Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5,9 büyüklüğünde depremin yaşandığı Düzce’nin afet bölgesi ilan edildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5,9’luk depremin meydana geldiği Düzce’yi, “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan ettiklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Deprem ile sarsılan Düzce’nin ‘genel hayata etkili afet bölgesi’ ilan edildiğini açıkladı.
“Böylece afet sonrası telafi ve ihya çalışmalarımızı daha hızlı şekilde yürütebileceğiz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti;
Geçen hafta 5,9 şiddetinde bir depremle sarsılan Düzce’yi genel hayata etkili afet bölgesi ilan ettiğimizi açıklamak istiyorum. Böylece afet sonrası telafi ve ihya çalışmalarımızı daha hızlı etkin şekilde yürütebileceğiz. Bir kez daha Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten korusun diyorum.
‘Genel hayata etkili afet bölgesi’ ne anlama geliyor?
Bu tanım 7269 sayılı Afetler Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca hazırlanan yönetmeliğe göre yapılıyor.
Yönetmelikle yaşanmış ya da yaşanması muhtemel felaketlerin, ilgili yerin genel hayatına etkili olup olmadığının belirlenmesi için gereken kriterler belirleniyor. Yönetmelikte kaç nüfuslu yerleşimde, kaç binanın yıkılması ya da oturulamayacak kadar zarar görmesi halinde, afetin yerleşimin genel hayatına etkili sayılacağı belirleniyor.
Afet bölgesi ilanı hangi koşullarda verilir?
-Afet sebebiyle ölü veya ağır yaralıların bulunması, Tarım ürünlerinden en az üçte birinin zarar görmüş olması,
-Büyük ve küçükbaş hayvanın telef olması,
-O yerde kışların çok şiddetli ve inşaat mevsiminin kısa süreli olması,
-O yerdeki kamu tesislerinin (Yol, su, elektrik, kanalizasyon v.s.) kullanılamayacak veya çalışamayacak derecede hasar görmüş olması,
-Ulaşım imkanlarının çok sınırlı olması.
Bir yer Afet Bölgesi ilan edildiğinde, orada yaşayanlara sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz götürülüyor. Bölgedeki ordu birlikleri, kendilerinden istenenleri yapmak zorunda kılınıyor.
Hane sayısı 100’den az olan yerlerde konutların 10’a birinin, nüfusu 50 binden az olan il ve ilçelerde en az 20 binanın, nüfusu 15 binden az olan yerlerde en az 10 binanın oturulamayacak hale gelmesi, tarım ürünlerinin en az 3’te biri kadarının zarar görmesi, çok sayıda ölü ve yaralı olması gerekiyor.