Türkiye, insanlık tarihi boyunca göç alan topraklar üzerinde yerleşmiş bir millettir. İki kıtanın birleştiği, Batı’nın Doğu ile buluştuğu stratejik bir noktada bulunan Anadolu, tarih boyunca insan topluluklarının ana göç yollarından biri olmuştur. Bugüne kadar keşfedilen en eski arkeolojik kazılardan Göbeklitepe, Harbetsuvantepe ve Karahantepe’deki arkeolojik bulgular, bu toprakların en az 12 bin yıldır insan topluluklarına sığınak olduğunu gösteriyor.
Tarihsel veriler, Avrupa kıtasının bir medeniyet oluşturmasından çok önce, ilk insan topluluklarının Anadolu’ya yerleşerek ilk medeniyetleri kurduğunu göstermektedir. İlk yerleşen insan toplulukları çok uzaklardan gelip buraya yerleşmiş, ilk uygarlıkların temellerini burada atmış ve bu coğrafyadan tüm kıtalara uygarlık taşımışlardır.
Anadolu coğrafyasına olan bu ilgi günümüzde de devam etmektedir. Resmi istatistiklere baktığımızda çok net bir tablo ortaya çıkıyor: Türkiye’de çalışma izni alan kişi sayısı 2012 yılında sadece 32.000 iken, son verilere göre bu sayı 2020’de 123.000’e, 2021’de 168.000’e, 2022’de ise 212.000’e çıktı. . Sadece Orta Doğulular değil, gelişmiş ülke vatandaşları da Türkiye’ye gelip çalışmak için büyük bir istek gösteriyor.
Bu durum yaşamak ve ikamet etmek için gelen insan sayısında da görülüyor. Türkiye’de 2005 yılında 179 bin kişi oturma izni alırken, bu rakam 2022’de 1,35 milyona ulaştı. Bu sayı 2024’ün ilk üç ayında bile 1,1 milyonu aştı.
Türkiye turistik amaçla da yabancıları çekiyor. Türkiye’yi 2023 yılında 57 milyon turist ziyaret etti. Bu rakam 2008 yılında 26 milyondu. Antalya’da sadece kum ve güneş değil, sağlık turizmi, sınır ticareti turizmi, iş turizmi ve konferans turizmi de oldukça gelişmiş durumda. Her yıl yaklaşık 3 milyon Bulgar, alışveriş ve gezi amacıyla sınır kenti Edirne’yi ziyaret ediyor. Sınır kenti Van’ı 2023 yılında 1,5 milyondan fazla İranlı ziyaret etti. Ayrıca her yıl 2 milyona yakın kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor.
Konut satın alma istatistikleri, bu ziyaretçilerin önemli bir bölümünün yerleşip ev sahibi olmaya karar verdiğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, son 10 yılda 300 binden fazla yabancının Türkiye’de ev satın aldığını gösteriyor. Sadece 2022 yılında uluslararası firmalara 67.000 konut satıldı.
Bütün bu rakamlar bize, dünyanın en büyük havalimanlarına ev sahipliği yapan Türkiye’nin, sadece sözde değil, ruhen de dünyayla bütünleşmiş bir ülke olduğunu söylüyor. İnsanlar Türkiye’ye gezmek, yaşamak, okumak ve çalışmak için geliyor ve kaynaklarını da beraberlerinde getiriyorlar. Bu etkileyici tablonun oluşmasında Türkiye’nin jeostratejik konumunun ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı yumuşak güç politikasının etkisi büyük.
Türkiye’de çalışma izni değerlendirme kriterleri
Yabancıların ilgisini çeken en verimli alan hiç şüphesiz çalışma izinleridir. 2016 yılında yürürlüğe giren 6735 sayılı Uluslararası İş Kanunu önemli bir dönüm noktası olmuş ve bugüne kadar çalışma izinlerinin verilmesinde gözle görülür bir artış yaşanmıştır.
