DEM Partisi Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Doğan, “Buradan soruyoruz: Demokratik siyaset hazır, Sayın Öcalan da hazır. Devlet, Kürt meselesinin demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zemini oluşturmaya hazır mı?” ifadelerini kullandı. Doğan’ın açıklamalarında şunları belirtti: “3 satır 3 cümle gibi görünen bu mesaj, pek çok anlam barındırıyor. İlk olarak, tecridin sürdüğünü kendisi açıkça ifade ediyor. İkincisi, koşullar oluştuğunda bu süreci çatışma ve şiddet ortamından hukuki ve siyasi bir ortamda ilerletebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirtiyor. İmralı ve Sayın Öcalan hazır. Acaba devlet hazır mı? Buradan bu soruyu yöneltiyoruz, DEM Parti olarak. Demokratik siyaset hazır, Sayın Öcalan da hazır; tecridi ortadan kaldırmaya, Kürt meselesinin demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zemin oluşturulmasına devlet hazır mı? Bu çağrıyı yapan ve destekleyenler için sıra geldi. Bir söz söylendi artık, bu sözün hayata geçme zamanı geldi. Ötelenemez, ertelenemez, geciktirilemez bir söz bu. Söylenen sözün kritik ve önemli olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve duyuyoruz. Ancak bunu gerçekleştirme konusunda tarihsel sorumluluğumuz gereği bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: “Gelin yeni bir yolu hep beraber açalım.” Yıllardır bu yollarda ağır can kayıpları ve ekonomik maliyetlerle geçiyoruz. Bunu durdurmak mümkün. Bunu tersine çevirmek de mümkün. Yeni bir yol açmak elbette mümkündür. Biz DEM Parti olarak bu çağrımızı yinelemek istiyoruz. Gelin, bu yeni yolu birlikte açalım. Yıllardır yok sayılan, inkâr edilen ve görmezden gelinen bir güvenlik sorunu olarak ele alınan, çöktürme planlarıyla çözülmeye çalışılan Kürt sorunu, aslında büyük bir insanlık sorunu olarak karşımızda duruyor. Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Günlerdir bu konu tartışılıyor. Özellikle bizim yaptığımız son açıklamalardan sonra, sanki bunu ilk defa dile getiriyormuşuz gibi, 1 Ekim sonrası DEM Parti ve seçmenlerinin, ya da Türkiye kamuoyunun gündemine ilk defa geliyormuş gibi neden Öcalan sorusuna yanıt arayanlara bir kez daha açıklık getirelim. Neden Öcalan? Çünkü demokratik çözüm için ömrünü adamış bir liderden söz ediyoruz. 25 yıldır bir ada hapishanesinde yaşıyor. 44 aydır ağır tecrit altında, yani tamamen iletişimsizlikte tutuluyor. Milyonlar kendisiyle ilgili irademdir diyor; yani milyonların iradesi olarak gördüğü bir liderden söz ediyoruz. “Sorunlar giderek ağırlaşıyor.” Bu destek yalnızca Türkiye ve Kürtlerle sınırlı değil. Coğrafyaları aşan ve sınırları geçebilen bir destek söz konusu. Kürt sorununun çözümü için esas muhatap olduğu gibi, ülkenin diğer ağır sorunlarının çözümüne de Ortadoğu barışına önemli katkılar sağlayacak bir aktörden bahsediyoruz. Tecrit uygulandığı ve görüşmeler yapılmadığı için bu ağır sorunlar, gün geçtikçe artan bir şekilde ağırlaşıyor. Tüm bu meseleler için ön açıcı fikirler ve projeler sunabilecek bir liderden bahsediyoruz. Türkiye bunu değerlendirmek istediğinde gördü. “İlk kez söylemedik.” 90’lı yıllardan bu yana kalıcı bir barış arayışında olan Sayın Öcalan’ın, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümündeki rolü ve üstleneceği sorumluluk hayati bir önem taşıyor. Bu durumu 1 Ekim’deki el sıkışmasının ardından ilk kez ifade etmedik. Bu, 1 Ekim gelişmeleri ve tartışmalarından bu yana gündemimize aldığımız bir konu değil. Bunu en iyi siz gazeteciler biliyorsunuz. Ekran başındaki kıymetli DEM Parti gönüllüleri, siz de bunu biliyorsunuz. Birlikte bu yolları geçerken cesaretle yaşadık ve bedelini ödedik. Birlikte geldik bu aşamaya.
Drift NEU organizasyonu tarafından düzenlenmekte olan 2024 sezonunun ikinci yarışı, 23-24 Kasım 2024 tarihlerinde Yakın Doğu Kampüsü'nde, İkas Süpermarket yanındaki pistte, Dr. Suat Günsel Camii ve MOE Açık...
Devamını Oku..