CHP, suça karışan gençlerin sayısındaki artışın sebeplerinin araştırılması için verdiği önerge, AK Parti ve MHP’nin oylarıyla geri çevrildi. CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, önergenin gerekçesiyle ilgili, “Eğer bir toplum iyi eğitilmediyse, onun geleceğinin de olumlu olmasını beklemek mantıksızdır. Özellikle artan suç oranlarını hepimiz deneyimleyerek gözlemliyoruz. Ne yazık ki günümüzde kadınlar dışarı çıkamaz, çocuklar parkta güvenle oynayamaz hale geldi” şeklinde açıklamada bulundu.
“Bu durum karmaşık bir sorundur” diyen Uzun, gençler arasında artan suç oranının, eğitim, istihdam ve sosyal hizmetler gibi çok boyutlu bir mesele olduğunu dile getirdi. Resmi veriler, gençlerin şiddet suçlarına karışma oranında bir artış olduğunu göstermektedir. Meclis’in, suça karışan gençlerin sayısının artışını araştırarak bu durumun nedenlerini ve artan şiddetle ilgili hükümet politikalarındaki eksiklikleri tespit etmesi, çözüm yollarını geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, acilen bir Meclis araştırması açılması çağrısında bulundu.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, yoksulluk ve maddi endişelerin gençlerin suça karışmasındaki en kritik nedenlerden biri olduğunu ifade etti. Kırkpınar, “Gençler, suçun failleri olmanın yanı sıra, suça sürüklendikleri için bu durumun mağdurları da oluyor. Türkiye’de son dönemde genç erkeklerin sebep olduğu şiddet olayları, vahşi cinayetlere kadar uzandı. Temel sorun şu: Okul çağındaki çocuklarımız ve gençlerimiz nasıl oluyor da bir suç makinesine dönüşüyor? Yoksulluk ve maddi kaygılar, bu sorunun başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca, okul çağındaki çocukların eğitim kurumlarından uzaklaşması da ciddi bir problem” dedi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, CHP’nin önergesi hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Önergede, 15-24 yaş aralığında artan şiddet ve genç erkeklerin gerçekleştirdiği saldırı ve cinayetler ele alınmıştır. Bu araştırma önergesinin gerekli şekilde hazırlanabilmesi için öncelikle sorunların psikolojik sorunlara veya madde bağımlılığına indirgenmesi durumu çözmüyor. 15-24 yaş arasındaki gençler ne tür zorluklarla karşılaşıyor? Eğitim kapsamında okullar kasvetli bir hale gelmiş; okullarda etkinlikler düzenlenemiyor, kültürel faaliyetler yok. Tarikat ve cemaatlerin etkin olduğu eğitim kurumlarında gençler sürekli bir ölüm atmosferine maruz kalıyor. İşçi gençler, sürekli iş cinayetlerine maruz kalarak hayatlarını kaybediyor ve devlet tarafından sürekli borçlandırılıyor. İşte böyle bir ortamda büyüyen bir gençlik söz konusu. Dolayısıyla, bu sorunların mutlaka çözülmesi gerekiyor.