Çalışma izni talepleri hem başvuran işyerleri hem de yabancılar açısından değerlendirme kriterlerine tabidir. Ancak bu kriterlerin hem işverenler hem de yabancılar tarafından yeterince bilinmemesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından her yıl yüzbinlerce başvurunun reddedilmesine yol açmıştır. Yabancı çalışma izinlerinde en önemli kriterler şunlardır:
Yabancı çalışma izinlerine ilişkin temel kriterler arasında Türk vatandaşlarının çalıştırılması, yabancı ortaklar için sermaye payları ve belirli hizmetleri sunan işletmelere yönelik özel hususlar yer almaktadır.
Öncelikle çalışma izni başvurusunda bulunurken işyerinde en az beş Türk vatandaşının istihdam edilmesi zorunludur. İzin talebinde bulunan yabancının şirket ortağı olması halinde, bir yıllık çalışma izninin son altı ayı içerisinde beş kişi çalıştırma şartının yerine getirilmesi gerekmektedir. Daha sonra izin isteyen her ilave yabancı için beş Türk vatandaşının ayrı ayrı istihdam edilmesi gerekiyor.
İşyerinin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL (3.089 $) olması veya brüt satışlarının en az 800.000 TL olması veya bir önceki yıla ait ihracat değerinin en az 250.000 $ olması gerekir. Ancak dernek ve vakıflarda görev almak isteyen yabancılar için bu şart aranmaz.
Yabancı devlet havayollarının Türkiye temsilciliklerinde, eğitim sektöründe ve yurt içi hizmetlerde çalışmak isteyen yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde yukarıda belirtilen kriterler geçerli değildir.
Türkiye’de kurulu bir şirketin izin talebinde bulunan yabancı ortağının 40.000 TL’den az olmamak üzere en az %20 sermaye payına sahip olması gerekir.
Faaliyet konusu kapsamında aşağıdaki hizmetleri veren işletmelerin çalışma izni başvuruları olumlu değerlendirilir:
• Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli en az üç yıldızlı turizm işletmeleri, belgeli tatil köyleri ve resmi makamlardan ruhsatlı masaj salonuna sahip olduğunu belgeleyen işletme izni bulunan termal oteller.
• Komplekse ev sahipliği yapan sertifikalı turizm işletmeleri ile anlaşmalı (sözleşmeli) Türk hamamı-sauna-SPA vb. tesisler.
• Resmi makamlardan ruhsatlı, en az 20 vatandaşın çalıştığı spor merkezleri.
• Masör, masöz, SPA terapisti gibi uzmanlık ve ustalık gerektiren işler.
Eğlence sektörü ile turizm-animasyon organizasyon şirketlerinde uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalıştırılacak yabancılar için en az 10 Türk vatandaşının çalıştırılması halinde beş kişilik kontenjan her yabancı için ayrı ayrı uygulanmayacaktır.
Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı anlaşmalarda öngörülen hallerde ve kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşme veya ihale yoluyla mal ve hizmet alımlarında çalıştırılacak yabancılara yönelik çalışma izni taleplerinin değerlendirilmesinde birinci ve ikinci yukarıdaki kriterler uygulanmaz.
İleri teknoloji gerektiren işlerde veya aynı niteliklere sahip yerli uzmanın bulunmadığı durumlarda yukarıda belirlenen kriterler uygulanmayabilir.
Özel Doğrudan Yabancı Yatırım koşullarını sağlayan işletmelerde kilit personel dışında çalıştırılacak yabancılar için, işletmenin ülke çapındaki tüm işyerlerinde çalışan Türk vatandaşlarının sayısına göre ilk kriter uygulanıyor.
Yabancılar için farklılaştırılmış asgari ücret
Normalde Türkiye’de tek tarifeli ulusal aylık asgari ücret uygulanmaktadır. Buna göre ülke genelinde aylık asgari ücret 2024 yılı için 20 bin lira (yaklaşık 620 dolar) olacak.
Ancak yabancılar için farklı oranlarda farklılaştırılmış aylık asgari ücret uygulanmaktadır. Yabancıya ödenecek aylık ücretin, yabancının görev, meslek ve yeterliliğine uygun düzeyde olması gerekir. Bu düzenlemenin mantığı yerli işgücünü korumak ve yabancıların çok az ücret alarak sömürülmesini önlemektir. Buna göre yabancıya ödenecek ücret dikkate alındığında en az aşağıdaki gibi olmalıdır:
• Üst düzey yöneticilerin ve pilotların asgari ücretin 6,5 katı, yani yaklaşık 4.000 ABD Doları tutarında maaş almaları gerekmektedir.
