Kışların sert ve uzun geçtiği Türkiye illerinden Ardahan, Muş ve Van’da yüksek rakımlı bölgelerde yaz aylarında bile soğuk hava yaşanıyor, bu nedenle vatandaşlar ısınmak için soba kullanmaya yöneliyor.
Türkiye’nin birçok yerinde kavurucu sıcaklar yaşanırken, Ardahan’ın 2 bin rakımlı Göle ilçesinde ve 2 bin 300 rakımlı Çullu köyünde gece sıcaklıkları düşüyor.
Son günlerde etkili olan sağanak yağışın etkisiyle Göle’de hava sıcaklığı 6,2 derece olarak ölçülerek Türkiye’nin en serin yeri olurken, Çullu köyünde ise 7,2 derece ölçüldü.
Göle’de akşam saatlerinde açık havada çay içmek isteyenler soba yanan mekanları tercih ediyor.
Çullu köyü sakini 86 yaşındaki Mehmet Kanbur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl yaz aylarında da soğuk havanın devam ettiğini, bu nedenle soba yakmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Yaz ortasında bile üşüdüklerini söyleyen Kanbur, “Akşamları çok serin olduğu için hem soba yakıyoruz hem de kalın giysiler giyiyoruz. Son yağmur soğuğu daha da yoğunlaştırdı.” dedi.
Medet Çağır, sıcaktan etkilenen batı illerindeki vatandaşların, burada hala sobaların kullanılmasına inanamadıklarını da belirtti.
“Hava çok soğuk olduğu ve bacalardan duman çıktığı için hala ceket giyiyoruz. Güneşli havada çay içmek istesek bile ceketsiz yapamıyoruz.”
Muş’ta sıcaklığın düşük olduğu yüksek yaylalarda yaşayan göçerler, soğuk günlerde soba yakarak ısınmaya çalışıyor.
Deniz seviyesinden 2 bin 500 metre yükseklikteki Kurtik Dağı yaylasında dört ay konaklayan göçerler, akşamları çadırlarda kurulan sobaların etrafında toplanıyor.
Göçebelerden Fatma Yıldırım, temmuz ayında hala soba yaktıklarını söyledi. Soğuk olduğu için gündüzleri kalın giysiler giymek zorunda kaldıklarını anlatan Yıldırım, “Zorlu koşullar altında çalışıyoruz – yüksek rakımlarda sıcak günler ve soğuk geceler. Gece gündüz sobaları yakmaya devam ediyoruz ve yayladan ayrılana kadar da devam edeceğiz.” dedi.
Ahmet Aslan ayrıca şunları söyledi: “Bu dağda bir araba dolusu odun yakacağız. Batıda hava çok sıcak ama burada soğuk. Burada bu kadar soğuk dediğimizde insanlar şaşırıyor ve inanmıyor.”
‘Yaz ve kış soğuktur’
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Bezirhane kırsal mahallesinde, meteoroloji verilerine göre temmuz ayının en düşük sıcaklığı 6,1 derece olarak kaydedildi.
Deniz seviyesinden 2 bin 55 metre yükseklikteki mahallede yaşayanlar, akşamları soğuktan korunmak için polar, mont, ceket gibi kalın giysiler giyiyor.
Muhtar Mehmet Çakan, Türkiye’nin en soğuk bölgelerinden birinde yaşadıklarını söyledi.
Kışın mahallede yaşamanın çok zor olduğunu, sıcaklıkların eksi 40 dereceye kadar düştüğünü belirten Çakan, şöyle devam etti: “Yaklaşık altı ay boyunca kışı yaşıyoruz. Soğuk hava nedeniyle önemli bir göç yaşadık. 2000 yılında 320 civarında olan nüfusumuz şu anda 200’ün altına düştü. Yetkililere mahallemize doğalgaz hattı getirmeleri için çağrıda bulunmak istiyorum. Yakıt bulmakta zorlanıyoruz.”
“Şu anda bile bazı evler soba yakıyor; bazı insanlar battaniyelere sarınarak ısınıyor. Plato havası gibi. Altı ay kar, üç ay don ve iki ay yaz yaşıyoruz.”
Mehmet Şirin Çakan da yaz mevsiminde olmalarına rağmen üşüdüklerini söyledi: “Bu mevsimde ceket ve kazak giyiyoruz. Burada hem yaz hem kış soğuk oluyor. Akşamları evlerimizi ısıtmak için soba yakıyoruz.”
