İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında aldığı ‘zorla getirme’ kararı, TBMM Genel Kurulu’nda bir tartışma başlattı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu zorla oraya getirebilecek bir güç mevcut değil. Bu kimler? Kılıçdaroğlu’nun verilmesi gereken herhangi bir hesabı yok. Eğer hesap veremeyen biri varsa, o da Beştepe’de oturan kişidir” açıklamasında bulundu. Başarır’ın ifadeleri üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, “Cumhurbaşkanımızın ismini sorun içine katarak böyle bir iddialarda bulunmak yargıya ve ülkenin Cumhurbaşkanı’na hakarettir. Cumhurbaşkanımızın işlerini bırakıp mahkemeye böyle bir talimat vereceğine kimse inanmaz. Bu haberin kaynağı tamamen yalandır” şeklinde yanıt verdi.
İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi, CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’a hakaret iddiası ile açılan davada ‘zorla getirme’ kararı vermişti. Kararın ardından TBMM Genel Kurulu’nda CHP ve AK Parti grupları arasında tansiyon yükseldi. Ali Mahir Başarır, karara karşı çıkarak şöyle konuştu: “Herkes bilmelidir ki Kılıçdaroğlu’nu zorla oraya getirebilecek bir güç yoktur. Ne yazık ki ülkemizin hukuku bu duruma düşmüştür. Yargı gerçekten bu kadar taraflıysa, burada oturan ve genel başkanlık görevini üstlenmiş birinin zorla getirilmesi ne demektir? CHP’nin 128 milletvekili ve 81 il başkanı burada mevcut. Eğer o mahkeme böyle bir karar verebiliyorsa, gelsin alsın. Bu durum son derece utanç verici.”
Başarır, AK Parti sıralarına dönerek “Bağırma, bu yaptığın ayıp. Neye itiraz ediyorsun? Saygısız, terbiyesiz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Başarır’ın açıklamalarına karşılık olarak, “Ali Mahir Bey, eğer bir mahkeme kararı varsa, bunun hesabı mahkemeye sorulamaz. Cumhurbaşkanımızın ismini karıştırarak böyle bir iddiada bulunmak, hem yargıya hem de ülkenin Cumhurbaşkanına büyük bir saygısızlık. Bu haberi kim çıkarttıysa, bu tam anlamıyla yalandır. Eğer bir hesap sorulacaksa, avukatları durumu mahkemeye iletip sorabilir. Bu tür yalan ve iftiralarla Meclis’in gündemini germeye gerek yok. Cumhurbaşkanımızın isminin kasıtlı olarak karıştırılması kesinlikle yanlıştır” diye belirtti.
Başarır, Şahin Usta’nın yanıtına karşı, “Ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının şikayeti üzerine konuştum. Bunun nesi yanlış? O kişi itirazda bulundu. Onun avukatının ismi her yerde geçiyor, yani Mustafa Doğan İnal. Kılıçdaroğlu’nun veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. Eğer hesap veremeyen biri varsa o Beştepe’de oturan kişidir. Unutmayın bunu” şeklinde cevap verdi.
Şahin Usta, hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, “Meclis’ten yargıya bir gözdağı verilmek isteniyor. Bu tutum son derece yanlıştır. Kendi avukatları aracılığıyla süreci izleme hakkına sahiptir. Konunun buraya taşınması, tamamen yargıya müdahale anlamına geliyor. Tartışmanın uzamaması ve yargıya müdahale edilmemesi bakımından bu konunun kapatılması gerekiyor. Cumhurbaşkanımıza karşı yapılacak bir saldırıya kesinlikle müsaade etmiyor ve bunu doğru bulmuyoruz” dedi.
Başarır, Şahin Usta’nın ‘Meclis’ten yargıya bir gözdağı verilmeye çalışılıyor’ şeklindeki ifadesine karşı, “Yargı üzerinden Meclis’e bir gözdağı veriliyor. Kemal Kılıçdaroğlu, suikasta uğramış ve Çubuk’ta linç edilmek istenmiştir. Bu saldırıların failleri bir gün bile tutuklanmamış, fakat o her seferinde ayakta kalmıştır. CHP grubu olarak, her bedeli ödemeye hazırız. Ama neden zorla getirme? Kimi, ne hakla getiriyorsunuz? Davet etseniz, Ankara’da ifade alsanız bunları mı tartışacağız? Eğer hukuk birilerinin aracılığına duyulan bir güvene dönüşmüşse ne diyebilirim ki? Neye itiraz ediyorlar? Probleme gelin, çözüm bulalım derken, sadece bana hakaret ediyorsunuz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Leyla Şahin Usta, ise Meclis üzerinden yargıya müdahale etme niyetlerinin olmadığını vurgulayarak, “Tam tersine konuyu buraya taşımak ve kimin nereden müdahale etmek istediğini ortaya koymak bizim amacımızdır. Burada çok fazla bağırmakla haklı olamazsınız. Burada bağırıp çağırmak, sadece bir şovdan ibarettir” dedi. Tartışmanın ardından oturuma 20 dakika ara verildi.