Uzmanlar, Hama ve İdlib illerindeki evlerine dönmek isteyen yerinden edilmiş Suriyelilerin, Esad rejiminin yasa dışı tarım arazilerini rızaları olmadan kiralaması nedeniyle bunu yapamadıklarını söyledi.
Milyonlarca Suriyeli, Esad rejimi güçleri ve İran destekli milis gruplarının Rusya’nın desteğiyle muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yönelik şiddetli saldırıları nedeniyle iç savaş sırasında yerinden edildi.
Esad rejimi yasası, tüm vatandaşların mülk sahipliği taleplerini bir ay içinde şahsen teslim etmelerini gerektiriyordu, aksi takdirde sahipsiz mülklere el konulabilirdi.
Rejim, uygulamayı İdlib ve Hama’nın kırsal kesimlerinde uygulamaya başladı.
Komiteler, rejim güvenlik güçleri ve Baas Partisi yöneticilerini kullanarak Haziran 2020’den bu yana tespit edilen arazilerin kullanımını “açık artırmalar” yoluyla rejim yanlılarına devrediyor.
Mülk sahiplerinin, mülkün kullanımını istedikleri kişilere devretme veya vekaletname verme talepleri çoğunlukla reddedilir.
Suriye İnsan Hakları Ağı yakın tarihli bir raporda, rejimin İdlib ve Hama banliyölerinde 570.000 dönüm araziyi üç ayrı açık artırma yoluyla ele geçirmeyi hedeflediğini vurguladı.
“Suriye rejimi, açık artırmalar gibi yasal görünen prosedürler yoluyla toprak ve mülk çalmaya çalışıyor, ancak gerçekte, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku tarafından güvence altına alınan zorla yerinden edilenlerin haklarını daha da ihlal ediyor, ” dedi grubun direktörü Fadel Abdul Ghany.
Abdul Ghany, rejimin bu uygulamaya ek gelir elde etmek için başvurduğunu, ancak muhaliflerini cezalandırırken Şebiha milislerini ve Esad yandaşlarını da ödüllendirmek istediğini söyledi.
Bu şartlar altında mültecileri geri döndürmeyi düşünmelerinin imkansız olduğunu söyleyen Rejim, yerinden edilmiş Suriyelilerin veya mültecilerin geri dönmesini de istemiyor.
Esad, mültecileri geri dönmekten caydırıyor
İstanbul merkezli Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde araştırmacı olan Ayman Al Dassouky, “Rejimin çıkardığı bu yasalar kendi Anayasasının maddelerine aykırıdır” dedi.
Al Dassouky, rejimin yerinden edilmiş sivillere geri dönme çağrısı ile sahada attığı dışlayıcı ve intikamcı adımların uyuşmadığını söyledi.
Görünen o ki rejim sadece kendisine karşı çıkmayanların dönüşüne izin veriyor” diyen Rejim, kendisini destekleyen ve gelecekteki varlığına tehdit oluşturmayan bir demografik yapı oluşturmak istediğini de sözlerine ekledi.
UNHCR mülteci kuruluşuna göre, on yıldan fazla süren iç savaş sırasında, 2011’den önce 22-23 milyon civarında bir nüfusa sahip olan 6,6 milyon Suriyeli ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mekdad, Suriye’ye dönmek isteyenlere kapıların açık olduğunu, rejimin tövbe yasalarının bunu kolaylaştırdığını savundu.
Başta BM ve AB olmak üzere birçok uluslararası kuruluş ve sivil toplum kuruluşu, Esed rejimine Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü için gerekli koşulları sağlaması çağrısında bulunuyor, ancak rejimin özellikle Suriye’den gelen geri dönüş girişimleri başta olmak üzere birçok hakkı ihlal ettiği görülüyor. Lübnan, raporlara da yansıdı.
Esed rejimi, 26 Ekim ve 5 Kasım’da Lübnan’daki kamplardan yüzlerce kişinin Suriye’ye döndüğünü duyurdu, ancak durumlarıyla ilgili ayrıntı vermedi.
Türkiye, dünyadaki herhangi bir ülkeden daha fazla 4 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor ve güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için baskı yapıyor.
MedyaNotu Bülteni
Türkiye'de, bölgesinde ve dünyada neler olup bittiğini takip edin.
BENİ KAYDET
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz. Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.
.