2009 yılında İstanbul’da sevgilisi Münevver Karabulut’u vahşice katleden Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için harekete geçilmişti.
İstanbul’da 13 yıl önce vahşice öldürülen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un kızının katili Cem Garipoğlu’nun ölmediği iddiası üzerine mezarının açılması için başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verilmişti. Karabulut ailesi avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla karara itiraz etti. Karabulut’un öldürüldüğü evdeki koltukla birlikte paylaştıkları fotoğrafın, Cem Garipoğlu’nun ölmediği konusunda şüpheleri artırdığı belirtildi.
İstanbul Bahçeşehir’de 3 Mart 2009 günü 17 yaşındaki Münevver Karabulut, Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüştü. Karabulut’u öldüren Cem Garipoğlu tutuklandıktan 5 yıl sonra 2014 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar ederek yaşamına son vermişti. Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut ise Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmediğini, kaçtığını veya kaçırıldığını iddia ederek avukatı Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık soruşturmayı tamamlayarak, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Aile avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla takipsizlik kararına itiraz etti.
“KAMUOYUNDA AKSİ YÖNDE PEK ÇOK HABER BULUNMAKTADIR”
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan itiraz dilekçesinde Cem Garipoğlu’nun ölüp ölmediği, firar edip etmediği konusunun net olmadığına vurgu yapıldı. Dilekçede, “Her ne kadar kişi adına bir mezar yapılmış ve bir naaş gömülmüşse de gömülen naaşın Cem Garipoğlu olup olmadığı bilinmemektedir ve kamuoyunda aksi yönde pek çok haber bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi. Dilekçede Garipoğlu ailesinin 2021 yılında sosyal medya hesaplarında Münevver Karabulut’un öldürüldüğü evdeki koltukla birlikte paylaştıkları fotoğrafın Cem Garipoğlu’nun ölmediği konusunda şüpheleri artırdığı belirtildi.
“KATİLİN GERÇEKTEN ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİN TİTİZLİKLE ARAŞTIRILMASI GEREKMEKTEDİR”
Dilekçede, “Münevver Karabulut cinayeti, Türk toplumunda kadına yönelik şiddete tepki gösterilmesi bilincinin yerleşmesi açısından adete bir mihenk taşı olup, bu cinayeti işleyen kişinin cezaevinden kaçırılmış olması ihtimali dahi telafisi güç ve imkansız zararlara yol açabilecek niteliktedir. İş bu sebepten, katilin gerçekten ölüp ölmediğinin titizlikle araştırılması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile üstünkörü bir soruşturma ile yetinilmemelidir” denildi. İtiraz dilekçesinde Garipoğlu’nun ölmediğine yönelik basında yer alan haberlerde sunuldu. Dr. Rezan Epözdemir dilekçesinde takipsizlik kararının kaldırılarak Cem Garipoğlu’na ait olduğu iddia edilen mezarın açılarak gerekli incelemelerin yapılmasını talep etti.