Medya Notu
  • Gündem
  • Siyaset
  • Medya
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Teknoloji
Sonuç Yok
View All Result
TWITTER
Medya Notu
  • Gündem
  • Siyaset
  • Medya
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Teknoloji
Sonuç Yok
View All Result
Medya Notu
Sonuç Yok
View All Result

Dedikodular, yalan hikayeler Türkiye’yi sınadı

Dedikodular, yalan hikayeler Türkiye’yi sınadı
Share on FacebookShare on Twitter

Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yalan iddiasını yayarak hedefli bir manipülasyon kampanyası başlatıldı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi söylentiyi yalanladı ve ilgili devlet kurumları konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tüm bu açıklamalara rağmen, “çok amaçlı” akılda tutularak başlatılan sahte anlatılar yayılmaya devam etti. Borsa ve finans piyasalarını etkileyebilecek bir düzeye kadar büyütüldüler.

Sonunda Şimşek, “Resmi açıklamalar yeterli olmamış gibi görünüyor, ben de buraya yazayım! Ben istifa etmedim. Ortaya atılan senaryolar doğru değil.” diyerek durumu bizzat açıklamak zorunda kaldı.

Bu yalanların planlanması, senaryolaştırılması, yaygınlaştırılması, ısrarla sürdürülmesi ve piyasayı etkileyecek boyuta taşınması sıradan bir olay değildir.

“Çoklu amaçlar” için tasarlanmış bu tür manipülasyonların belirli hedefleri vardır. Bunların ardındaki amaçları ve hedefleri daha iyi anlamak için biraz geriye bakmak gerekir.

Hükümet-muhalefet ilişkisine gelince, muhalefet zamanla öğrenilmiş bir siyaset tarzı geliştirmiştir. Bu bağlamda muhalefet sadece muhalefet partilerini değil, aynı zamanda onları destekleyen yapıları da içerir.

Bu siyaset tarzı zamanla evriliyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) çok güçlü olduğu dönemlerde, bu senaryo tabanlı siyaset çoğu zaman muhalefete ters tepti. Mevcut süreçte muhalefete fayda sağlayıp sağlamayacağını tahmin etmek zor. Ancak bunun siyasetin genel gidişatını etkileyen bir araç haline geldiği açık.

Bu siyasal üslup kabaca dört döneme ayrılabilir.

4 dönemdeki siyasi tarz

Öncelikle, muhalefet AK Parti’nin seçim zaferlerine uzun süre “bahane siyaseti” ile karşılık verdi. Siyasi söylemlerini “devlet ve medya ele geçirildi, seçimleri böyle kazandılar”, “baskıcı politikalarla seçimleri kazandılar”, “sistemi ve seçim yasalarını değiştirdiler, böyle kazandılar” veya “karnını kaşıyan, hiçbir fikri olmayan cahil kitleler AK Parti’ye oy verdi” gibi ifadeler etrafında topladılar. Bir süre bu bahane siyasetiyle idare ettiler.

İkinci olarak, muhalefet iktidara karşı alternatif politikalar üretmek yerine kolay yolu seçti. AK Parti kalkınma, proje ve hizmetlerde başarılı politikalar üretip seçmen desteği kazanırken, muhalefet “karartma siyasetine” başvurdu.

Bu aşamada hükümetin büyük projeler, altyapı ve savunma yatırımları, güvenlik politikaları gibi konulardaki politikaları tartışma konusu yapılarak değersizleştirilmeye ve önemsizleştirilmeye çalışılmıştır.

Üçüncüsü, AK Parti’nin kriz yönetimi stratejilerinin etkisizleştirilmesine yönelik girişimlerde bulunuldu. Muhalefet, uzun bir süre boyunca reformlara, demokratik iyileştirmelere, siyasi normalleşmeye ve kurumsal dönüşümlere karşı bir direniş siyaseti geliştirdi. Muhalefet partileri, çözüm bulmaktan ziyade krizleri derinleştirmeyi destekleyen söylemler ürettiler.

Son taktik “oylama tuzağı”dır. Muhalefet Mayıs seçimlerini kaybetmiş olsa da Mart seçimlerinden daha güçlü çıktı. Ekonomi, Mart seçimlerinin sonucunu etkileyen en önemli konuydu.

AK Parti bir yandan ekonomik sorunları çözmeye çalışırken, diğer yandan kendi yenilenme politikalarına odaklanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki krizlerde olduğu gibi daha da güçlenerek ortaya çıkma ihtimalinden endişe eden gruplar var. Bu endişeleri barındıranlar son zamanlarda hükümeti oyalamayı ve odak noktasını değiştirmeyi amaçlayan senaryo tabanlı politikalarını yoğunlaştırdılar.

