Başlık: Hollanda’da Cadı Avı Kurbanları Anısına Anıt Yükselecek
Hollanda’nın güneyindeki Limbricht kasabasında, 74 yaşındaki dul bir kadın olan Engten Luijten, 21 Temmuz 1674 tarihinde “cadı” olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Luijten’in büyü yaptığına inanılarak, bazı çocuklarda ve hayvanlarda görülen gizemli hastalıkların ona atfedildiği düşünülüyordu. Yaşlı kadın, tüm yalvarmalarına rağmen suçsuzluğunu kanıtlayamadı. Aylarca süren sorgulama ve işkencenin ardından hücresinde iple boğulmuş olarak bulundu. Tarihçilere göre, Engten Luijten, cadılıkla suçlanan birçok kadının aksine daha şanslıydı; zira birçok kadın, kazıklara bağlanarak diri diri yakılmıştı. Adli raporun aksine mahkeme, olayı intihar olarak değerlendirdi. Böylece Engten Luijten, Hollanda tarihindeki cadı avlarının son kurbanı olarak anılmaya başladı.
1674’te başlayan cadı avı, Avrupa’da 1700’lerin ortalarında sona ererken, 15. ve 18. yüzyıllar arasında kadınlara yönelik suçlamalar nedeniyle 60 bine yakın kişinin ağır işkencelerle yaşamını yitirdiği düşünülüyor. Hollanda’da ise cadı oldukları gerekçesiyle yakılarak öldürülen 80’den fazla kadın için anılarını yaşatmak amacıyla “Ulusal Cadılar Anıtı” inşa edilecek. Anıt, 1613-1614 yılları arasında gerçekleşen yargılamalarda suçlanan kadınların yandığı Roermond kentinde yer alacak. Bu proje, yazar Susan Smit’in öncülüğünde geçen yıl kurulan Hollanda Ulusal Cadılar Anıtı Vakfı tarafından gündeme getirildi. Cadı suçlamaları nedeniyle kadınların öldürüldüğü birçok belediye, anıtın yapımına talip oldu. Ancak vakıf, cadı avı mağdurlarının sayısını, ulaşım imkanlarını ve sağlanan bilgilendirme programlarını göz önünde bulundurarak anıtın Roermond’da inşa edilmesine karar verdi.
Yerel haber kaynağı L1’e göre, Roermond’dan heykeltıraş Rietje Geurts, Ulusal Cadılar Anıtı için bir tasarım geliştirdi. Tasarım, kazığa bağlanarak yakılacak olan beş kadının oluşturduğu bir çemberi simgeliyor. Ancak vakıf, tasarım konusunda henüz nihai bir karar vermediklerini belirtiyor. Önümüzdeki yıl tamamlanması planlanan anıt, Limburg Psikoposluğu’nun merkezi olan Roermond’daki katedralin arkasında inşa edilecek. Anıt, yalnızca cadı avı kurbanlarına değil, aynı zamanda günümüzdeki kadın cinayetleri ve genel kadın düşmanlığına da dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Ulusal Cadı Anıtı Vakfı, anıtın cadı avı ve kültürel miras üzerinde farkındalık yaratacağını savunuyor. Vakıftan yapılan açıklamada, tarih ve eğitim kitaplarındaki yanlış imgelerin düzeltilmesi gerektiği vurgulandı. “Kadınları küçümseyen, aralarındaki güvensizliği artıran ve erkeklerde derin izler bırakan tarihi travmalara dikkat çekmek istiyoruz” denildi. Vakfa göre, günümüzdeki kadın cinayetleri ve kadın düşmanlığının kökenleri, geçmişte yaşanan cadı avlarının bir devamı olarak görülüyor. Vakıf üyeleri, 3 Haziran’da Hollanda’nın birçok yerinde cadı oldukları suçlamasıyla işkence gören ve yakılanların anısına Amsterdam’daki Dam Meydanı’na beyaz çiçekler bırakmış ve bu anıt projesinin başlangıcını gerçekleştirmişti.
