Başlık: Esad ve Ailesinin Rusya’da Olma Nedeni ve Yargı Süreci Mümkün mü?
Yazan: Sam Hancock BBC News, 14 Aralık 2024
Beşar Esad’ın 8 Aralık Pazar günü devrilmesi, yalnızca 24 yıllık devlet başkanlığının değil, aynı zamanda ailesinin 50 yılı aşkın süren Suriye yönetiminin de sonunu getirmiştir. 2000 yılında göreve başlamadan önce babası Hafız Esad, 30 yıl boyunca Suriye’nin devlet başkanlığını yürütmüştü. Şimdi, İslamcı militan grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) önderliğindeki gruplar bir geçiş hükümeti kurma çalışmalarına başladı. Devrik lider Esad ve ailesinin Rusya’daki geleceği ise belirsizlik göstermektedir.
Esad, neden Rusya’ya sığındı? Suriye iç savaşında Esad’a destek veren Rusya, 2015 yılında başlattığı hava harekâtı ile savaşın seyrini hükümetin lehine çevirmişti. Suriye’de muhaliflerin ele geçirdiği Hama’nın önemi de bu bağlamda ortaya çıkmaktadır. Suriye’de HTŞ tarafından yapılan çağrılarla birçok kentte Esad’ın devrilmesi coşkuyla kutlanmıştır. Suriye protestolarını ateşleyen 13 yaşındaki Hamza’nın annesi, “Esad’ın bedelini ödeyeceği umudumuz var” açıklaması yapmıştır. Suriye’de kullanılan bayrak, ülkenin geleceği hakkında ne tür bir mesaj vermektedir?
Rusya’nın burada iki önemli askeri üssü bulunmaktadır. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, son dokuz yıl zarfında gerçekleştirilen Rus askeri operasyonlarında 8.700’ü sivil olmak üzere, 21.000’den fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Ancak Rusya, Ukrayna’daki savaşa odaklandığı için, Suriye’deki silahlı muhaliflerin Kasım ayında başlattıkları ani taarruzda Esad hükümetine yardım etmeye isteksiz kalmış ve bu durumu gerçekleştiremeyebilmiştir.
HTŞ liderliğindeki güçlerin Şam’ı kontrol altına almasının hemen ardından, Rus devlet medyası Esad ve ailesinin Moskova’ya ulaştığını ve kendilerine “insani gerekçelerle” sığınma hakkı tanınacağı bilgisini vermiştir. Ancak Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, 9 Aralık’ta Esad’ın nerede olduğu ve sığınma talebiyle ilgili olarak, “Şu an için söyleyecek bir şeyim yok. Bu tür bir karar, elbette devlet başkanı tarafından alınabilir. Bu onun kararına bağlıdır” açıklamasında bulunmuştur.
Esad’a Putin’in kararıyla sığınma hakkı verilmiştir. Daha önce Esad ailesinin Rusya, özellikle de Moskova ile olan ilişkileri hakkında çok sayıda haber yayımlanmıştır. Financial Times tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Esad’ın geniş ailesi iç savaş sırasında on milyonlarca doları yurtdışında tutmak amacıyla Moskova’da en az 18 lüks daire satın almıştır. Esad’ın en büyük oğlu Hafız, Moskova’da doktora yapan bir öğrencidir. 22 yaşındaki Hafız’ın doktora tezi hakkında, geçtiğimiz hafta yerel bir gazete haber yapmıştır.
8 Aralık’ta HTŞ önderliğindeki muhalif güçlerin Şam’ı ele geçirmesi sırasında oluşan kaos esnasında, Rus devlet televizyonu Moskova’daki yetkililerin Rusya’nın askeri üslerini ve diplomatik misyonlarını güvence altına almak amacıyla “Suriyeli silahlı muhaliflerle” görüşmeler yaptığını bildirmiştir.
