BBC’ye açıklamalarda bulunan bir Hamas yetkilisi, güvenlik nedenleri dolayısıyla örgütün yeni liderinin kimliğinin büyük olasılıkla gizli tutulacağını belirtti. Hamas, 2003 yılında kurucusu ve o dönemin lideri Şeyh Ahmed Yasin’in İsrail’in düzenlediği suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından, Dr. Abdülaziz el Rantisi’nin kimliğini de gizli tutmuştu. Örgüt, liderini gelecek yıl Mart ayında seçecek ve bu süreçte beş kişilik bir komite tarafından yönetilecek. Bu komite, Halil el Hayya, Halid Meşal, Zaher Cabari, Şura Konseyi lideri Muhammed Derviş ve ismi açıklanmayan beşinci bir üyeden oluşuyor.
Yetkili, Halil el Hayya’nın siyasi ve dış ilişkilere dair birçok konuda sorumluluk aldığını ve Gazze ile ilgili konularda doğrudan kontrolü olacağını da vurguladı. Bu nedenle Halil el Hayya’nın pratikte hareketin lideri konumunda olduğu ifade edildi. Rehinelerle ilgili yapılan açıklamada ise, hareketin rehinelerin güvenliğini sağlayacak kapasiteye ve personele sahip olduğu, fakat detaya inmekten kaçınıldığı bildirildi.
Ayrıca, geçen Haziran ayından bu yana asgari düzeyde müzakere yapıldığı belirtildi. Yetkili, İran Dışişleri Bakanı’nın Cuma günü Ankara’da Halil el Hayya ile görüşerek, Sinwar’ın ölümüyle ilgili başsağlığı dilediğini kaydetti. İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ABD’deki seçimlerden bir hafta veya daha kısa süre içinde gerçekleşmesi bekleniyor. Yahya Sinvar’ın Gazze’nin güneyindeki bir çatışmada ölmesi üzerine Halil el Hayya, Sinvar’ın ölümünün Hamas’ı güçlendireceğini savunmuştu. Halil el Hayya, İsrail askerleri bölgeden çekilmeden rehinelerin serbest bırakılmayacağını dile getirdi.
Bölgeyi takip eden BBC editörleri ve uzmanları, Sinvar’ın öldürülmesinin Hamas için büyük bir darbe olduğunu belirtirken, bunun yalnızca savaşın sona ermesini sağlamayacağını kaydediyor. ABD’nin öncülük ettiği bir grup ülke, Sinvar’ın öldürülmesiyle Gazze’de ateşkes olasılığı doğduğunu savunuyor. Bu görüş, ABD’nin yanı sıra Almanya ve İngiltere tarafından da destekleniyor. Ancak Binyamin Netanyahu, Sinvar’ın ölümüne dair Hamas’a koşulsuz teslim olma çağrısında bulundu.
İsrail birlikleri, 7 Ekim saldırılarını düzenlemesinden kısa bir süre sonra ortadan kaybolan Hamas liderini bir yıldan fazla bir süredir arıyordu. 61 yaşındaki Yahya Sinvar’ın çoğu zaman Gazze Şeridi’nin altındaki tünellerde korumaları ve İsrail’den çalınan rehineleri kullandığı bilgileri de gündeme geldi.
BBC’nin İstanbul bürosundaki Gazze şefi Rushdi Abualouf, Halid Meşal’in örgütün liderliğini almasının muhtemel olduğunu düşünmektedir. Hamas yöneticisi, 7 Ekim saldırılarıyla ilgili soruları yanıtladı.
İsrail ordusu konuya ilişkin açıklamasında, 828. Bislamach Tugayı’ndan bir ekibin Refah’ın Tel el Sultan bölgesindeki rutin devriyesi sırasında çatışmanın başladığını bildirdi. Açıklamaya göre tespit edilen üç militandan biri, İsrail askerleriyle çatıştıktan sonra halen ayakta duran binalardan birine girdi. Bir drone ile çekilen görüntülerde, ağır yaralı olduğu anlaşılan bir kişinin salonda elindeki sopayı havaya atması yer aldı. İsrail ordusu, bu anların ardından yaralı kişinin bulunduğu katın tank ateşiyle vurulduğunu açıkladı. Bu sırada çatışmanın özel bir yanı olmadığı ve askerlerin olay yerine 17 Ekim Perşembe sabahında kadar geri dönmediği aktarıldı.
