Orijinal Başlık: İngiliz gizli belgelerinde Ekim 1923 (1): ‘Cumhuriyet fikri kabul görse de Mustafa Kemal’e muhalefet var’
Kaynak: Getty Images Yazan: Günce Akpamuk & Onur Erem Unvan: BBC Türkçe 28 Ekim 2023 Güncelleme: 29 Ekim 2024 * Bu haber, BBC Türkçe’de ilk kez 28 Ekim 2023 tarihinde yayımlandı. “Müttefik güçlerin Türk topraklarından tahliye tarihi yaklaşırken Ankara’daki koşullar birçok ihtimale zemin hazırlıyor.” Bu cümle, İngiltere’nin İstanbul’daki yüksek komiseri Nevile Henderson’ın, Cumhuriyet’in kuruluşuna yaklaşık bir ay kala 25 Eylül 1923 tarihinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı mektupta geçiyor. Dönemin arşivlerinde yer alan gizli belgeleri incelediğimizde, İngiltere’nin o dönem Türkiye’de olan biteni nasıl değerlendirdiğini araştırdık. 5,5 yıl süren işgal sona ererken, İngilizlerin Türkiye ile ilgili yazışmalarında öne çıkan pek çok konuyu görüyoruz. Bunlar arasında Mustafa Kemal ve Cumhuriyet fikrine karşı olan tutum, Musul sorunu, Osmanlı borçları, Bağdat Demiryolu, Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklar ve göçmenler gibi meseleler bulunuyor. Peki, Ekim 1923 geldiğinde, İngilizler Türkiye’de yönetim biçiminin değişmesini bekliyorlar mıydı? İngiliz gizli belgelerinde Ekim 1923 (2): ‘Türk halkı bu sabah bir Cumhuriyet’e uyandı’ ‘Mustafa Kemal’in Cumhuriyetçi olduğu herkes tarafından biliniyor’ 1923 yılının Eylül ayının son günleri… İşgal güçlerinin İstanbul’dan ayrılma tarihi yaklaşmış durumda. Mustafa Kemal, bu dönemde yabancı basına verdiği bir röportajda Bakanlığa hitaben yazdığı mektupta, “Ankara’da doğum sancıları yaşanıyor. Anayasa ile ilgili farklı görüşler mevcut olsa da henüz bir karar alınmış değil” diyor ve ekliyor: “Cumhuriyet kurulması düşüncesi genel olarak benimsenmiş olsa da Mustafa Kemal’e karşı bazı muhalefetler mevcut.” Henderson’a göre en büyük ihtilaflardan biri, kabinenin nasıl atanacağı meselesiydi. Bazı vekiller, Cumhurbaşkanı tarafından atanması gerektiğini savunurken, diğerleri bu görevin Meclis’te olması gerektiğini savunuyordu. ‘Başkent İstanbul’a taşınabilir’ İşgal kuvvetlerinin geri çekilmesi sonrasında, başkent olarak İstanbul’un mu yoksa Ankara’nın mı belirleneceği meselesi İngiltere’nin de gündemindeydi. Henderson, işgal güçlerinin ayrılmasıyla ilgili yazdığı mektupta, “Türklerin İstanbul’da yeniden hakimiyet kurmasının ardından, başkent eski yerine geri taşınabilir” ifadesini kullanıyordu. En azından İngiltere’nin isteği bu yöndeydi. Çünkü başkent Ankara olarak ilan edilirse, büyükelçiliklerin de bu kente taşınması gerekecekti. Fakat Henderson’a göre, bir büyükelçi için uygun bir konut bir yana, Ankara’da sıradan bir konsolosluk çalışanının bile kalabileceği bir kiralık ev yoktu. Bu nedenle Fransızların; “Türkler büyükelçilikleri Ankara’ya taşımak isterse ne yapacaksınız?” sorusuna, İngilizler şu yanıtı vermişti: “Ankara’nın neredeyse vahşi diyebileceğimiz medeni kusurları bunu imkansız hale getiriyor.” Ankara’yı başkent yapma düşüncesi, İstanbul ile Meclis arasındaki gerilimi artırıyordu. Ahmet Kuyaş, İstanbul’da Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlanmasına rağmen memnuniyetle beraber, özellikle daha üst düzey çevrelerde başkent olarak Ankara seçilmesine karşı bir “küslük” olduğunu ifade ediyor: “Çünkü İstanbul’un başkent olması, burada bulunan Avrupalıların ve diplomatik ilişkilerin orada toplanması anlamına geliyor. Bunlar İstanbul’un iktisadi olarak canlı kalmasını sağlıyor.” Nihayetinde 13 Ekim 1923’te Ankara başkent olarak ilan edildi fakat Cumhuriyetle ilgili anlaşmazlıklar hala sürüyordu… Cumhuriyetin ilanına giden günlere dair detaylar için linkteki haberin devamını okuyabilirsiniz: İngiliz gizli belgelerinde Ekim 1923 (2): ‘Türk halkı bu sabah bir Cumhuriyet’e uyandı’