Esad’ın eşi Esma, Londra’nın batısında doğmuş ve büyümüş, İngiliz-Suriye çifte vatandaşlığına sahiptir. Yatırım bankacısı olarak kariyerine başlamadan önce Londra’da okul ve üniversite eğitimini tamamlayan Esma, 2000 yılında Suriye’ye taşınmıştır. Esad’ın babasının yerine geçmiş olduğu dönemde onunla evlenmiştir. Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu’nda (LSE) misafir öğretim üyesi olan Dr. Nesrin Alrefaai, Esma Esad’ın İngiliz pasaportuna sahip olduğu için Rusya’da kalmak yerine İngiltere’ye dönebilme olanağının bulunduğunu belirtmiştir. Ancak, ABD’nin Rusya’da olduğu bildirilen babası Dr. Fawaz al-Akhras’a yaptırım uyguladığı için Esma’nın şu anda Moskova’da kalmak isteyebileceği ifade edilmiştir.
Mail Online’da yayımlanan haberlerde, Esma’nın kardiyolog babası ve emekli diplomat annesinin, Moskova’da bulunarak kızlarını ve damatlarını “teselli etmeye” çalıştıkları bilgisi verilmektedir. Esad ve Esma’nın üç çocuğu bulunmaktadır; doktora öğrencisi Hafız, Zein ve Karim.
Beşar Esad’ın liderliğe giden yolu ise göz doktorluğundan başlamakta. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’ye sunduğu 2022 yılına ait bir raporda, Esad ailesinin net servetinin 1 ile 2 milyar dolar arasında değiştiği belirtilmiştir. Ancak bu miktarın doğru bir şekilde tahmin edilmesi oldukça zordur; çünkü varlıklarının farklı hesaplar, gayrimenkuller, şirketler ve offshore vergi cennetlerine dağıldığı ve gizlendiği öngörülmektedir. Rapora göre, Beşar ve Esma Esad, “Suriye’nin en büyük ekonomik aktörleriyle yakın ilişkilere sahip olarak, yasadışı faaliyetlerden elde ettikleri gelirleri aklamak ve rejim finansmanında kullanmak için şirketlerini kullanmışlardır”.
Raporda ayrıca Esma’nın “Suriye’nin yaşadığı ekonomik krizi yönetmekte önemli bir konumda olduğu” ve ülkenin “gıda ve yakıt sübvansiyonları, ticaret ve para birimi konularında” önemli kararlar aldığı da vurgulanmıştır. Ayrıca rejimin denetimindeki bölgelerin yeniden inşası için sağlanan dış yardımların çoğunun Suriye Kalkınma Vakfı üzerinden aktarıldığı ifade edilmiştir.
Esad’ın yargılanma durumu, 50 yılı aşkın Esad ailesi yönetiminin sona ermesinin ardından Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard tarafından gündeme getirilmiştir. Callamard, Suriyelilerin “büyük ölçekli tarifsiz insanî acılara yol açan korkunç insan hakları ihlallerine” maruz kaldığını ifade etmiştir. Bu ihlaller arasında “kimyasal silahlarla yapılan saldırılar, varil bombaları ve diğer savaş suçları, insanlığa karşı işlenmiş cinayetler, işkenceler, zorla kaybetmeler ve imha” da yer almaktadır. Callamard, uluslararası toplumu, uluslararası hukuku ihlal eden kişilerin ve diğer ciddi insan hakları ihlalleri konusunda yapılacak soruşturmaların gerçekleştirilmesi için harekete geçmeye çağırmıştır.
10 Aralık Salı günü Suriye’deki HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani, devrik rejimin üst düzey yetkililerinin siyasi tutuklulara işkence yapma suçlarından yargılanmalarını istemektedir. Colani, Suriye Kurtuluş Hükümeti adını taşıyan geçiş hükümetinin, başka bir ülkeye sığınan yetkilileri ülkelerine geri göndermeye çalışacağını da belirtmiştir. Fransa’daki soruşturma yargıçları, 2013’te Suriye’de gerçekleştirilen fatal kimyasal saldırılarla bağlantılı olarak Esad hakkındaki evrensel yargı yetkisi çerçevesinde bir tutuklama emri talebinde bulunmuşlardır. Ancak Rusya, kendi vatandaşlarını iade etmemektedir. Bu sebeple, Esad’ın Rusya’dan ayrılarak Suriye’ye dönmesi ya da başka bir suçlamayla karşılaşabileceği bir ülkeye gitmesi, oldukça düşük bir ihtimal gibi görünmektedir.