Anayasa Mahkemesi ile İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Göç ve İnsan Hakları Uluslararası İstişare Konferansı”, 11-12 Ekim 2024 tarihlerinde İstanbul Dolmabahçe’de düzenlendi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıçları ve Türkiye’nin üst düzey yargı temsilcilerinin katıldığı bu konferansta, göç ve insan hakları üzerine kritik tartışmalar yapıldı.
Açılış konuşmasını yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, göç olgusunun günümüzde küresel bir sorun haline geldiğine dikkat çekti. Bu sorunun, devletlerin yönetsel, ekonomik ve toplumsal yapılarına derin etkiler bıraktığını ifade ederek, göç politikalarının hukuk devleti ilkelerine ve insan haklarına uygun bir biçimde oluşturulmasının önemini vurguladı. Özkaya, göçün yalnızca bir güvenlik meselesi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Özkaya, konuşmasında göçün temel nedenleri arasında savaşlar, katliamlar ve kötü muameleyi de sıraladı. Bu durumu milyonlarca insanın evlerini terk etmek zorunda bıraktığını belirten başkan, dünya genelinde yaşam hakkına yönelik ciddi ihlallerin yaşandığını dile getirdi. Özellikle Gazze’deki duruma vurgu yapan Özkaya, burada uygulanan ablukanın insan hakları ihlali olduğuna ve masum kişilerin, bebekler ve kadınlar da dahil olmak üzere, aşırı şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. “Yaşam hakkının olmadığı bir yerde diğer haklardan bahsetmek mümkün değildir,” diyen Özkaya, uluslararası toplumun bu vahşete karşı daha etkin adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Başkan Özkaya, AİHM ve Türk Anayasa Mahkemesi’nin göçmen haklarının korunmasına yönelik önemli içtihatlar geliştirdiğini belirtti. Özellikle sınır dışı kararlara, idari gözetim uygulamalarına ve göçmen çocukların korunmasına yönelik verilen kararların hukuksal açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu kaydetti. Özkaya, “Yaşam hakkı başta olmak üzere göçmenlerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması, hukuk devleti prensiplerinin gereğidir,” dedi. Ayrıca, göçmenlere karşı ayrımcılığın ve nefret söylemlerinin önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özkaya, konferansın göç politikalarının daha adil ve insan haklarına uygun bir şekilde düzenlenmesine yardımcı olacağına inandığını ifade ederek, bu konudaki ulusal ve uluslararası iş birliğinin büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Göç İdaresi Başkanlığı ile gerçekleştirilen iş birliğinin önemine değinen Özkaya, AİHM içtihatlarının da Türkiye’deki hukuki süreçlerin şekillenmesine katkı sağladığını belirtti.
Konferansın oturumları, Göç İdaresi Başkanı Atilla Toros’un moderatörlüğünde AİHM Başkan Yardımcısı Arnfinn Bardsen ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Basri Bağcı’nın sunumlarıyla başladı. Anayasa Mahkemesi Üyesi Rıdvan Güleç ve AİHM Hâkimi Lorraine Schembri Orland’ın katıldığı ikinci oturumdan sonra, Hâkimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı Halil Koç’un yönettiği son oturumda AİHM Hâkimi Sebastian Radulețu’nun sunumu ilgiyle dinlendi.
Başkan Özkaya’nın etkileyici ifadelerinin yanı sıra konferansın sonuç bölümünde katılımcılar, göç politikalarının uluslararası insan hakları standartlarına uygun olması gerekliliği üzerinde durdu. Kapanış konuşmalarını gerçekleştiren Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı Ferhad Abdullayev ve AİHM Başkan Yardımcısı Arnfinn Bardsen, göçmen haklarının korunmasında uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı. İstanbul’da gerçekleştirilen bu konferans, göç olgusunun insan hakları temelli bir perspektifle ele alınması gerektiğine dair güçlü bir mesaj verdi.