Cesetler incelendiğinde birinin Hamas liderine çok benzediği belirlendi. Ancak bubi tuzakları ihtimaline karşın cesede dokunulmadı ve bunun yerine parmağının bir kısmı alınarak test yapılması için İsrail’e gönderildi. İlerleyen saatlerde bölgede güvenlik önlemleri alındı ve Sinvar’ın cesedi alınıp İsrail’e sevk edildi.
İsrail’de siyasiler, Sinvar’ın rehineleri canlı kalkan olarak kullandığını iddia ediyorlardı. Sinvar öldüğü sırada yanında rehine bulunmuyordu. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Sinvar yenildi. Aranırken ve firar sırasındayken öldü. Bir komutan gibi değil, kendini düşünen biri olarak hayata veda etti. Bu, düşmanlarımıza net bir mesajdır” dedi.
BBC Dış Haberler Editörü Jeremy Bowen’a göre, Yahya Sinvar’ın öldürülmesi Hamas üzerinde sarsıcı bir etki bırakmış olsa da, İsrail-Gazze savaşının sona ermesini sağlamayacak. Gazze’nin Han Yunus kentinde BBC için yerel bağımsız gazetecilere söyleşiler veren Filistinliler, savaşın devam edeceğini ifade ediyor. Doktor Ramadan Faris, “Bu savaş Sinvar, Haniye, [Hamas lideri Halit] Meşal veya başka bir liderle bağlantılı değil” diyerek ekliyor: “Bu, Filistin halkını yok etme savaşıdır. mesele Sinvar veya başka bir liderden çok daha büyüktür.”
Adnan Ashour, bazı kişilerin Sinvar’ın ölümüne üzüldüğünü, bazılarının ise umursamadığını belirtti. “Yalnızca bizim peşimizde değiller. Tüm Orta Doğu’yu hedefliyorlar. Lübnan, Suriye ve Yemen’e karşı savaşıyorlar. Bizler ile Yahudiler arasında süregelen savaş, 1919’dan bu yana bir yüzyıldır devam ediyor” dedi. Ayrıca, Sinvar’ın ölümü ile ilgili “Hamas yalnızca Sinvar değildir; bu bir halkın davasıdır” ifadelerini kullandı. Jeremy Bowen, 1990’lardan bu yana bir çok Hamas liderinin İsrail tarafından öldürüldüğünü, ancak her seferinde yerine yenisinin geldiğini kaydetti. Bowen, “İsrail Sinvar’ın ölümünü kutlarken, Hamas rehineleri tutmaya ve savaşmaya devam ediyor” dedi.
Gazze’nin güneyinde, evinden uzak bir çadırda yaşayan Mohammed Wadi, Sinvar’ın ölümü ile içinin yandığını ifade ediyor: “İki gün önce bir çadırın yandığını gördüğümüzde yüreğimiz sızladı. Bugün Haniye ve Aruri’nin ölümlerinden sonra, Yahya Sinvar’ın ölümüyle yeniden yüreğimiz yanıyor. Gerçekten kötü bir haber.” BBC için çalışan serbest gazetecilerden birine konuşan bir başka Gazzeli, Hamas’ın son liderinin öldürülmesinin büyük bir değişim yaratmayacağını savunuyor: “Sinvar, Gazze Şeridi’nde bir yıllık çatışmalar sonrasında öldürüldü. Hakkında farklı görüşler olabilir, fakat bir istihbarat operasyonu ile değil, doğrudan çatışma sırasında öldüğü önemli.”
Omar Abdel Latif isimli bir Filistinli ise BBC’nin radyo programında bölgedeki herkesin savaştan bıktığını dile getiriyor ve “İnsanların sonunda biraz dinlenebilmesi için normale dönmeyi özlüyoruz. Sürekli savaştan ve tükenmekten bıktık” diyor. İşgal altındaki Batı Şeria’daki Ramallah şehrinde yaşayan 54 yaşındaki Murad Omar, Reuters’a şu ifadelerde bulundu: “Sinvar’ın öldürülmesi durumu daha karmaşık hale getirecek. Gazze’de savaş daha da uzayabilir. Amerikalılar ve İsrailliler, bugünün Gazze için yeni bir gün olduğunu söyleseler de, bu doğru değil. Bunlar yalnızca siyasi sloganlar. Savaş sürüyor ve bitmeyecek gibi görünmekte.” Birkaç kilometre ötede, Hebron’da yaşayan Alaa Hashlamoon ise; “Kim ölürse ölsün, onun yerine geçecek birinin her daim olacağını bilmekteyim. Sinvar inatçı bir adamdı. Onun gibi ve daha inatçı birinin lider olmasını umuyoruz. Aramızdan iyi bir adam ayrıldı. Allah’ın izniyle daha iyi birini bulacağız.”