Amasya Tarihi:
Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biridir. Hititlerden başlayarak çeşitli uygarlıkların merkezi olmuştur. Türkiye’nin Orta Karadeniz Bölümü’nde yer alır. Amasya’nın Pontus dönemindeki adı ”Amasseia”dır.Amaseia sözcüğü, ”Ana” anlamına gelir. Büyük Selçuklu ordusunun 1071 Malazgirt savaşının kazanmasıyla Türkleşmeye başlamışlardır. Osmanlı tarihine yön veren birçok şehzadenin Amasya’da yetiştirilmesi nedeniyle Osmanlı tarihinde ”şehzadeler şehri” olarak meşur olmuştur. I. Dünya Savaşı sonrasında Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 12 Haziran 1919 tarihinde Amasya’ya gelmiş ve 22 Haziran 1919 tarihinde Amasya Genelgesi olarak bilinen kurtuluş genelgesi yayınlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla 1923 yılında Amasya ilinin merkez şehri oldu.
Efsaneye Göre:
Ferhat, bir yiğit delikanlıdır. Nakkaşlık yapar, köşkler saraylar süsler, yaptığı eserlere bakanı hayrete düşürür. Ama Ferhat’ın fırçasından dökülen güzellikler hep Şirin içinmiş, böyle derler. Şirin Amasya Sultanı Mehmene Banu’nun kız kardeşidir. Her iki genç birbirlerine sevdalanmışlardır bir bakışta. Gizliden gizliye buluşurlar. Zamanı gelince de Ferhat, Şirin’i istetmek için dünürcü gönderir. Mehmene Banu kız kardeşini vermek istemez.
İşi zora sokmak maksadıyla olmayacak bir iş ister. “Su sıkıntısı çekilen şehrimize suyu getir, Şirin’i vereyim” der. En yakın su kaynağı, Elma Dağı denen uzak mı uzak yerdedir. Ferhat’ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi. Alır eline külüngü, vurur kayaların böğrüne böğürüne. Mehmene Banu bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsi sinsi planlar kurar. Ne olursa olsun Şirin’i, Ferhat’a vermeyecektir. Sonunda bulur çareyi. Bir yaşlı kadını Ferhat’ın yanına yollar. Yaşlı kadın açılan su kanallarını takip ederek, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’ı bulur. Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi yaşlı kadını korkutur.
Acı acı güler yaşlı kadın, sonra da sesini yükselterek: “Ne vurursun kayalara böyle hırsla, Şirin’in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “-Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır!” der. Dağları deldiği demir külüngü havaya atar. Külünk gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhat’ın başı döner, dünyaları yıkılır… “Şirin!” diye bağırması yankılanır kayalarda. Sonra sesi kesilir…
Yaşlı kadın saraya koşar, Ferhat’ın öldüğünü haber verir. Söylenenleri duyan Şirin, acıyla koşar kayalıklara, bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Şirin de hiç düşünmeden atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır, Ferhat’ın yanına boylu boyunca. Dünyada murat alamadan ölen iki genci, ölüme gittikleri yerde yan yana gömerler. Derler ki, her bahar iki mezar üzerinde iki gül bitermiş. Tam güller kavuşacakken iki mezar ortasından çıkan karaçalı iki gülün birbiri ile buluşmasını engellermiş.
Amasya Gezilecek Yerler:
-Yalıboyu Evleri
-Bimarhane
-Gümüşlü Camii
-Saraçhane Camii
-Burmalı Minare Cami
-Kapı Ağa Medresesi
-Kral Kaya Mezarları
-Künç Köprü
Amasya Elması Neden Meşhurdur?
Uluslararası üne sahip olan Amasya elması tadı,kokusu ve lezzetiyle ünlü olmuştur. Bir yıl meyve verip diğer yıl meyve vermeme özelliğiyle diğer elmalardan ayrılmaktadır. Elmaların küçük olanına misket elma, iri olanına kabak elması denir.
Ülkemiz Dünya elma üretiminde dördünce sırada yer alır elma üretiminin kaynağı kendine has iklimi ve coğrafyasıyla ünlü olan Amasya’ya aittir.
Amasya elması potasyum açısından oldukça zengin olup, türkülere de konu olmuştur.