Körfez ülkeleriyle ilişkilere ilişkin olarak “Zamanı gelince Esad’la görüşürüz” sözünü hatırlatan Erdoğan, “Siyasette sonsuza kadar küskünlük, küskünlük, dargınlık olmaz. Vakti gelince oturur, değerlendirirsiniz. Ona göre bir yenileme yapabilirsiniz.Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntı yaşadığımız ülkelerle ilişkilerimizi yeniden gözden geçirebiliriz.Özellikle Haziran seçimlerinden sonra bunu baştan yapabiliriz.Ona göre biz de yolumuza devam edebiliriz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin düzenlendiği Endonezya’nın Bali adasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin şunları söyledi:
“Muhalefetin bu olayların acısını hissetmemesine zaten alıştık”
“Şu anda 5 vatandaşımız halen yoğun bakımda. Yaralı sayısı 25’e düştü, diğerleri taburcu edildi.
Bunu tüm samimiyetimle, açıkçası söylemeliyim; Bütün bunlara rağmen muhalefetin bu olayların acısını her zaman olduğu gibi hissedememesi halimize zaten alıştık. Bu muhalefet Ankara’dan İstanbul’a kadar teröristlerle kol kola yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Tavırlarına yabancı değiliz. Şu anda zaten PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla birlikte hareket etmiyorlar mı? Birlikte hareket ederler. Ayrıca bu kişiler zaten terör söylemi kullanmıyorlar mı? Var. Nitekim bazılarının dokunulmazlıklarının kaldırılması için mecliste çalışmalar sürüyor. Bunlara alışkınız.
“İYİ PARTİ’NİN BUNLARLA AYNI HATTA DÜŞMESİ AÇILIŞIDIR”
CHP’yi bir kenara bırakalım, özellikle muhalefet içinde, Altı Tablo’nun hepsini söylememe gerek yok ama İP’nin (İYİ Parti) bunlarla aynı çizgide olması kesinlikle düşündürücü. Neden onlarla aynı masaya ya da aynı pozisyonda düşüyorlar? Bu elbette düşündürücü. Özellikle böyle bir zamanda. Umuyoruz ki bu tablodan çıkıp bir dönüşüm gerçekleştirerek milli ve yerli bir duruş sergilemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçireceklerdir.
Baştan söyleyeyim; hiçbir provokasyona boyun eğmeyiz. Ne gerekiyorsa gereğini yapacağız ve yapacağız. “Bu saldırı yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır” gibi açıklamalar da terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun bir parçasıdır.
Seçim için herkes çantasında zaten ne olduğunu ortaya çıkaracak. koyacağız. Milletim bunlara gereken cevabı yüksek öngörüsüyle sandıkta verecektir. Terörün dini, dili, ırkı yoktur. Orada 15 yaşında bir erkek bebek de şehit oldu. 3-4 yaşlarında bir bebek de yaralandı. Dünya güzeli bir yavru. Süleyman Bey ile görüştük, tıbbi müdahale anlamında ne gerekiyorsa yapacağız.”
Erdoğan’ın ABD ile Rus istihbarat şeflerinin Ankara’da yaptıkları görüşmeye ilişkin yaptığı açıklama şu şekilde:
“İstihbarat Direktörümden Rusya ve ABD’nin burada nükleer silah kullanıp kullanmayacağına dair aldığım bilgi şu an itibariyle iki tarafın da nükleer silah girişiminde bulunmayacağı yönünde. Elbette onları yakın markalaşma içinde tutmak ve sık sık bir araya gelmelerini sağlamak istiyoruz. Bu da yeni bir dünya savaşına yol açar. Bunun olmasına izin vermeyelim.”