• Birim veya şube müdürleri, mühendisler ve mimarlara asgari ücretin dört katı (yaklaşık 2.400 $) ödenmesi gerekmektedir.
• Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışanlara ve öğretmenlere asgari ücretin üç katı (yaklaşık 1.800 dolar) ücret ödenmelidir.
• Turizm-animasyon organizasyon şirketlerinde akrobat ve benzeri unvanlarda çalışacak yabancılar ile masör, masöz ve SPA terapisti olarak çalışacak yabancılara asgari ücretin iki katı (yaklaşık 1.200 $) ödenmesi gerekmektedir.
• Diğer mesleklerde çalışacak yabancılara asgari ücretin 1,5 katı ücret ödenmesi gerekmektedir.
• Ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılara asgari ücret ödenebilecektir.
Basitleştirilmiş çalışma izni prosedürleri
Çalışma izni başvurularında değerlendirme kriterlerine tabi olmayan yabancılar da bulunmaktadır. Anası, babası veya çocuğu Türk vatandaşı olan yabancılar veya bir Türk vatandaşıyla en az üç yıldır evlilik içinde yaşayan yabancılar bu sayılır. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı olan yabancılar veya Türk ve akraba toplulukların uygulamaları çerçevesinde oturma izni alan yabancılar da bu kolay çalışma izni uygulamasından faydalanabilmektedir. Ayrıca insani amaçlarla ikamet izni verilen, insan ticareti mağduru veya vatansız statüsündeki yabancılar da bu statüye dahildir.
Bu yabancıların çalışabilmeleri için hâlâ çalışma izni almaları gerektiğini belirtmek gerekir. Ancak çalışma izni başvuruları, çalışma izni değerlendirme kriterlerine tabi olmaksızın kolaylıkla sonuçlandırılmaktadır. Söz konusu yabancıların bu kapsamda olduklarını resmi belgelerle kanıtlamaları zorunludur.
Geçişi yönetmeyi öğrenme
Bir göç çağındayız. Her yıl yüz milyonlarca insan yaşamak, çalışmak, okumak ve yeni bir hayata başlamak için dünyanın bir yerinden diğerine göç ediyor. Bu küresel gerçekle yüzleşmek ve göçü siyasi kazanç aracı olarak kullanmaktan vazgeçmek gerekiyor. Bağnaz Avrupalı politikacılar için geçerli bir siyasi araç olabilir ama insanlık tarihi boyunca göç rotası olan Anadolu’da göçmen karşıtlığı sadece dar görüşlü değil aynı zamanda anakroniktir.
Türkiye’nin bu büyük yabancı ilgisini yönetmesinin büyük önem taşıdığının altını çizmek gerekiyor. Türkiye’nin kısır siyasi tartışmaları bırakıp göçü yönetmeye odaklanması gerekiyor. Göçü durdurmak mümkün değil ama yönlendirip ülke yararına kullanmak mümkün. Göç iyi yönetilmezse toplumsal bir sorun haline gelecek; yönetilirse bir geliştirme aracı olacaktır.
Turkuaz Kart gibi uygulamaların güçlendirilmesi gerekiyor. Amerikan Green Card benzeri tasarlanan Turkuaz Kart’ın 2016 yılından bu yana sadece sekiz kişiye verilmiş olması büyük bir eksiklik. Her ay binlerce kişiye Turkuaz Kart verilmesi gerekiyor. Turkuaz Kart, dünyaca ünlü bilim adamlarını, sporcuları, sanatçıları, yatırımcıları ve büyük beyinleri çekmek için harika bir araçtır.
Daha da önemlisi Türkiye bir an önce Göç Bakanlığı’nı kurmalıdır. Göç konusunda tersine beyin göçünü hedefleyen makro politika programlarının oluşturulması gerekmektedir. Türkiye bu büyük ilgiden faydalanmalı, dünyanın en iyilerini, en parlaklarını kendine çekmeli, nitelikli göçü ekonomik kalkınmasının motoru haline getirmelidir. Bu idari tedbirler alınırsa Türkiye nitelikli göçmen cenneti olabilir ve bundan mutlaka çok kazançlı çıkacaktır.
