu gibi aynı frekanstaki enerjiyi arar.
Düşüncelerin gücüyle, hayatımızdaki kendimiz ve başkaları hakkında düşündüklerimizi kendimize çekeriz. Düşüncelerimizle ve düşüncelerimizin yaydığı enerjiyle evrene emirler göndeririz. Bizim isteyip istemememizle alakası yok. Hukuk biz yaşadığımız sürece işler. Çekim yasasına göre, düşünceleriniz gerçekleşmelidir. Genellikle, enerjilerin kendilerine ait bir iradeleri veya bilinçleri olmadığı için, nereye gönderilirlerse oraya giderler. Evrene gönderilen enerji, arzumuzun bizim için ne kadar önemli olduğuna, ne kadar küçük olduğuna veya ne kadar büyük bir arzu olduğuna bakılmaksızın aynı frekansta enerji arar. Özetle, ne düşünürseniz veya neye odaklanırsanız onu elde edersiniz. Başınıza gelen bir durumdan, bir kişiden veya bir olaydan hoşlanmıyorsanız, sürekli şikayet edip yargılarsanız, bu durumları hızla kendinize çekersiniz. Ya da olaylara olumlu yaklaşır ve her durumda olumlu bakış açınızı korursanız, bizi mutlu eden olumlu durumları daha çok çekersiniz. Kısacası düşünce alanınızda ne ekerseniz onu biçersiniz. Düşüncelerinizi değiştirirseniz, yaşam kaliteniz de değişir. Bu zor değil mi? Sürekli bir pozitif düşünce durumunda nasıl olacağız? Bir soru ortaya çıkabilir. Yıllarca olumsuz düşüncelerin ve egonun tutsağı olmuş bir insan için birdenbire olumlu bir bakış açısı kazanmak kolay olmayabilir, ancak bazı uygulamalarla mümkündür. Günlük konuşmalarımızı değiştirerek başlamalıyız. NLP Destekli Kuantum eğitimlerinde kursiyerlere konuşma dilimizi nasıl değiştireceklerini uygulamalarla öğretiyoruz.
Konuşma dilimizi değiştirmek bile çekim yasasını en yüksek iyiliğimiz için kullanmamıza izin verir.
Özetlemek gerekirse, bilinçaltımız –me ve –ma soneklerini tanımaz. Bu nedenle örneğin;
Hastalanmak istemek yerine,
Ben her zaman çok sağlıklıyım.
Mutsuz olmayı istemek yerine,
Ben her zaman çok huzurlu ve mutluyum.
Başarısız olmaktan korkmak yerine,
Her zaman çalışkan ve başarılıyımdır.
Kırılmaktan korkmak yerine,
Ben her zaman bolluk için yaşarım.
Bunları söylemek ve alışkanlık haline getirmek çok önemlidir.
Yaşam enerjimizi artırmak için günlük konuşma dilimizi değiştirmek kadar önemli bir şey daha var. Her güne farklı bir heyecan, mutluluk ve coşkuyla başlamalı, kalbimizi hareket ettirebilmeliyiz. Bunun için hayatımızda sevgi ve şükran duygularına bolca yer vermeliyiz. Sahip olduklarımız için çok minnettar olmalıyız. Şükran, mutlu olmak için en güçlü sihirlerden biridir.
Bilinçaltı korkularımız da çekim yasasını gerektiği gibi kullanmamıza engel olur. Bu nedenle bilinçaltımızda korkular varsa bunları Kuantum teknikleri, NLP, EFT veya hipnoz teknikleri ile etkisiz hale getirmeliyiz. Aksi takdirde olumlu bir bakış açısına sahip olamayabiliriz. Kendinizi olumlu düşüncelerle destekleyeceğiniz güzel ve çok mutlu günler dilerim.
Elif ÇELİK
.