Türkiye siyasetinde önemli bir gelişme yaşandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Dem Parti ile tokalaşması ve “Yeni bir döneme giriyoruz” demesiyle siyasi arenada hareketlilik başladı. Bu gelişme, Türkiye’nin demokratikleşme yolunda ve Kürt sorununun çözümüne yönelik yeni bir süreç başlangıcını işaret ediyor.
Türkiye siyaseti, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Dem Parti ile tokalaşması ve “Yeni bir döneme giriyoruz” demesiyle hareketlenmeye başladı. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, KARAR’a yaptığı açıklamalarda, “Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Kürt sorunun çözümünü konuşmak bizim için anlamlı, müzakere ve uzlaşı kanallarının açılması gerek” dedi.
Gelişmeler
- Bahçeli’nin Ziyareti: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılının açılışında DEM Parti sıralarını ziyaret etti. Bu ziyaret, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’in Türkiye’yi hedef aldığına dair açıklamalarıyla aynı zamana denk gelince, “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” sorularını gündeme taşıdı.
- Bahçeli’nin Açıklamaları: TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti’nin sıralarını ziyaret eden Bahçeli, Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaştı. Ziyaretini, “Dünyada barış istiyoruz; kendi ülkemizde de barışı sağlamak zorundayız” sözleriyle gerekçelendiren Bahçeli, yeni bir dönemin başladığına işaret etti.
- DEM Parti’nin Tutumu: DEM Parti’den temkinli açıklamalar gelirken, bazı çevreler bu hamleyi AKP-MHP ittifakının sıkışmışlığının bir oyunu olarak değerlendirdi. Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında da açıklamalarına devam ederek, “Uzattığım el, Türkiye partisi olma teklifidir” dedi.
Ayşegül Doğan’ın Açıklamaları
- Müzakere ve Uzlaşı: DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, uzun zamandır müzakere ve uzlaşının tarafı olduklarına dikkat çekti. “Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları da, selamlaşma da önemliydi” diyen Doğan, “Türkiye’nin bu zeminin oluşmasına ihtiyacı var” ifadelerini kullandı:
- “Biz, Kürt meselesinin çözümünde diyalog, müzakere ve uzlaşı kanallarının açılması gerektiğini söyleyen bir partiyiz zaten. Dolayısıyla, müzakere ve diyalog üzerine kurulu bir partiyiz. Parti programımız da bu doğrultudadır. Kürt meselesinin çözümünü, Türkiye’nin demokratikleşmesini konuşmak bizim için önemli ve anlamlıdır.”
- Sürecin Takibi: Doğan, bu gelişmeleri ihtiyatlı bir biçimde ancak aynı zamanda bu sürecin asıl öznesi olarak takip ettiklerini belirtti:
- “Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları da, selamlaşma da önemliydi; ancak gerçek bir çözüm, müzakere ve diyalogla mümkün olacaktır. Müzakereye ve Kürt sorununda diyalog kanallarına ve demokratik yollarla Kürt sorununun çözümüne ilişkin olarak, bizim elimiz yıllardır havada. Bu elin samimi, sahici ve gerçekçi bir şekilde tutulmasının, toplumun yararına olabileceğini düşünüyoruz.”
- Siyasi Gelenek: DEM Parti MYK’sının Bahçeli ve Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında henüz bir toplantı tertip etmediğini belirten Doğan, “Biz, Kürt meselesinin çözümü için mücadele eden, diyalog ve müzakere kanallarının mutlaka açılması gerektiğini savunan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Yapılması gerekenler açıktır” diyerek sözlerini noktaladı:
- “Henüz Merkez Yürütme Kurulumuz (MYK) bu gelişmeler üzerine toplanmadı. MYK toplantısı sonrası parti olarak sürece dair tutumumuzu yeniden ifade edeceğiz; ancak bugüne kadar söylediklerimizin dışında bir yaklaşım olmayacaktır. Biz, Kürt meselesinin çözümü için mücadele eden, diyalog ve müzakere kanallarının mutlaka açılması gerektiğini savunan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Yapılması gerekenler açıktır.”
Sonuç
DEM Parti olarak, Kürt meselesini konuşmak, çözüm yollarını tartışmak ve bu konuda adımlar atılmasını son derece kıymetli buluyoruz. Ayşegül Doğan’ın açıklamaları, partinin müzakere ve uzlaşı kanallarının açılması gerektiği yönündeki duruşunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.