Türkiye, insanlık tarihi boyunca göç alan topraklar üzerinde yerleşmiş bir millettir. İki kıtanın birleştiği, Batı’nın Doğu ile buluştuğu stratejik bir noktada bulunan Anadolu, tarih boyunca insan topluluklarının ana göç yollarından biri olmuştur. Bugüne kadar keşfedilen en eski arkeolojik kazılardan Göbeklitepe, Harbetsuvantepe ve Karahantepe’deki arkeolojik bulgular, bu toprakların en az 12 bin yıldır insan topluluklarına sığınak olduğunu gösteriyor.
Tarihsel veriler, Avrupa kıtasının bir medeniyet oluşturmasından çok önce, ilk insan topluluklarının Anadolu’ya yerleşerek ilk medeniyetleri kurduğunu göstermektedir. İlk yerleşen insan toplulukları çok uzaklardan gelip buraya yerleşmiş, ilk uygarlıkların temellerini burada atmış ve bu coğrafyadan tüm kıtalara uygarlık taşımışlardır.
Anadolu coğrafyasına olan bu ilgi günümüzde de devam etmektedir. Resmi istatistiklere baktığımızda çok net bir tablo ortaya çıkıyor: Türkiye’de çalışma izni alan kişi sayısı 2012 yılında sadece 32.000 iken, son verilere göre bu sayı 2020’de 123.000’e, 2021’de 168.000’e, 2022’de ise 212.000’e çıktı. . Sadece Orta Doğulular değil, gelişmiş ülke vatandaşları da Türkiye’ye gelip çalışmak için büyük bir istek gösteriyor.
Bu durum yaşamak ve ikamet etmek için gelen insan sayısında da görülüyor. Türkiye’de 2005 yılında 179 bin kişi oturma izni alırken, bu rakam 2022’de 1,35 milyona ulaştı. Bu sayı 2024’ün ilk üç ayında bile 1,1 milyonu aştı.
Türkiye turistik amaçla da yabancıları çekiyor. Türkiye’yi 2023 yılında 57 milyon turist ziyaret etti. Bu rakam 2008 yılında 26 milyondu. Antalya’da sadece kum ve güneş değil, sağlık turizmi, sınır ticareti turizmi, iş turizmi ve konferans turizmi de oldukça gelişmiş durumda. Her yıl yaklaşık 3 milyon Bulgar, alışveriş ve gezi amacıyla sınır kenti Edirne’yi ziyaret ediyor. Sınır kenti Van’ı 2023 yılında 1,5 milyondan fazla İranlı ziyaret etti. Ayrıca her yıl 2 milyona yakın kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor.
Konut satın alma istatistikleri, bu ziyaretçilerin önemli bir bölümünün yerleşip ev sahibi olmaya karar verdiğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, son 10 yılda 300 binden fazla yabancının Türkiye’de ev satın aldığını gösteriyor. Sadece 2022 yılında uluslararası firmalara 67.000 konut satıldı.
Bütün bu rakamlar bize, dünyanın en büyük havalimanlarına ev sahipliği yapan Türkiye’nin, sadece sözde değil, ruhen de dünyayla bütünleşmiş bir ülke olduğunu söylüyor. İnsanlar Türkiye’ye gezmek, yaşamak, okumak ve çalışmak için geliyor ve kaynaklarını da beraberlerinde getiriyorlar. Bu etkileyici tablonun oluşmasında Türkiye’nin jeostratejik konumunun ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı yumuşak güç politikasının etkisi büyük.
Türkiye’de çalışma izni değerlendirme kriterleri
Yabancıların ilgisini çeken en verimli alan hiç şüphesiz çalışma izinleridir. 2016 yılında yürürlüğe giren 6735 sayılı Uluslararası İş Kanunu önemli bir dönüm noktası olmuş ve bugüne kadar çalışma izinlerinin verilmesinde gözle görülür bir artış yaşanmıştır.
