Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ilginç şekilde Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nu kapattıkları Şehir Üniversitesi üzerinden yolsuzlukla suçlamıştı. Erdoğan’ın usulsüzlükle suçladığı Davutoğlu dün flaş bir video yayınlamış ve “İstediğin kanalda açık oturuma çıkalım” demişti.
Erdoğan’ın Davutoğlu’nu itham eden sözlerine bir yanıt da Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Başcı’dan geldi. Bacı, Twitter’dan yayınladı videolu mesajında, “Gel yüzleşelim, Hem araştırma hem de soruşturma komisyonu kurulsun” dedi.
Erdoğan’ı hesap vermeye çağıran Abdullah Başcı, şu ifadeleri kullandı:
Dinle Erdoğan, gel yüzleşelim. Hem araştırma hem soruşturma komisyonu kurulsun. Herkes hesap versin. Var mısın?
Dinle Erdoğan
Gel yüzleşelim
Hem araştırma hem soruşturma komisyonu kurulsun.
Herkes hesap versin.
Varmısın.? https://t.co/ggnpbDAGwp— Abdullah Başcı (@abdullahbasci) January 18, 2023
Davutoğlu ne demişti?
Davutoğlu, Twitter’dan videolu bir paylaşımla Erdoğan’ı yüzleşmeye davet etti. Davutoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
Şehir Üniversitesi bağlamındaki yaptığın bütün ithamları yarın saat 15.00’te arkadaşlarımla birlikte cevaplandıracağım. Ama şahsen bana yönelik olarak kullandığın ‘yolsuzluk’ ifadesi için seni ciddi bir yüzleşmeye davet ediyorum.
Küçük bir yüzükle başlattığı yolculuğu büyük servetlerle sürdüren, kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanı teşekkürle uğurlayan, devlet adını aldığı hediyelerin hiçbirini beyan etmeyen, kamu parasıyla yapılan yatırımlara, yollara, sokaklara, barajlara, stadyumlara, üniversiteler adını yazdıran, birinci akrabaları, yakın çevresindeki herkesi siyaseten iktidar olduğu dönemde zengin eden sen, uluslararası mahkemelerde mal varlıkları dosyası ve diğer ekonomik suçlarla ilgili ismi geçen sen, hayatı boyu emeği dışında hiçbir şey yememiş olan, ikinci bir maaşı kabul etmemiş olan, başbakanlıkta hanesine gelen her lokmanın bedelini makbuzla ödemiş olan, devlet adını aldığı en küçük hediyeyi dahi beyan etmiş olan ve ulusal ve uluslararası bütün çevrelerde temiz siyasetin sözcüsü olarak bilinen beni yolsuzlukla itham ettin. Öyle mi?
Beraber de bulunduk. Hangi süreçlerden geçtiğimizi sen de bütün milletimiz de biliyor ve şahit. Madem böyle bir ‘yolsuzluk’ söz konusuydu sayın Erdoğan, neden cumhurbaşkanıyken bizi uyarmadın? Neden ben başbakanlıktan Mayıs 2016’da ayrıldıktan sonra bekledin, bekledin, bekledin de tam da Gelecek Partisi’ni kurmadan bir hafta önce 7 Aralık 2019’da beni yoksuzlukla itham ettin?
Şimdi sana üç çağrıda bulunuyorum. Bir, istediğin gazetecileri al pelikancılar da dahil. İstediğin kanalda senin damadının kardeşinin sahip olduğu kanalda dahil, açık oturuma çıkalım. Sen promter kullan, ben böyle yalın kılıç çıkacağım. Senin ayarladığın gazeteciler sana hazırlanmış sorular sorsunlar, bana ne isterlerse sorsunlar ama yüzleşelim var mısın?
İki, senden başlamak üzere bütün yaşayan başbakanlar, cumhurbaşkanlarıyla ilgili bakanlarla ilgili ve birinci derece yakınlarıyla ilgili bir araştırma soruşturma komisyonu kurun. Kimin izah edemediği bir mal varlığı varsa bunu Hazine’de bir fonda tutalım ve şehitlere, yetimlere, engellilere, mazlumlara harcayalım. Var mısın?
Eğer sen bunda yoksan üçüncü teklifimse sadece sana değil, Meclis’te bulunan herkese. Önümüzdeki ‘altılı masa’ zirvesinde bunu gündeme getireceğim ve bütün liderlerden bu konuda derhal girişimde bulunmaları ricasında bulunacağım. Hem araştırma-soruşturma komisyonu kurulmalı ve önce benden ve birinci derece akrabalarımdan başlamalı. Sonra sizden ve yaşayan bütün başbakanlar, cumhurbaşkanları ve ekonomiyle ilgili bütün bakanlar ve birinci derece akrabaları da soruşturma komisyonunda mal varlıkları incelensin teklifinde bulunacağım ve onu takip edeceğim.
Erdoğan ne dedi?
“Bizden üniversite istediler, vakıflarına üniversite tahsisi yaptım. Kendisi ne zaman Başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye’de başka örneği yok. Kalk bunu milletimize anlat.”