Gürcistan’da Kaos: Muhalefet Lideri Nika Gvaramia Parti Merkezinden Zorla Uzaklaştırıldı

Kaynak: Reuters Gürcistan’da hükümetin 28 Kasım’da Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerini durdurmasının ardından protestolar devam ediyor ve muhalefet üzerindeki baskılar artış gösteriyor. Muhalefet liderlerinden Nika Gvaramia, polis tarafından partisinin genel merkezinden zorla çıkarıldı. Diğer muhalif liderler de düzenledikleri bir toplantının ardından dağıldıkları sırada saldırıya uğradı. Bu toplantıda genel grev çağrısının yapılması kararlaştırılmıştı. Şu ana kadar protestolarda 330’un üzerinde kişi gözaltına alındı. Ukrayna savaşının etkisiyle küresel taşıyıcı annelik sektörünün Gürcistan’a kaydığı ifade ediliyor. Avrupa Birliği, Ukrayna ve Moldova ile tam üyelik müzakerelerine başlıyor. Gürcistan, bir sonraki Ukrayna olabilir mi? AB’nin yeni yönetimiyle ilgili belirsizlikler sürüyor: Ursula von der Leyen görevine devam edecek mi? Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, “Şiddeti organize eden ve ofislerinde saklanan siyasetçiler, sorumluluktan kaçamayacaklar” dedi. Kobakhidze, protestocuları “liberal faşizmi” yaymakla suçlarken, seçimlerin yenilemesi çağrılarını da reddetti. Ayrıca, protestocuların “muhalefetin yalanlarına kurban gittiğini” öne sürdü. Kaynak: Reuters 26 Ekim’de yapılan genel seçimlerde, 2012 yılından beri iktidarda olan Gürcü Hayali Partisi galip geldi. Muhalefet ise seçimlerde usulsüzlük yapıldığını iddia etti ve Gürcistan Anayasa Mahkemesi, yapılan itirazları reddetti. Hükümet, Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerini 2028 yılına kadar askıya aldı. Bunun nedeni, Avrupa Parlamentosu’nun seçimlerin “önemli usulsüzlükler nedeniyle” tekrar yapılması çağrısı yapmasıydı. BBC’ye konuşan Batı yanlısı Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, mevcut parlamentoyu “gayrimeşru” olarak değerlendirdi. Zurabişvili, Tiflis’te seçim sonrasında başlayan kitlesel protestolara katılarak, muhalefete destek vererek “Direniş hareketi başladı” ifadelerini kullandı. AB ile gerginlikte ne var? Başbakan Kobakhidze ve partisi Gürcü Rüyası, Avrupa Birliği’ni üyelik müzakerelerini Tiflis yönetimine karşı “şantaj aracı” olarak kullanmakla suçluyor. Gürcistan Anayasası, ülkenin Avrupa Birliği ve NATO’ya üyelik için “tüm tedbirlerin” alınmasını öngörüyor. Ülkede birçok kamu görevlisi, hükümetin AB ile müzakereleri askıya alma kararının “Gürcistan’ın ulusal çıkarlarına aykırı” olduğunu belirten mektuplar imzaladı. Gürcistan’ın Bulgaristan, Hollanda ve İtalya büyükelçileri de istifa etti. ABD, hükümetin “çeşitli anti-demokratik eylemleri” gerekçe göstererek Gürcistan ile stratejik ortaklığını askıya aldı. Protestolar nasıl başladı? Gürcü Rüyası Partisi, ülkeyi Avrupa Birliği’nden uzaklaştırıp Rusya’ya yaklaştırmaya çalışmakla itham ediliyor. Parti, sivil toplumu ve LGBTQ+ gruplarını hedef alan otoriter yasalar çıkardığı gerekçesiyle eleştiriliyor. İktidar partisi ayrıca “ifade özgürlüğüne zarar vermekle” suçlanmakta. Gürcü Rüyası Partisi, seçim sonrası zaferini ilan etmiş, muhalif milletvekilleri “usulsüzlük” gerekçesiyle parlamentoyu boykot etmişti. Avrupa Parlamentosu, seçimleri “Gürcistan’daki kötüleşen demokrasi krizinin son aşaması” olarak tanımlayan bir karar kabul ettikten sonra, hükümet AB ile katılım müzakerelerini askıya aldı ve protestolar patlak verdi. Protestocular, özellikle başkent Tiflis ve Kutaisi kentlerinde Gürcü Rüyası Partisi’nin ofisleri önünde toplandılar. Polis ile protestocular arasında çatışmalar yaşandı. Kaynak: Getty Images Polise işkence suçlamaları Gürcistan İçişleri Bakanlığı, göstericileri 100 polis memurunu yaralamakla itham etti. Ülkenin insan haklarından sorumlu ombudsmanı, polisi “aşırı şiddet uygulamak ve işkence yapmakla” suçladı. Göstericilerin evlerine baskınlar düzenleyen polis, gözaltına alınanların sayısını her geçen gün artırıyor. Kaynak: Getty Images Kaynak: AFP “Gürcistan’da meşru bir parlamento ve hükümet yok” Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan 20 yaşındaki eylemci Şota Sabaşvili, “Gürcü Rüyası seçimleri kazanmadı. Darbe yaptılar” dedi. Sabaşvili ayrıca, “Gürcistan’da meşru bir parlamento ve hükümet yok. Bu kendisini başbakan ilan eden kişinin Avrupalı geleceğimizi yok etmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. Soyadının açıklanmasını istemeyen Ana isimli bir başka öğrenci de, “Gürcü Rüyası’nın Gürcü halkının iradesini yok saydığını ve ülkeyi SSCB dönemine geri döndürmeye çalıştığını” iddia etti. Ana, Amerikan Associated Press ajansına verdiği demeçte, “Bu asla olmayacak. Çünkü Gürcü halkı buna asla izin vermeyecek” sözlerine yer verdi.