Çalışma izni talepleri hem başvuran işyerleri hem de yabancılar açısından değerlendirme kriterlerine tabidir. Ancak bu kriterlerin hem işverenler hem de yabancılar tarafından yeterince bilinmemesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından her yıl yüzbinlerce başvurunun reddedilmesine yol açmıştır. Yabancı çalışma izinlerinde en önemli kriterler şunlardır:
Yabancı çalışma izinlerine ilişkin temel kriterler arasında Türk vatandaşlarının çalıştırılması, yabancı ortaklar için sermaye payları ve belirli hizmetleri sunan işletmelere yönelik özel hususlar yer almaktadır.
Öncelikle çalışma izni başvurusunda bulunurken işyerinde en az beş Türk vatandaşının istihdam edilmesi zorunludur. İzin talebinde bulunan yabancının şirket ortağı olması halinde, bir yıllık çalışma izninin son altı ayı içerisinde beş kişi çalıştırma şartının yerine getirilmesi gerekmektedir. Daha sonra izin isteyen her ilave yabancı için beş Türk vatandaşının ayrı ayrı istihdam edilmesi gerekiyor.
İşyerinin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL (3.089 $) olması veya brüt satışlarının en az 800.000 TL olması veya bir önceki yıla ait ihracat değerinin en az 250.000 $ olması gerekir. Ancak dernek ve vakıflarda görev almak isteyen yabancılar için bu şart aranmaz.
Yabancı devlet havayollarının Türkiye temsilciliklerinde, eğitim sektöründe ve yurt içi hizmetlerde çalışmak isteyen yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde yukarıda belirtilen kriterler geçerli değildir.
Türkiye’de kurulu bir şirketin izin talebinde bulunan yabancı ortağının 40.000 TL’den az olmamak üzere en az %20 sermaye payına sahip olması gerekir.
Faaliyet konusu kapsamında aşağıdaki hizmetleri veren işletmelerin çalışma izni başvuruları olumlu değerlendirilir:
• Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli en az üç yıldızlı turizm işletmeleri, belgeli tatil köyleri ve resmi makamlardan ruhsatlı masaj salonuna sahip olduğunu belgeleyen işletme izni bulunan termal oteller.
• Komplekse ev sahipliği yapan sertifikalı turizm işletmeleri ile anlaşmalı (sözleşmeli) Türk hamamı-sauna-SPA vb. tesisler.
• Resmi makamlardan ruhsatlı, en az 20 vatandaşın çalıştığı spor merkezleri.
• Masör, masöz, SPA terapisti gibi uzmanlık ve ustalık gerektiren işler.
Eğlence sektörü ile turizm-animasyon organizasyon şirketlerinde uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalıştırılacak yabancılar için en az 10 Türk vatandaşının çalıştırılması halinde beş kişilik kontenjan her yabancı için ayrı ayrı uygulanmayacaktır.
Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı anlaşmalarda öngörülen hallerde ve kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşme veya ihale yoluyla mal ve hizmet alımlarında çalıştırılacak yabancılara yönelik çalışma izni taleplerinin değerlendirilmesinde birinci ve ikinci yukarıdaki kriterler uygulanmaz.
İleri teknoloji gerektiren işlerde veya aynı niteliklere sahip yerli uzmanın bulunmadığı durumlarda yukarıda belirlenen kriterler uygulanmayabilir.
Özel Doğrudan Yabancı Yatırım koşullarını sağlayan işletmelerde kilit personel dışında çalıştırılacak yabancılar için, işletmenin ülke çapındaki tüm işyerlerinde çalışan Türk vatandaşlarının sayısına göre ilk kriter uygulanıyor.
Yabancılar için farklılaştırılmış asgari ücret
Normalde Türkiye’de tek tarifeli ulusal aylık asgari ücret uygulanmaktadır. Buna göre ülke genelinde aylık asgari ücret 2024 yılı için 20 bin lira (yaklaşık 620 dolar) olacak.
Ancak yabancılar için farklı oranlarda farklılaştırılmış aylık asgari ücret uygulanmaktadır. Yabancıya ödenecek aylık ücretin, yabancının görev, meslek ve yeterliliğine uygun düzeyde olması gerekir. Bu düzenlemenin mantığı yerli işgücünü korumak ve yabancıların çok az ücret alarak sömürülmesini önlemektir. Buna göre yabancıya ödenecek ücret dikkate alındığında en az aşağıdaki gibi olmalıdır:
• Üst düzey yöneticilerin ve pilotların asgari ücretin 6,5 katı, yani yaklaşık 4.000 ABD Doları tutarında maaş almaları gerekmektedir.
