Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suriye ile ilgili açıklama: ‘Hiçbir ülkenin çakıl taşında dahi gözümüz yok’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki İslamcı grupların güney yönüne ilerlemesine dair yaptığı değerlendirmede, “Hiçbir ülkenin çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Temennimiz, komşumuz Suriye’nin uzun süredir hasretini çektiği huzur ve barış ortamına kavuşmasıdır” ifadelerini kullandı. Gaziantep’te gerçekleştirilen bir toplantıda konuşan Erdoğan, “Şam rejimi Türkiye’nin sunduğu dostluk elinin değerini bir türlü anlayamadı” dedi. Ayrıca, “Hatay’ın esenliğine nasıl önem veriyorsak, Hama, Humus, Şam, Rakka ve Aynularab’ın da güvenliğini istiyoruz” diyen Erdoğan, “Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayrımı olmaksızın, herkesin kucaklandığı bir Suriye hayal ediyoruz” şeklinde konuştu. İdlib’de, liderliğini Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) yaptığı İslamcı muhalifler 27 Kasım’da ülkenin güneyine saldırılara başladı ve kısa sürede Halep’i kontrol altına aldı. Son günlerde Hama’ya yönelen muhalifler, Humus kentine de yaklaşmış durumda. Türkiye, 27 Kasım’dan bu yana çatışmalara müdahale etmediğini belirtirken, Astana Süreci’nde yer alan Rusya ve İran ile diplomatik iletişimini sürdürüyor. Astana toplantıları 2017 yılında Türkiye ve Rusya’nın öncülüğünde başlatılmış ve daha sonra İran’ı da sürece dahil etmiştir. Erdoğan, Ankara’da yaptığı bir konuşmada “temennimiz bu yürüyüşün devam etmesidir” dedi. Erdoğan, “İdlib, Hama, Humus, hedef elbette ki Şam. Muhalifler bu yolda ilerliyor. Biz de bunu istihbarat ve medya aracılığıyla takip ediyoruz. Dilediğimiz, bu yürüyüşün kazasız, belasız bir biçimde devam etmesidir” dedi. Suriye lideri Beşar Esad ile görüşme taleplerini hatırlatan Erdoğan, “Esad’a bir öneride bulunmuştuk. ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki bu konuda olumlu bir yanıt alamadık” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Kasım’da Esad’a çağrıda bulunmuş ve iki ülkenin ilişkilerini düzeltmek istediklerini belirtmişti. 2 Kasım’da yaptığı bir diğer açıklamada Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarsızlığın Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda çözümü en büyük dileğimizdir” diye konuşmuştu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, “Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahaleyle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır” ifadelerini kullanarak, iç savaşın tırmanmasını istemediklerini belirtti. Fidan, muhaliflerle “uzlaşma” çağrısını yineleyerek, Astana sürecinin yeniden işlerlik kazanacağını söyledi. Türkiye için öncelikli konulardan biri, Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) Suriye hükümetinin bıraktığı stratejik noktalara girmesi ve bu durumun yeni bir kitlesel göç hareketini tetikleme olasılığıdır. Diğer siyasi parti liderlerinden de farklı açıklamalar geldi. MHP lideri Devlet Bahçeli, 3 Aralık’ta partisinin grup toplantısında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a “Türkiye ile ön şartsız iletişim kurması ve normalleşme iradesi göstermesi hem kendi hem de ülkesinin yararına olacaktır” çağrısını yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, aynı gün yaptığı açıklamada, “HTŞ gibi terör örgütlerinin Suriye’yi geriletme çabalarına dikkatle yaklaşılmalıdır” dedi. Özel, Erdoğan’a da “Suriye’yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun” uyarısında bulundu. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, “El Nusra ve HTŞ gibi tüm dünyada terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, Suriye Milli Ordusu’nun ilerlemesine zemin hazırlayan koşullardan yararlanıyor” değerlendirmesinde bulundu. Hatimoğulları, “Ortadoğu’daki hesaplar her zaman tutmaz. Rojava’da yaşayan Kürtler için mızrak, Türkiye’deki Kürtler için zeytin dalı bir arada olamaz” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Fidan, 29 Kasım gecesi Suriye ile ilgili yaptığı açıklamada, Halep’teki çatışmalardan ziyade İdlib’deki gelişmelere odaklandıklarını belirtti. Fidan, bu bölgedeki artan saldırılar nedeniyle olayların meydana geldiğine dikkat çekti. Türk basınında yer alan haberlere göre, güvenlik kaynakları, bu saldırıların Rusya’nın hava güçleriyle ve Suriye hükümetinin kara kuvvetleriyle gerçekleştirildiği bilgisini paylaştı. Fidan, 30 Kasım’da yaptığı açıklamada ise, “Halep’e kadar olan çatışmalara Türkiye müdahale etmedi. Suriye’deki durumu yakından takip ediyoruz ve yeni bir göç dalgasını tetikleyecek hiçbir eyleme girişmeyeceğiz” dedi. Türkiye, 2011 yılından bu yana Suriye iç savaşından kaçan yaklaşık 3 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaparken, yaklaşık 2 milyonluk nüfusa sahip İdlib bölgesinde yapılacak büyük operasyonların yeni bir kitlesel göç hareketini başlatmasından endişe ediyor. Suriye’deki çatışmalar ve gelişmeler de sürekli olarak takip ediliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 30 Kasım’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türkiye, diplomatik iletişimlerini artırarak, artan çatışmaları durdurmak ve mevcut mutabakatların uygulanmasını sağlamaya çalışıyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Fidan, Katar, Lübnan ve Irak dışişleri bakanlarıyla da görüşmeler gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile ilgili açıklamalarda bulunarak, ‘Hiçbir ülkenin çakıl taşında bile gözümüz yok’ dedi. Türkiye, 2019 yılında kapsamlı bir sınır ötesi askeri operasyon gerçekleştirmişti. Ülke, YPG’nin tehdit oluşturmaya devam etmesi halinde askeri önlemlere başvurabileceğini uzun zamandır ifade ediyor. Ancak ABD ve Rusya, Türkiye’nin yeni bir askeri operasyon başlatmasını istemiyorlar.
Eski Mossad ajanları, çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirilen saldırıların arka planını açıkladı. Kaynak: Getty Images. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili bilgi veren...
Devamını Oku..