Önemli bir etkinlikte, İstanbul’daki Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin açılışından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Çetin, Türkiye’yi bir demokrasi ve dinler arası uyum modeli olarak selamlayarak, Süryani toplumunun inançlarını kendi kiliselerinde yaşama özgürlüğünün yeni keşfedildiğinin müjdesini verdi.
Süryani toplumu açısından tarihi bir dönüm noktası olan Aziz Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliği yaptığı törenle 8 Ekim’de resmen açıldı. Bu muazzam başarıyı yansıtan Çetin, “On yıllar boyunca diğer toplulukların kiliselerinde ibadet ettik, ancak artık bu kiliseyi gururla kendi kilisemiz olarak adlandırabilir ve inancımızı özgürce yaşayabiliriz.”
Devletin azınlık topluluklarının refahına olan bağlılığını da takdir eden Erdoğan, Orta Doğu’daki diğer ulusların da Türkiye örneğinden ilham alacağını umduğunu vurguladı.
“Cumhuriyet tarihinde bir ilktir” diyen Çetin, “Kilisemiz önce Allah’ın büyük lütfuyla, sonra da Cumhurbaşkanımızın vasiyetiyle açıldı.” Süryani cemaatinin kendi kilisesini kurma çabası, 2010 yılında Erdoğan’ın samimi desteğiyle tarihi temel atma töreniyle başladı; bu, Cumhurbaşkanı’nın cemaat haklarına olan bağlılığının bir kanıtıydı.
Çetin, “Cemaat olarak kendisine inandık ve samimiyetine güvendik. O sadece Türkiye’deki Süryanileri değil, diaspora Süryanilerini de onurlandırdı. Kilisemizin 2 bin yıllık bir geçmişi var.” Açılış töreninde dünyanın dört bir yanından dini temsilciler bu olağanüstü olayı kutlamak için bir araya geldi.
Çetin ayrıca dini sembol ve değerlere yönelik insanlık dışı saldırıları da şiddetle kınayarak, manevi inançlara saygı duymanın küresel uyum ve barışın korunmasında vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurguladı.
“Ülkelerin bu tür provokatif eylemlere son vermek için gerekli tedbirleri alması gerekir. Dünya barışını zora sokacak bu tür eylemlerin bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.”
Ortadoğu’da 5 bin 500 yıllık zengin bir tarihe sahip olan Süryani toplumu, bu önemli olayı sevinç ve gururla kutladı. Dünya çapındaki topluluk üyelerinden bu olayın önemini kabul eden tebrik ve destek mesajları yağdı.
Ayrıca, bu etkinliğin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümüne denk geldiğini belirterek, kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i anarak, dünyada kalıcı barışın sağlanması yönündeki umutlarını dile getirdi.
İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin Çetin, düşmanlıkların durdurulması yönünde duygusal bir çağrıda bulunarak, insanları birleştirmesi gereken ortak insani değerlere vurgu yaptı ve dünya liderlerinin bölgede barış için gayretle çalışmasını savundu.
“Ortadoğu kaynıyor, ateş alevine dönüştü. Diğer ülkelerin yöneticilerinin de bu yangını söndürmek için su dökmelerini diliyorum.”
Çetin konuşmasını, Kudüs’ün üç semavî din açısından kutsal önemine vurgu yaparak, tüm insanlar arasında siyasi sınırların ve farklılıkların aşılarak birlik ve sevginin teşvik edilmesi çağrısında bulunarak tamamladı. Onun yürekten duası, Orta Doğu’daki kargaşanın ve can kaybının sona ermesine yönelik evrensel bir umudu yansıtıyordu.