Başlık: Öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar kimdir?
İsrail, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın Çarşamba günü ülkenin güneyindeki bir çatışma sırasında hayatını kaybettiğini bildirdi. Başbakan Binyamin Netanyahu, Sinvar’ın öldüğünü de doğruladı. Hamas, 31 Temmuz’da Tahran’da hayatını kaybeden siyasi lideri İsmail Haniye’nin yerine Sinvar’ı getirdi. İsrailli yetkililer, Sinvar’ın 7 Ekim’de gerçekleştirilen saldırının planlayıcılarından biri olduğunu iddia ediyor. 61 yaşında olan Sinvar, Ebu İbrahim adıyla da biliniyor. Yahya Sinvar’ın ölümü ne gibi sonuçlar doğurabilir? Gazze’de ateşkes görüşmeleri başarılı olamadı ve ABD, müzakerelerin ‘yapıcı ilerlemesi’ gerektiğini savunuyor. Hamas lideri Haniye’nin üç oğlunun öldürülmesiyle ilgili İsrail saldırıları hakkında neler biliniyor? Filistin lideri Abbas, BM Genel Kurulu’na seslendi: ‘Gazze’nin en küçük bir parçasını bile İsrail’e vermeyeceğiz.’ İsrail, Gazze’de dört vatandaşının cesedine ulaştığını bildirdi.
Yahya Sinvar kimdir? Sinvar, 1962 yılında Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Han Yunus Mülteci Kampı’nda dünyaya geldi. Anne ve babası Aşkelon kökenli, ancak Filistinlilerin “Nakba” (Felaket) dedikleri dönemde mülteci oldular. Nakba, 1948 yılında İsrail’in kuruluşlarıyla patlak veren Arap-İsrail savaşında Filistinlilerin topraklarından zorla sürülmesini tanımlar. Yahya Sinvar, eğitimine Han Yunus Erkek Ortaokulu’nda başladı ve Gazze İslam Üniversitesi’nden Arap Dili alanında lisans diploması aldı. ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü’nden Ehud Yaari, Sinvar ile hapiste dört kez görüşen bir uzmandır. Yaari, o dönem Han Yunus’un Müslüman Kardeşler’in “kalesi” konumunda olduğunu vurguladı. Kampın, daha sonra Hamas için de benzer bir stratejik öneme sahip olduğunu ekliyor.
Sinvar, ilk kez 1982 yılında 19 yaşında “İslami faaliyetler” gerekçesiyle İsrail tarafından gözaltına alındı. 1985’te bir kez daha gözaltına alınan Sinvar, o dönemde Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in güvenini kazanmayı başardı. Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Kobi Michael, bu ikilinin çok yakın bir ilişkiye sahip olduğunu belirtti. Michael’a göre bu yakın bağlantı, Sinvar’a kuruluş içinde önemli avantajlar sağladı. Sinvar, Hamas’ın iç güvenlik organı El-Mecid’i, yalnızca 25 yaşındayken kurdu. El-Mecid, ahlaka aykırı suç işleyen kişileri ve İsrail ile işbirliği yürüttüğünden şüphelenilen bireyleri yakalayıp öldürdüğü iddialarıyla kötü bir üne sahip oldu.
Yaari, Sinvar’ın, İsrail’le işbirliği yaptığı iddia edilen çok sayıda kişinin “vahşice öldürülmesinden” sorumlu olduğunu belirtiyor. “Bu kişilerden bazılarını doğrudan Sinvar öldürdü. Sinvar, bununla gurur duyuyordu ve bunu bana ve diğerlerine anlatıyordu” diye konuştu. Ancak Kahire Üniversitesi’nden Mustafa Kemal El Eyyid, bu tür iddiaların ve Hamas liderlerinin vahşeti hakkında yapılan yorumların bazen abartılı olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. El Eyyid, İsrail’in örgütle ilgili çeşitli iddialarına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Sinvar, 1988’de yakalandı ve 12 Filistinliyi öldürmekten mahkum edildiği için dört kez ömür boyu hapis cezası aldı.
1987 yılından bu yana Hamas’ın öldürülen liderleri arasında yer alan Sinvar, 1988’den 2011 yılına kadar yaklaşık 23 yılını İsrail hapishanelerinde geçirdi. Hapiste kaldığı dönemde, İsrail gazetelerini okuyarak İbranicesini geliştirdi ve bu dili akıcı bir şekilde konuşmaya başladı. Yaari, Arapçayı akıcı bir biçimde konuşmasına rağmen, Sinvar’ın kendisiyle her zaman İbranice konuşmayı tercih ettiğini aktarıyor. Cezaevinde geçirdiği bu süreçte, Sinvar’ın daha da radikalleştiği ifade ediliyor. Kendini mahkumlar arasında bir lider olarak konumlandıran Sinvar, onların adına cezaevi yetkilileriyle müzakereler yapmış ve mahkumlar arasında disiplin sağlamıştır. Kobi Michael, Sinvar’ın Gazze’ye döndüğünde hemen lider olarak kabul edildiğini ve “gayet acımasız, saldırgan ve karizmatik” olduğunu vurguladı. Bu durum, hayatının büyük bir kısmını İsrail hapishanelerinde geçirmiş olmasının ve Hamas’ta kurucu üye olmasının getirdiği “prestijden” kaynaklanıyor.
Sinvar, 2013 yılında Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki Siyasi Bürosu’na seçildi. 2017’de bu büronun lideri oldu. Cinayetleri ve şiddet konusundaki ünü sayesinde “Han Yunus Kasabı” lakabıyla anılmaya başlandı. Sinvar’ın, “zimmetine para geçirmek” ve “eşcinsellik” suçlamalarıyla gözaltına alınan Hamas komutanı Mahmud İştivi’nin 2015 yılında işkence edilerek öldürülmesinden sorumlu olduğu iddia ediliyor. Sinvar 2018’de uluslararası medya ile yaptığı bir brifingde, ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasına karşı binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi’ni İsrail’den ayıran sınır çitini aşması için destek çağrısında bulundu. Bunun yanı sıra, Sinvar’ın Israil ile geçici ateşkesler, rehine takası ve Filistin Yönetimi ile uzlaşmayı desteklediği daha pragmatik dönemleri de olmuştur. Michael, Sinvar’ın bazı muhalefet grupları tarafından aşırı ılımlı olduğu gerekçesiyle eleştirildiğini vurguluyor.