“F-16 SORUNUNU KISA SÜREDE ÇÖZECEĞİMİZİ UMUT EDİYORUM”
ABD Başkanı Biden ile görüşmesine ilişkin konuşan Erdoğan, “F-16’lar konusunda tamamen kendi elinde olduğunu ve bu konuda hassas olduğunu söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Dışişleri Bakanlarımızın ve Savunma Bakanlarımızın bu süreci yakından takip etmesi ve bu vesileyle F-16 meselesini kısa sürede çözmemiz temennimdir” dedi. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşmesine ilişkin şunları söyledi:
“Ona sadece ‘Emmanuel, bazı yerlerde benimle dalga geçiyorsun, daha önce konuşmuştuk’ dedim. (Hanımlar çok iyi anlaşıyorlar ama biz anlaşamıyoruz) dedin. ‘Hayır, hayır, anlaşıyoruz, bugün burada çok güzel görüşmeler yaptık’ dedi. ‘Böyle devam etsin. Herhangi bir belaya izin vermeyelim’ dedim. Bu konularda da aynı durumu sürdürdük. Ama biliyorsunuz Fransa’mızla ilgili en önemli konulardan biri de SAMP-T meselesi. Bu konuda İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede ‘Teknik sorunlar var’ dedi. İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi ve kararlı bir görüşme gerçekleştirdik. Özellikle savunma sanayi ile görüşmemiz iyi geçti. Ayrıca enerji ile ilgili sohbetimiz güzeldi. Libya konusunda güzel bir görüşme yaptık. Göçmenlik konusunda güzel bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Bu konularla ilgili kısa süre içinde sizleri Türkiye’ye bekliyoruz. ‘Türkiye’deki ilgili arkadaşlarımızla birlikte bu konuları tartışarak devam edelim’ dedik. O da not etti.”
“ENERJİ İHRACATINA DA RAHATLIKLA BAŞLAYABİLİRİZ”
Türkiye’nin enerji açısından daha iyi durumda olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizim kimseye ihtiyacımız yok. Hele 2-3 yıl sonra Akkuyu olayı biter bitmez oradan çok ciddi bir kapasite kazanmış olacağız. Sonrasında Sayın Putin ile de Sinop ile ilgili görüştüm. Oraya dört türbin yapacağız ve Akkuyu kadar, belki daha fazlasını alacağız. Bunları alır almaz Türkiye’nin enerji sorunu kalmayacak. Çok daha iyi bir konumda olacağız. Enerji ihracatına da rahatlıkla başlayabiliriz” dedi.
Erdoğan’ın İtalya’nın yeni başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesine ilişkin değerlendirmesi şöyle:
“Açık sözlü bir hanımefendi. Türkiye ile ilişkilerini dört başlık altında öne çıkarmayı özellikle ifade etti. Bu başlıklardan biri de ‘Enerji konusunda dayanışmayı artırabiliriz’. Biliyorsunuz ENI onların en önemli enerji şirketi. Göç meselesi bizim gibi onların da zor durumda olduğu bir konu. Bunun dışında ‘Savunma sanayi ile bundan sonra ilişkilerimizi daha da artırabilir miyiz?’ dediler. Bunun üzerinde durabiliriz. SAMP-T’nin savunma sanayi ile ilgili konusu elbette önemlidir. İtalya ve Avrupa Birliği’nden gelecek destek de önemli konular arasında yer alıyor. ‘Şu anda İtalya’da iyi durumdayız, sayısal olarak iyi durumdayız’ dedi. Bu noktada Avrupa’da dayanışma içinde olacağımız bir ülkedir. Uzun bir süre İtalya ile ilişkilerde bir zayıflama yaşandı. Onu yeniden canlandırabiliriz. Bu konudaki mutabakatımızı karşılıklı olarak yineledik ve İtalya ile adımlarımızı bu şekilde atacağız.”
“SİYASette Ebedi SORUMLULUK, LAHMET YOKTUR”
Körfez ülkeleriyle ilişkilere ilişkin olarak “Zamanı gelince Esad’la görüşürüz” sözünü hatırlatan Erdoğan, “Siyasette sonsuza kadar küskünlük, küskünlük, dargınlık olmaz. Vakti gelince oturur, değerlendirirsiniz. Ona göre bir yenileme yapabilirsiniz.Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntı çektiğimiz ülkelerle ilişkilerimizi yeniden gözden geçirebiliriz.Özellikle Haziran seçimlerinden sonra baştan bir silme yapabiliriz.Ona göre de çalışmalarımıza devam edebiliriz. bu şekilde” dedi.