• Birim veya şube müdürleri, mühendisler ve mimarlara asgari ücretin dört katı (yaklaşık 2.400 $) ödenmesi gerekmektedir.
• Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışanlara ve öğretmenlere asgari ücretin üç katı (yaklaşık 1.800 dolar) ücret ödenmelidir.
• Turizm-animasyon organizasyon şirketlerinde akrobat ve benzeri unvanlarda çalışacak yabancılar ile masör, masöz ve SPA terapisti olarak çalışacak yabancılara asgari ücretin iki katı (yaklaşık 1.200 $) ödenmesi gerekmektedir.
• Diğer mesleklerde çalışacak yabancılara asgari ücretin 1,5 katı ücret ödenmesi gerekmektedir.
• Ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılara asgari ücret ödenebilecektir.
Basitleştirilmiş çalışma izni prosedürleri
Çalışma izni başvurularında değerlendirme kriterlerine tabi olmayan yabancılar da bulunmaktadır. Anası, babası veya çocuğu Türk vatandaşı olan yabancılar veya bir Türk vatandaşıyla en az üç yıldır evlilik içinde yaşayan yabancılar bu sayılır. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı olan yabancılar veya Türk ve akraba toplulukların uygulamaları çerçevesinde oturma izni alan yabancılar da bu kolay çalışma izni uygulamasından faydalanabilmektedir. Ayrıca insani amaçlarla ikamet izni verilen, insan ticareti mağduru veya vatansız statüsündeki yabancılar da bu statüye dahildir.
Bu yabancıların çalışabilmeleri için hâlâ çalışma izni almaları gerektiğini belirtmek gerekir. Ancak çalışma izni başvuruları, çalışma izni değerlendirme kriterlerine tabi olmaksızın kolaylıkla sonuçlandırılmaktadır. Söz konusu yabancıların bu kapsamda olduklarını resmi belgelerle kanıtlamaları zorunludur.
Geçişi yönetmeyi öğrenme
Bir göç çağındayız. Her yıl yüz milyonlarca insan yaşamak, çalışmak, okumak ve yeni bir hayata başlamak için dünyanın bir yerinden diğerine göç ediyor. Bu küresel gerçekle yüzleşmek ve göçü siyasi kazanç aracı olarak kullanmaktan vazgeçmek gerekiyor. Bağnaz Avrupalı politikacılar için geçerli bir siyasi araç olabilir ama insanlık tarihi boyunca göç rotası olan Anadolu’da göçmen karşıtlığı sadece dar görüşlü değil aynı zamanda anakroniktir.
Türkiye’nin bu büyük yabancı ilgisini yönetmesinin büyük önem taşıdığının altını çizmek gerekiyor. Türkiye’nin kısır siyasi tartışmaları bırakıp göçü yönetmeye odaklanması gerekiyor. Göçü durdurmak mümkün değil ama yönlendirip ülke yararına kullanmak mümkün. Göç iyi yönetilmezse toplumsal bir sorun haline gelecek; yönetilirse bir geliştirme aracı olacaktır.
Turkuaz Kart gibi uygulamaların güçlendirilmesi gerekiyor. Amerikan Green Card benzeri tasarlanan Turkuaz Kart’ın 2016 yılından bu yana sadece sekiz kişiye verilmiş olması büyük bir eksiklik. Her ay binlerce kişiye Turkuaz Kart verilmesi gerekiyor. Turkuaz Kart, dünyaca ünlü bilim adamlarını, sporcuları, sanatçıları, yatırımcıları ve büyük beyinleri çekmek için harika bir araçtır.
Daha da önemlisi Türkiye bir an önce Göç Bakanlığı’nı kurmalıdır. Göç konusunda tersine beyin göçünü hedefleyen makro politika programlarının oluşturulması gerekmektedir. Türkiye bu büyük ilgiden faydalanmalı, dünyanın en iyilerini, en parlaklarını kendine çekmeli, nitelikli göçü ekonomik kalkınmasının motoru haline getirmelidir. Bu idari tedbirler alınırsa Türkiye nitelikli göçmen cenneti olabilir ve bundan mutlaka çok kazançlı çıkacaktır.