Esenyurt’ta kayyum protestosu başladı
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından, CHP’nin çağrısı ile Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda bir protesto gösterisi düzenleniyor. Mitinge katılmak üzere alana gelen Özel, burada konuşan DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Direnerek kazanacağız. Hakkımız olanı alacağız. Demokratik bir cumhuriyet için birlikte direneceğiz. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokratik cumhuriyeti yeniden inşa etmek için farklılıklarımızla demokrasi çatısı altında beraber kazanacağız. Mücadelemiz kutlu olsun” dedi.
İlk olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları konuşma yaptı. Hatimoğulları’nın sözlerinden dikkat çekenler şunlardı: “Mücadelemiz kutlu olsun. Bu darbeyi gerçekleştirenleri bir kez daha kınıyor ve kayyımı asla kabul etmiyoruz. Esenyurt, Türkiye’nin en büyük ilçesi. Kültürümüzle ve yaşamımızla birlikte varız. İç barıştan bahsediyorlar, fakat Esenyurt’un iç barışına zarar verdiniz. Bu, Esenyurt’un huzuruna yönelik bir operasyondur. Asla kabul etmiyoruz. Kayyım, halkın seçme ve seçilme hakkını engellemek demektir. Kayyım, seçilmişlerin belediyeyi yönetmesini engelleyip, ‘ben atadığım memur ile bunu yöneteceğim’ demektir. Bu da otoriter bir rejimdir. Kayyım rejiminin ne anlama geldiğini Van’dan Hakkari’den biliyoruz. Hukuku ve demokrasiyi ayaklar altına alan bu rejime karşı duracağız. Direnerek kazanacağız. Demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Mücadelemiz kutlu olsun.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt meydanında destek veren tüm partilere teşekkür etti ve şu sözleri sarf etti: “Bugün burada Esenyurt’un tüm renkleri, hangi etnik kökenden olursa olsun, Alevi’si, Sünni’si omuz omuza seçilmiş belediye başkanına ve kendi seçme haklarına sahip çıkan tüm Esenyurtluları kutluyorum. Dün Esenyurt’un seçme hakkına el koyanlar, kayyım aracılığıyla özgürlük alanına müdahale etmeye kalktılar. Polisi kanunsuz emirlerle alanı daraltmaya ve irademizi zayıf göstermeye çalıştılar. Esenyurt’un en büyük alanını dolduracağız dedim. Burada bir ilki yaşıyoruz. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına yapılan bir haksızlık var; ancak az önce sıralanan siyasi partilerin bayrakları ve dayanışma ruhu var. 101 yılda birçok zorlukla karşılaştık; darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları… Ama asla yıkılmadık. Bize her türlü kötülüğü dayattılar ama teslim olmadık. Bugün de iktidarın ve onun görünür-görünmez ortaklarının yaptığı bu darbeye karşı birleşmeyi sürdüreceğiz. Ahmet Özer, bir akademisyen, kanaat önderi ve kamu görevlisidir. Yıllardır bu görevleri sürdürmektedir. Esenyurt’ta aday belirlenirken, elbette bir siyasi partinin, kentin tercihlerini dikkate alarak en doğru adayı seçmesi gerekiyordu. Biz de bunu yaptık ve sonuçta Ahmet Özer’i sizlere tanıttık. İki kişiden birinin oyuyla Türkiye’nin en büyük ilçesinde Ahmet Hoca kazandı. Esenyurt haykırıyor; Ahmet Başkan yalnız değildir diyor.
Dün yaşanan gelişmeler tamamen bir kumpasın izlerini taşıyor. Ahmet Başkan, her sabah 08.30’da gittiği belediyeye davet edilmeden önce sabah 05.00’te evinin kapısına dayanarak gözaltına alındı. Eşi telaşla kapıyı açtı, izah etmek yerine ittirerek geçtiler. Özer’in yatak odasına gidip kendisini bizzat uyandırdılar. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki kötü, ahlaksız ve kanunsuz muamele, eninde sonunda bu milletin vicdanından dönecektir. Eş zamanlı olarak belediyeye giderek devletin kapısını balyozla kırdılar. Belediye meclis üyesi olan avukatlar, aramaya tanıklık etmek için yetişmeye çalıştı ama içeri alınmadı. Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Ahmet Başkan’ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağı, tutuklanma gerekçesi olarak gösterildi. ‘Onunla görüştü, bununla görüştü’ deniliyor. 10 yıl boyunca dinlenmekteydik. 10 yıl geriye gidip kimin teröristle konuştuğuna bakacak olursak, AKP’de FETÖ mensubu kalmaz. Bu meydanda bir konser düzenlenmişti ve o şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkilendirilmiş. Eğer o şarkıcının yaptığı şey terörse, onun şarkısını dinleyen Esenyurt kaymakamına ne yapılacak? Ne sanat, ne siyaset, ne de 10 yıl öncesine ait telefon görüşmeleri terörle ilişkilendirilemez. Şafak operasyonlarıyla ve FETÖ’yle bağlantılı kumpaslardan medet umarak Özer’i görevden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ancak buna karşı duracağız. ‘Terörü biz çözeceğiz, Kürt sorunu yoktur’ diyorlar. Eğer bir sorun varsa, bu sorun yaşayanlara değil, sorunun sahibine sorulur. Eğer bu iktidara soruluyorsa, burada bir diktatörlük var.
Son dakika haberinin detayları hazırlanıyor…