Gazze’de ateşkesin sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması konusunda yaşanan darboğazın ardından, İsrail ve Hamas’ın bir anlaşmaya oldukça yakın olduğu bildiriliyor. Dolaylı müzakerelere katılan üst düzey bir Filistinli yetkili, BBC’ye yaptığı açıklamada, yüzde 90 oranında bir mutabakat sağlandığını ancak hala çözülmesi gereken bazı kritik noktalar bulunduğunu ifade etti. Bu yetkili, İsrail’in Mısır-Gazze sınırındaki Philadelphi Koridoru’ndaki askeri varlığının, ana anlaşmazlık konularından biri olduğunu kaydetti. Katar’ın başkenti Doha’daki görüşmelere ilişkin bilgi veren yetkili, İsrail’in Gazze sınırında tampon bölge oluşturmasının ve burada asker konuşlandırmasının da değerlendirilmekte olduğunu belirtti. Bu meselelerin çözülmesi durumunda, kısa süre içerisinde bir anlaşmaya varılabileceği dile getirildi.
Ayrıca, Gazze’deki nakit krizi ve ABD’nin yaptırım uyguladığı Hamas yetkilileri gündemde. Türkiye’nin ateşkes sürecindeki olası rolü gibi konular da tartışılmakta. İsrail’in Refah’a yönelik operasyonunun Mısır ile olan 40 yıllık barış anlaşmasını nasıl etkileyeceği de merak ediliyor.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz ise, bir anlaşmanın her zamankinden daha yakın olduğunu vurguladı. Son günlerde ABD, Katar ve Mısır, arabuluculuk çabalarına yeniden hız kazandırdı. 14 aydır süren savaşta iki tarafın da bir anlaşmaya ulaşmak için daha istekli olduğu bildiriliyor. Beyaz Saray, Gazze’deki ateşkes müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğini açıkladı. Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, müzakere ekiplerinin bir uzlaşıya yaklaşmakta olduğuna inandıklarını ifade etti. Halen Doha’da bulunan bir İsrail heyeti, bölgedeki diplomatik müzakerelere katılmakta.
Filistinli yetkili, üç aşamalı bir ateşkes planının oluşturulduğunu belirtti. Anlaşmanın ilk aşamasında her 20 Filistinli tutuklu için bir İsrailli kadın askerin serbest bırakılması öngörülüyor. İsimler henüz kesinleşmedi; ancak bu kişilerin, İsrail’de 25 yıl veya daha fazla süre hapis yatmakta olan 400 tutuklu arasından seçileceği ifade ediliyor. El Fetih lideri Mervan Barguti’nin bu listede yer alması beklenmiyor. Sonrasında İsrailli rehinelerin kademeli olarak serbest bırakılması planlanmaktadır. Üçüncü aşama ise savaşın sona ermesini ve Gazze’nin, siyasi bağları olmayan fakat tüm Filistinli gruplardan destek görecek teknokratlardan oluşan bir komite tarafından denetlenmesini içeriyor. Reuters’a göre, Hamas, İsrail yeni koşullar öne sürmeyi bırakırsa bir anlaşmanın mümkün olabileceğini duyurdu.
Arabuluculuk çabalarına yakın bir Filistinli yetkili, müzakerelerin ciddi olduğunu ve her kelimenin titizlikle tartışıldığını belirtti. Daha önce, İsrail’in Gazze’deki askeri varlığını sürdürme ısrarı ve Hamas’ın, İsrail askerlerinin çekilmesine kadar rehineleri serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle çok sayıda görüşme başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Öte yandan, İsrail, Gazze’de halen 96 rehinelerden 62’sinin hayatta olduğunu düşünmektedir. Ekim ortasında yapılan müzakerelerden bir sonuç çıkmamıştı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Bakan Katz’ın İsrail parlamentosunun dış ilişkiler komitesi üyelerine, “Bir önceki anlaşmadan bu yana rehineler konusunda bu denli bir anlaşmaya yaklaştığımız görülmemişti” dediğini aktardı. Sosyal medya aracılığıyla açıklama yapan Katz, “Gazze’den İsrail’e yönelik herhangi bir terör eylemine asla izin vermeyeceğiz. Gazze’de 7 Ekim öncesi devlete geri dönülmesine müsaade edilmeyecek” şeklinde yazdı. Bu tür açıklamaların, Hamas ile bağ kurmaya çalışan müzakereciler açısından sorun teşkil edebileceği ancak aşırı sağcı bakanların desteği için gerekli görülebileceği ifade ediliyor. Gazze’yi yöneten Hamas, 7 Ekim 2023’te İsrail’e gerçekleştirdiği saldırıda yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin rehin alınmasına yol açtı. Müzakere ve İsrail ordusunun operasyonları sonucunda 100’den fazla rehine serbest bırakıldı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucunda ise 45.300’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, 107 binden fazla kişi yaralandı. Gazze’nin 2,3 milyonluk nüfusunun büyük bir kısmı yerinden edilirken, bölgede büyük bir yıkım oluştu ve yardım malzemeleri ulaşılamadığı için büyük bir açlık krizi yaşanmakta. Donald Trump’ın Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından diplomatik çabalar yeniden bir ivme kazandı.