Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bir hükümetin bir ülkeyi nasıl çürümeye terk ettiğini, ancak bu şekilde, yeni doğan bebeklerin ölümleri üzerinden anlayabiliriz. Kaybolan Narin’in cenazesine 19 gün boyunca bir köy çevresinde ulaşılamaması bize gerçeği gösteriyor. Bu nedenle vatandaşlarımız, özellikle kadınlar, çocuklar ve bebekler asla güvende değil. Hiç kimse güven içinde değil. Sokağa çıktığımızda başımıza nelerin gelebileceğini kestiremiyoruz,” şeklinde konuştu. Yenidoğan çetesiyle ilgili soruşturmada bebeklerin aileleriyle yapılan görüşmeleri değerlendiren Tanrıkulu, “Bu kadar büyük bir insanlık dramı nasıl yaşanıyor? Yeni doğan bebekler üzerinden bir ölüm organizasyonu kurmanın anlamı nedir? Rant hırsı peşinde koşuluyor,” dedi. Tanrıkulu, cümlesine şöyle devam etti: “Bu çetenin içinde doktorlar, başhekimler, profesörler ve eski siyasetçiler var. Herkesin hayatını emanet ettiği bu kişiler, ölüm iş birliği yaparak sadece paranın peşinde koşturuyorlar. Devlet ve hükümet bu duruma nasıl sessiz kalabiliyor? Savcılar baskı altına alınıyor, tehdit ediliyor ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, geçtiğimiz yıl mayıs ayında kendisine ulaşan ihbarı yok sayıyor. CİMER’e yapılan ihbar, iki ay sonra Sağlık Müdürlüğü’ne intikal ediyor. Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda soruşturma yapıp yapmadığı bilinmiyor, ama şimdiki zamana kadar böyle bir şey yapılmamış. Üstelik o Sağlık Müdürü, sonra Sağlık Bakanı oluyor. ‘Yenidoğan Çetesi’ni ifşa eden Malik Türkay Esin, “Eğer o belgeleri görmeseydim bir korku filmi izliyormuş gibi hissederdim,” dedi. “HİÇ KİMSE GÜVENDE DEĞİL” Bir iktidarın bir ülkeyi nasıl çürüttüğünü ancak böyle anlayabiliyoruz, yeni doğan bebeklerin ölümleri üzerinden. Kaybolan Narin’in cenazesine 19 gün boyunca ulaşılamadığı gerçeği bunun en açık göstergesi. Bu nedenle yurttaşlarımız, kadınlarımız, çocuklarımız ve bebeklerimiz bir güvencede değil. Hiç kimse güvende değil. Sokağa çıktığımızda ne olacağını bilmeden hareket ediyoruz. ‘Bu devlet ne için var?’ diye sormak gerekir. Devlet, eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet için var. Peki, bunlar mevcut mu? Hayır. İnsanlar yoksul, zulüm altında ve kimse bir güvencede değil. Cezaevinde, hastanede, sokakta, iş yerinde hatta Meclis’te bile güvende olunmuyor. Meclis’in içinde bile güvende değiliz. Tek bir çözüm yolu var: Bu iktidarın değişmesi gerektiği.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın güncellenen 'taklit ve tağşiş yapılan sağlığa zarar verebilecek gıdalar' listesi dikkat çekiyor. Son incelemelerde, bir firmanın çiğ börek harcında beklenmedik malzemeler bulundu. Bu harçta...
Devamını Oku..