Senaryonun bir yönü, Halk İttifakı ve AK Parti’nin iç dinamiklerini bozmaya yönelik girişimleri içeriyor. Diğeri ise ekonomik kararları baltalamak ve geleceğe yönelik kötümser beklentileri beslemek.

Bu tür mücadele alanları hükümet-muhalefet ilişkilerinde her zaman var olacaktır. Hükümetler bu zorluklara siyaset üreterek yanıt verebilirler.

Ülkenin geleceğine de zarar veren istifa söylentisi gibi bu tür hamlelerin amacını anlarsak, onları etkisiz hale getirmek daha kolay hale gelir. Hükümet, dikkatini meşgul eden gündem tuzaklarını ve hedeflerini öngörmelidir. Ayrıca yenilerinin yolda olduğunun da farkında olmalıdır.

Daily Sabah Haber Bülteni

Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.


İstediğiniz zaman aboneliğinizi iptal edebilirsiniz. Kaydolduğunuzda Kullanım Şartlarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.

Bunu da beğenebilirsin

Tesla: Dünyanın En Güvenilir Elektrikli Araç Markası Olma Yolunda

Kasımpaşa 1-1 Fenerbahçe: Heyecanlı Maçta Puan Paylaşımı

CHP’de kurultay kavgası: Dava duruşması ertelendi

Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yalan iddiasını yayarak hedefli bir manipülasyon kampanyası başlatıldı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi söylentiyi yalanladı ve ilgili devlet kurumları konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tüm bu açıklamalara rağmen, “çok amaçlı” akılda tutularak başlatılan sahte anlatılar yayılmaya devam etti. Borsa ve finans piyasalarını etkileyebilecek bir düzeye kadar büyütüldüler.

Sonunda Şimşek, “Resmi açıklamalar yeterli olmamış gibi görünüyor, ben de buraya yazayım! Ben istifa etmedim. Ortaya atılan senaryolar doğru değil.” diyerek durumu bizzat açıklamak zorunda kaldı.

Bu yalanların planlanması, senaryolaştırılması, yaygınlaştırılması, ısrarla sürdürülmesi ve piyasayı etkileyecek boyuta taşınması sıradan bir olay değildir.

“Çoklu amaçlar” için tasarlanmış bu tür manipülasyonların belirli hedefleri vardır. Bunların ardındaki amaçları ve hedefleri daha iyi anlamak için biraz geriye bakmak gerekir.

Hükümet-muhalefet ilişkisine gelince, muhalefet zamanla öğrenilmiş bir siyaset tarzı geliştirmiştir. Bu bağlamda muhalefet sadece muhalefet partilerini değil, aynı zamanda onları destekleyen yapıları da içerir.

Bu siyaset tarzı zamanla evriliyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) çok güçlü olduğu dönemlerde, bu senaryo tabanlı siyaset çoğu zaman muhalefete ters tepti. Mevcut süreçte muhalefete fayda sağlayıp sağlamayacağını tahmin etmek zor. Ancak bunun siyasetin genel gidişatını etkileyen bir araç haline geldiği açık.

Bu siyasal üslup kabaca dört döneme ayrılabilir.

4 dönemdeki siyasi tarz

Öncelikle, muhalefet AK Parti’nin seçim zaferlerine uzun süre “bahane siyaseti” ile karşılık verdi. Siyasi söylemlerini “devlet ve medya ele geçirildi, seçimleri böyle kazandılar”, “baskıcı politikalarla seçimleri kazandılar”, “sistemi ve seçim yasalarını değiştirdiler, böyle kazandılar” veya “karnını kaşıyan, hiçbir fikri olmayan cahil kitleler AK Parti’ye oy verdi” gibi ifadeler etrafında topladılar. Bir süre bu bahane siyasetiyle idare ettiler.

İkinci olarak, muhalefet iktidara karşı alternatif politikalar üretmek yerine kolay yolu seçti. AK Parti kalkınma, proje ve hizmetlerde başarılı politikalar üretip seçmen desteği kazanırken, muhalefet “karartma siyasetine” başvurdu.

Bu aşamada hükümetin büyük projeler, altyapı ve savunma yatırımları, güvenlik politikaları gibi konulardaki politikaları tartışma konusu yapılarak değersizleştirilmeye ve önemsizleştirilmeye çalışılmıştır.

Üçüncüsü, AK Parti’nin kriz yönetimi stratejilerinin etkisizleştirilmesine yönelik girişimlerde bulunuldu. Muhalefet, uzun bir süre boyunca reformlara, demokratik iyileştirmelere, siyasi normalleşmeye ve kurumsal dönüşümlere karşı bir direniş siyaseti geliştirdi. Muhalefet partileri, çözüm bulmaktan ziyade krizleri derinleştirmeyi destekleyen söylemler ürettiler.