“BARINAKLAR KORKUNÇ HAYVANLARIN YERİDİR”
Erdoğan, Bitlis’te bir sokak köpeğinin ısırması sonucu kuduza bağlı bir çocuğun ölümüne ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Öncelikle hayatını kaybeden yavrumuza Allah’tan rahmet diliyorum. Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız. Konuyla ilgili atılacak adımlar neyse yerine getirilecektir. Bu konuda belediyeler barınaklar yapıp sahipsiz ve başıboş hayvanları toplamalı. Mesela Konya Büyükşehir Belediyemizin çok örnek bir çalışması var. Beykoz Belediyesi’nin İstanbul’da gerçekten örnek bir çalışması var. ”
“KULLİYE AŞAĞI, KOMPLEKS YUKARI. GEL DOST, GEL. BU BENİM KİŞİSEL MALIM DEĞİLDİR. İŞTE MİLLET”
Muhalefet liderleri TOGG Gemlik Kampüsü açılış törenine katılsalar birlikte fotoğraf çektirirler mi sorusuna Erdoğan’ın şu sözleri aktarıldı:
“Onu kimseye veremeyiz ve veremeyiz. Bunlar bir kere Kemal Bey özellikle külliye, külliye, külliye. Bir şekilde bir kez geldi. gel arkadaş gel Bu benim kişisel mülküm değil. Bu, bu millet. Burası hizmet alanı. Ama hayır, kafasına yapıştırdı, o tarafa gidiyor. Şimdi TOGG hakkında ‘Fabrika nerede’ dedi. Şimdi gelmek istediklerini söylediler. ‘Buyurun’ dedik. Aynı şekilde Meral Hanım da rica etti gelsin gelsin. Görsünler; Kaynağından diğer tüm süreçlerine kadar tüm o robotik sistemlerin, makinelerin, araçların nasıl yapıldığını aşağıdan yukarıya görsünler. Bundan mutlu olacağız. Gelecekler.”
“FRANSA ÜZERİNDEN GEMİ YAPMAK VE BURADA İNŞA ETMEK İSTEDİM. AİLE OLUMLU YAKLAŞMADI”
Son olarak Erdoğan, şair Sezai Karakoç ve sanatçı Ahmet Kaya’nın ölüm yıldönümleri münasebetiyle yaptıkları açıklama şöyle:
“Allah ikisine de rahmet etsin. İki gün önce Ahmet Kekeç kardeşimin yıl dönümüydü. Ben de onu sevgiyle anıyorum. Tabii ki Sezai Karakoç, şiirlerini hep okuduğumuz, söylediğimiz bir usta. Ben cezaevine girerken Ahmet Kaya Yedikule Kazlıçeşme’de yapılan programa gelmişti. Bu anlamlı günde orada yaptığı konuşma ve söylediği bölümler gerçekten unutulmazdı. Tabii Fransa’dan nakli kubur yaparak almak istedim, cenazesini burada yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı biz de getiremedik. Yoksa o bu toprakların insanıdır. O gece ona yapılanları unutamayız. Kusura bakmayın bazıları kızıyor ‘neden öyle diyorsunuz’ ama bu beyaz Türklerin ne yaptığını biliyorsunuz.
Normalde ‘Ahmet Kaya böyle, Ahmet Kaya böyle’. O gece ne yapıyorsun? Ne dediler? Bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama naklimiz hala masada. Bu öneri değerlendirilerek ona göre bir adım atılabilir. Çünkü bu toprak onun toprağıdır. Aile bu konuda karar verdiği sürece adımı ona göre alacağız. Çünkü bu ülkede ne kadar sevdiyseniz, Fransa’da o kadar sevemeyeceksiniz. ”
yönetici