Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Cuma günü iklim değişikliğiyle mücadele ve ülkenin doğal zenginliklerinin korunması kapsamında denizler ve geri dönüşümle ilgili üç yeni projeyi tanıttı.
Özhaseki, başkent Ankara’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Projelerimizin ilki ‘Denizler Halkındır’ projesidir. Amacımız, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde halkımızın denizlere sorunsuz bir şekilde ulaşabilmesidir. Sahil şeritlerimizdeki işgal sona ermelidir” dedi.
Türkiye’de denize kıyısı olan 28 il bulunduğunu belirten Özhaseki, söz konusu illerin valileriyle toplantılar yapıldığını ve İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda her birine genelgeler gönderildiğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. maddesine göre denizler devletin tasarrufu altında olmasına rağmen, ülkenin kıyı şeritleri çoğunlukla şezlong yerleştirmek, tuvalet, duş ve soyunma kabinleri yapmak, plaja toprak atmak, kıyı şeridini bahçe haline getirmek, plajı betonlamak, bar ve/veya yiyecek tezgâhları, lokanta, eğlence veya spor alanları yapmak gibi çeşitli faaliyetlerle meşgul olmaktadır.
Bakan, “Bir yıl içerisinde 100 yeni halk plajını hizmete açacağız” diye vurguladı.
Özhaseki ise denizle ilgili bir projenin daha demir şamandıralar üzerinde olduğunu anlattı.
“Körfezlerdeki yat ve teknelerin ağaçlara, tarihi ve kültürel yapılara bağlanmasını engelleyerek karasal tahribatı önleyeceğiz. Denizlerin ormanı olan koylarımızda deniz altı biyolojik çeşitliliğini, deniz suyu kalitesini, su altı ekolojisini ve deniz çayırlarını koruyacağız” diyen Bakan, Muğla Göcek’te pilot proje başlatılacağını söyledi.
Bakanın açıkladığı üçüncü proje ise geri dönüşüm çalışmalarına ilişkin; insanların 0,1-3 litrelik plastik, cam veya alüminyum şişeleri makinelere geri dönüştürerek geri dönüştürmelerine olanak sağlayacak depozito yönetim sistemi. Sistem halihazırda birçok Avrupa ülkesinde yaygındır.
Özhaseki, “Bu sistemin makinelerini yurt dışından getirmeyeceğiz, daha çok yerli üretim ve yerli makineyi teşvik edeceğiz” dedi.
Bu sistemle 120 milyon avro (128,46 milyon dolar) geri kazanım değeri elde edilecek, ayrıca 250 milyon avro hammadde tasarrufu sağlanacak, yerel yönetimlerde ulaşım, atık bertaraf ve elektrik maliyetlerinde azalma sağlanarak 100 milyon avro tasarruf sağlanacak ve toplamda 520 milyon avro gelir elde edilecek.
Mevduat makineleri yerel yönetimlere, halka açık parklara (“Millet Bahçeleri”), üniversitelere, marketlere, alışveriş merkezlerine, otellere ve restoranlara yerleştirilecek. İlk etapta bu yıl 2.000, 2025 yılında 5.000, 2028 yılında ise 30.000 noktaya makine yerleştirilecek. Bu kapsamda vatandaşların paralarını çekebilecekleri mobil uygulama devreye alınacak. geri dönüştürülmüş şişeler.
Türkiye 2021, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini tutturmayı taahhüt ederek G20 büyük ekonomileri arasında Paris İklim Anlaşmaları’nı onaylayan son ülke olmasına rağmen, o tarihten bu yana konuyu ele almak için çeşitli adımlar attı. İklime verdiği önemi göstermek için ilgili bakanlığının adını “Çevre, Şehirleşme ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirdi. Türkiye ayrıca Ankara’nın iklim politikalarını desteklemek için Dünya Bankası, Fransa, Almanya, BM, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile bir anlaşma imzaladı.
Giderek artan orman yangınları, seller, kuraklık ve artan sıcaklıklar, ülke için bir alarm göstergesi olarak şimdiden iklim felaketleri olarak kendini gösteriyor.
Özhaseki, “İklim yasamız önümüzdeki günlerde meclise gönderilecek” diye vurguladı.
Korunan alanların yüzdesinin iki kat arttığını belirtti. Atık su tesislerinin sayısı 2002 yılında 145 iken bu yıl 1.213’e çıkarıldı. Özellikle şehirlerde yeşil alanların artırılması amacıyla 270 adet halk bahçesiyle ilgili çalışmalar devam ederken, 244 tanesi de tamamlandı.
‘Dünyanın en büyük şantiyesi’
Öte yandan bakanlık, iklim kaynaklı sorunlara değinirken deprem bölgesinin iyileştirilmesine de odaklanıyor.
Şu anda dünyanın en büyük inşaatının deprem bölgesinde yapıldığını dile getiren Bakan Eroğlu, 1900 şantiyede 153 bin kişilik bir ekibin çalıştığını kaydetti.
Özhaseki, “Deprem bölgesindeki evlerin tamamı 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacak” dedi. Halihazırda 76.624 konut sahiplerine teslim edilirken, yıl sonuna kadar 200.000 konutun da sahibine verilmesi planlanıyor.
6 Şubat 2023’te Türkiye, daha sonra “Yüzyılın Felaketi” olarak adlandırılan ölümcül depremlerle sarsıldı; bu depremlerde 53.537’den fazla kişi hayatını kaybetti, 107.213 kişi yaralandı ve evler ve işyerlerini kapsayan 800.000’den fazla bağımsız birim ciddi şekilde hasar gördü. Her biri 6,5’i aşan büyüklükteki sismik dalgalar, 120.000 kilometrekareyi (46.332 mil kare) kaplayan geniş bir alana yayıldı. Tahmini olarak 14 milyon kişi depremin etki bölgesinde bulundu.