ABD Hazine Bakanlığı, altı üst düzey Hamas yetkilisine yaptırım uygulama kararı aldı. Yapılan açıklamada bu kişilerin üçünün Türkiye’de bulunduğu kaydedildi. İsimleri Abdulrahman İsmail Abdulrahman Ganimet, Musa Daud Muhammed Akari ve Salama Mari olarak duyuruldu. Ganimet’in Türkiye’de yaşadığı, Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın uzun süreli bir üyesi olduğu ve Batı Şeria’da Hamas’ın çıkarlarını desteklemek için bir birim kurduğu belirtildi. Ayrıca, birçok saldırıya da katıldığı ifade edildi. Akari’nin Türkiye’den Gazze ve Batı Şeria’ya Hamas adına mali aktarım gerçekleştirildiği ve daha önce bir İsrailli sınır polisini öldürmekten mahkum olduğu açıklandı. Mari’nin de Türkiye’de bulunduğu ve Hamas adına finansal arabuluculuk yaptığı, 1993’te Batı Şeria’daki bir saldırıda bir İsrailli askeri öldürmekten hapse girdiği vurgulandı. Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları 18 Kasım’da, Hamas üyelerinin zaman zaman Türkiye’ye ziyaret ettiğini ancak ‘Hamas Siyasi Bürosu’nun Türkiye’ye taşındığına yönelik iddiaların doğru olmadığını ifade etti. Hamas lideri Haniye’nin üç oğlunun öldürüldüğü İsrail saldırısı ile ilgili bilgilere de ulaşıldı. ABD, Gazze’de kalıcı bir ateşkes için acil insani bir ara çağrısı yaptı. İsrail, Gazze’de dört vatandaşının cesedine ulaştığını duyurdu. Papa ise Gazze’de ‘soykırım’ incelemesi yapılması gerektiğini belirtti. Hamas’ın resmi Telegram hesabından aynı gün yapılan açıklamada ise iddialar yalanlandı. Örgüt kaynaklarına dayandırılan mesajda, Hamas yöneticilerinin Katar’dan ayrılarak Türkiye’ye gittikleri yönündeki haberlerin ‘dedikodu’ olduğu ifade edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Ankara’nın açıklamasının ardından Hamas yöneticilerinin Türkiye’ye geçtikleri yönündeki haberlerin farkında olduklarını söyledi. Miller, ‘Türkiye hükümetine Hamas meselesinde işler eski gibi devam edemez’ diye belirtti. Ayrıca, terör örgütü liderlerinin herhangi bir yerde rahat bir yaşam sürdürememesi gerektiğini ifade etti. Miller, Hamas üyeleri hakkında bir iddianame bulunduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta Hamas’ı ‘direniş örgütü’ olarak nitelendirmişti. Hamas’ın Siyasi Bürosu’nun Türkiye’ye taşındığına dair iddialar yalanlanırken, Katar’dan bir açıklama geldi. Katarlı yetkililer, Hamas’ın ülkedeki siyasi ofisinin ‘kalıcı’ olarak kapatılmadığını açıkladı, fakat Hamas’ın ateşkes müzakerelerini yürüten yöneticilerinin artık Doha’da bulunmadığını ifade ettiler. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed El-Ansari, ‘Hamas’ın Doha’daki bürosu arabuluculuk süreci için kuruldu, böyle bir süreç olmadığında büronun da bir işlevi kalmıyor’ dedi. Hamas yöneticilerinin ülkeden ayrılıp ayrılmayacağı sorusuna yanıt verilmedi. İsrail medyası ise ismi gizli tutulan bir Arap diplomata dayanarak, üst düzey Hamas liderlerinin Türkiye’ye gittiğini bildirmişti. BBC muhabirleri 11 Kasım’da Usame Hamdan ve Tahir el-Nunu gibi Hamas yöneticilerinin bir aydan fazla bir süredir İstanbul’da bulunduğunu aktarmışlardı. Örgüt liderlerinin, geçmişte yapılan kısa ziyaretlerin aksine Türkiye’de uzun süre kalmasının bir değişim sinyali verdiği yorumları yapıldı. Hamas lider kadrosunun Türkiye’ye taşınacağına dair iddialar, Ekim ayında Doha’daki İsrail-Hamas ateşkes görüşmelerinin başarısız olması ve Katar hükümetinin arabuluculuk görevini askıya almasının ardından gündeme geldi. Hamas’ın Doha’daki siyasi ofisinin geleceği de bu süreçle ilgili tartışmalara yol açtı. Farklı haber ajansları, Katar yönetimi ile Beyaz Saray’ın Hamas’ın Doha’daki bürosunun kapatılması konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Ancak Katar Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Hamas yetkilileri de böyle bir talep olmadığını açıkladı. Örgütün 2012’den bu yana Doha’da bir ofisi bulunmaktadır. Hamas’ın Katar’dan çıkarılacağı yönündeki spekülasyonlar, ABD’nin Joe Biden yönetiminin sona ermesinden önce örgütü bir barış anlaşması imzalamaya zorlamak amacıyla olduğu değerlendirilmiştir.
Başlık: Suriye: AB Ülkeleri Sığınma Başvurularını Durdurdu, Sınır Dışı Tartışmaları Gündemde Son gelişmelere göre Avrupa Birliği, Suriye’deki durum üzerine yeni politikalar geliştirme çabasında. Bazı üye ülkeler ise göç...
Devamını Oku..