Hollanda’daki ilk cadı yakma olayı 1472 yılında Almen kasabasında yaşandı. Cadılık suçlamasıyla yakılan toplamda 275 kişinin büyük kısmının kadın olduğu biliniyor. Ancak Avrupa genelindeki kurban sayısının çok daha fazla olduğu düşünülüyor; tahminler, 30 ile 60 bin arasında kişinin cadı avları sonucu yakıldığını söylüyor. Bu kurbanların yaklaşık yüzde 80’inin kadınlardan oluştuğu tahmin ediliyor. Genellikle yaşlı, yalnız veya yoksul kadınlar, cadılık suçlamalarının hedefi haline geliyordu. Historiek tarih dergisine göre, toplumda meydana gelen hastalıklar, kıtlıklar veya felaketler gibi olumsuz durumlardan kaynaklanan belirsizlik, cadılara atfediliyordu. Bu nedenle mantıklı bir açıklama bulamayan insanlar, yaşananların cadılar tarafından yapıldığına inanıyorlardı.
Cadılık suçlamasıyla karşı karşıya kalan kişilerin kendilerini aklama imkanı oldukça kısıtlıydı. Birinin cadı olup olmadığını belirlemek için uygulanan yöntemlerden biri “tartı testi”ydi. Cadı avı yapanların inancına göre cadıların ağırlıklarının hafif olduğu düşünülüyordu; bu nedenle cadılığı iddia edilen kişiler tartıya çıkarılıyordu. Ağırlığı hafif olanlar, kazığa bağlanıp ateşe atılıyordu. Hollanda’nın Utrecht kenti yakınlarındaki Oudewater kasabasında, peynir ve tarım ürünlerinin tartılması için kurulan kantar, “Cadı tartım evi” olarak kullanılmaya başlanmıştı. Avrupa’nın birçok yerinde cadılıkla suçlanan kişiler, kendilerini aklamak için Oudewater’deki kantara gitmeye çalışıyorlardı. Bu kantarın sahibinin verdiği sertifika ile cadılıkla suçlanan pek çok kişi yakılmaktan kurtulup evlerine dönebildi. Ancak tarihçilere göre, Oudewater’deki kantarın hiç cadı tartmadığı, dönemin yöneticileri tarafından ayarlanan rüşvet olayları yüzünden böyle bir sonucunun var olduğu kaydediliyor. Rüşvet alan kantar, birkaç altın karşılığında isteğe göre ayarlanabiliyordu. Ayrıca, suçlamaların geçerliliğinin diğer bir yöntemi, şüpheli kişilerin bağlanarak suya atılmasıydı. Batmadan su yüzeyinde kalanlar cadı olarak ilan edilirken, dibe batanlar kurtarılmadan boğuluyordu. Bir başka uygulama ise kişinin çıplak ayakla kızgın kömür üzerinde yürümesi gerekiyordu. Ayaklarının yanması durumunda, kişi testi geçmiş sayılıyordu.
Cadı yakma ve cadılıkla suçlama, ilk olarak 1736’da İngiltere’de yasaklandı. 1560 – 1680 yılları arasında Avrupa’da cadı avları zirveye ulaşmıştı. 1660 yılından itibaren Avrupa’daki seçkinler, cadı avlarına şüpheyle yaklaşmaya başladı. Hollanda ve Almanya’daki aydınların cadı avına karşı olan görüşleri, İngiltere Protestan Kilisesi tarafından da benimsenmeye başlandı. Kutsal metinlerde cadı avını onaylayan hiçbir delil olmadığı fikri yaygınlaşmıştı. Avrupa’da gerçekleştirilen son cadı infazı, Haziran 1782’de İsviçre’de Anna Göldi’nin öldürülmesiyle gerçekleşti. İsviçre, Almanya, Norveç, İzlanda, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde cadı zulmü kurbanları için anıtlar inşa edildi. Eski İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon, iki yıl önce ülkesinde masum şekilde cadı olarak suçlanan kadınlar için özür dilemişti. Avrupa’da sona ermiş olsa da, günümüzde bazı Afrika bölgeleri, Hindistan ve Papua Yeni Gine gibi ülkelerde hâlâ kadınlara yönelik cadı avlarının sürdüğü rapor edilmektedir.