Kışların sert ve uzun geçtiği Türkiye illerinden Ardahan, Muş ve Van’da yüksek rakımlı bölgelerde yaz aylarında bile soğuk hava yaşanıyor, bu nedenle vatandaşlar ısınmak için soba kullanmaya yöneliyor.
Türkiye’nin birçok yerinde kavurucu sıcaklar yaşanırken, Ardahan’ın 2 bin rakımlı Göle ilçesinde ve 2 bin 300 rakımlı Çullu köyünde gece sıcaklıkları düşüyor.
Son günlerde etkili olan sağanak yağışın etkisiyle Göle’de hava sıcaklığı 6,2 derece olarak ölçülerek Türkiye’nin en serin yeri olurken, Çullu köyünde ise 7,2 derece ölçüldü.
Göle’de akşam saatlerinde açık havada çay içmek isteyenler soba yanan mekanları tercih ediyor.
Çullu köyü sakini 86 yaşındaki Mehmet Kanbur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl yaz aylarında da soğuk havanın devam ettiğini, bu nedenle soba yakmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Yaz ortasında bile üşüdüklerini söyleyen Kanbur, “Akşamları çok serin olduğu için hem soba yakıyoruz hem de kalın giysiler giyiyoruz. Son yağmur soğuğu daha da yoğunlaştırdı.” dedi.
Medet Çağır, sıcaktan etkilenen batı illerindeki vatandaşların, burada hala sobaların kullanılmasına inanamadıklarını da belirtti.
“Hava çok soğuk olduğu ve bacalardan duman çıktığı için hala ceket giyiyoruz. Güneşli havada çay içmek istesek bile ceketsiz yapamıyoruz.”
Muş’ta sıcaklığın düşük olduğu yüksek yaylalarda yaşayan göçerler, soğuk günlerde soba yakarak ısınmaya çalışıyor.
Deniz seviyesinden 2 bin 500 metre yükseklikteki Kurtik Dağı yaylasında dört ay konaklayan göçerler, akşamları çadırlarda kurulan sobaların etrafında toplanıyor.
Göçebelerden Fatma Yıldırım, temmuz ayında hala soba yaktıklarını söyledi. Soğuk olduğu için gündüzleri kalın giysiler giymek zorunda kaldıklarını anlatan Yıldırım, “Zorlu koşullar altında çalışıyoruz – yüksek rakımlarda sıcak günler ve soğuk geceler. Gece gündüz sobaları yakmaya devam ediyoruz ve yayladan ayrılana kadar da devam edeceğiz.” dedi.
Ahmet Aslan ayrıca şunları söyledi: “Bu dağda bir araba dolusu odun yakacağız. Batıda hava çok sıcak ama burada soğuk. Burada bu kadar soğuk dediğimizde insanlar şaşırıyor ve inanmıyor.”
‘Yaz ve kış soğuktur’
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Bezirhane kırsal mahallesinde, meteoroloji verilerine göre temmuz ayının en düşük sıcaklığı 6,1 derece olarak kaydedildi.
Deniz seviyesinden 2 bin 55 metre yükseklikteki mahallede yaşayanlar, akşamları soğuktan korunmak için polar, mont, ceket gibi kalın giysiler giyiyor.
Muhtar Mehmet Çakan, Türkiye’nin en soğuk bölgelerinden birinde yaşadıklarını söyledi.
Kışın mahallede yaşamanın çok zor olduğunu, sıcaklıkların eksi 40 dereceye kadar düştüğünü belirten Çakan, şöyle devam etti: “Yaklaşık altı ay boyunca kışı yaşıyoruz. Soğuk hava nedeniyle önemli bir göç yaşadık. 2000 yılında 320 civarında olan nüfusumuz şu anda 200’ün altına düştü. Yetkililere mahallemize doğalgaz hattı getirmeleri için çağrıda bulunmak istiyorum. Yakıt bulmakta zorlanıyoruz.”
“Şu anda bile bazı evler soba yakıyor; bazı insanlar battaniyelere sarınarak ısınıyor. Plato havası gibi. Altı ay kar, üç ay don ve iki ay yaz yaşıyoruz.”
Mehmet Şirin Çakan da yaz mevsiminde olmalarına rağmen üşüdüklerini söyledi: “Bu mevsimde ceket ve kazak giyiyoruz. Burada hem yaz hem kış soğuk oluyor. Akşamları evlerimizi ısıtmak için soba yakıyoruz.”