Son taktik “oylama tuzağı”dır. Muhalefet Mayıs seçimlerini kaybetmiş olsa da Mart seçimlerinden daha güçlü çıktı. Ekonomi, Mart seçimlerinin sonucunu etkileyen en önemli konuydu.

AK Parti bir yandan ekonomik sorunları çözmeye çalışırken, diğer yandan kendi yenilenme politikalarına odaklanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki krizlerde olduğu gibi daha da güçlenerek ortaya çıkma ihtimalinden endişe eden gruplar var. Bu endişeleri barındıranlar son zamanlarda hükümeti oyalamayı ve odak noktasını değiştirmeyi amaçlayan senaryo tabanlı politikalarını yoğunlaştırdılar.

Senaryonun bir yönü, Halk İttifakı ve AK Parti’nin iç dinamiklerini bozmaya yönelik girişimleri içeriyor. Diğeri ise ekonomik kararları baltalamak ve geleceğe yönelik kötümser beklentileri beslemek.

Bu tür mücadele alanları hükümet-muhalefet ilişkilerinde her zaman var olacaktır. Hükümetler bu zorluklara siyaset üreterek yanıt verebilirler.

Ülkenin geleceğine de zarar veren istifa söylentisi gibi bu tür hamlelerin amacını anlarsak, onları etkisiz hale getirmek daha kolay hale gelir. Hükümet, dikkatini meşgul eden gündem tuzaklarını ve hedeflerini öngörmelidir. Ayrıca yenilerinin yolda olduğunun da farkında olmalıdır.

Daily Sabah Haber Bülteni

Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.


İstediğiniz zaman aboneliğinizi iptal edebilirsiniz. Kaydolduğunuzda Kullanım Şartlarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.

Paylaş30Tweet19

Sizin için tavsiye edilen

Tesla: Dünyanın En Güvenilir Elektrikli Araç Markası Olma Yolunda

Yazar admin
Ekim 4, 2025
0
Tesla: Dünyanın En Güvenilir Elektrikli Araç Markası Olma Yolunda

Tesla, elektrikli araç sektöründe sadece yenilikçi teknolojileriyle değil, aynı zamanda güvenilirlik konusundaki kararlı duruşuyla da dikkat çekiyor. Elon Musk'ın liderliğindeki şirket, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla dünyanın en güvenilir...

Devamını Oku..

Kasımpaşa 1-1 Fenerbahçe: Heyecanlı Maçta Puan Paylaşımı

Yazar admin
Ekim 4, 2025
0
Kasımpaşa 1-1 Fenerbahçe: Heyecanlı Maçta Puan Paylaşımı

Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında Kasımpaşa ile Fenerbahçe, Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. İlk yarıda Fenerbahçe’nin maçtaki üstünlüğü dikkat çekti, ikinci yarıda ise Kasımpaşa’nın azmi puan...

Devamını Oku..

CHP’de kurultay kavgası: Dava duruşması ertelendi

Yazar admin
Ekim 4, 2025
0
CHP’de kurultay kavgası: Dava duruşması ertelendi

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın beşinci celsesi bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Davada karar çıkmadı ve duruşma, yeni bir...

Devamını Oku..

Fenerbahçe 1-0 Trabzonspor Maç Özeti: Sarı-Lacivertliler Önemli Galibiyet Aldı

Yazar admin
Ekim 4, 2025
0
Fenerbahçe 1-0 Trabzonspor Maç Özeti: Sarı-Lacivertliler Önemli Galibiyet Aldı

Trendyol Süper Lig’in 5. haftasında Fenerbahçe kendi sahasında Trabzonspor’u 1-0 mağlup etti. Bu maç, sarı-lacivertliler için sezonun önemli dönüm anlarından biri olarak öne çıktı. İlk Yarıda Dengeli Oyun...

Devamını Oku..

Tesla Neden Dünyanın En Güvenilir Otomobil Markalarından Biri?

Yazar admin
Ekim 4, 2025
0

Elektrikli otomobil devlerinden Tesla, otomotiv güvenliğinde öncü teknoloji ve tasarım anlayışıyla sektörde çıtayı yükseltiyor. Son dönemde, bağımsız güvenlik testleri ve kullanıcı deneyimleri gösteriyor ki Tesla modelleri, yolcular ve...

Devamını Oku..
Sonraki Haber
Fatih Erbakan: Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi biziz

Fatih Erbakan: Türkiye'nin en hızlı büyüyen partisi biziz

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sonuç Yok
View All Result
  • Siyaset
  • Gündem
  • En Çok Okunan Haberler
  • Teknoloji
  • Medya
  • Ekonomi

https://twitter.com/medyanotu

Hezarfen Dergi