Hollanda’da Kuran ve Dil Kurslarına İki Kat Sıkı Denetim Uygulanıyor!

Hollanda, Kuran ve dil eğitimine yönelik ‘hafta sonu okulları’ üzerinde sıkı bir denetim uygulamaya hazırlanıyor. Hükümet, önümüzdeki yıldan itibaren uygulamaya geçirmeyi planladığı yeni düzenleme ile çocukları “nefret, şiddet veya ayrımcılığa teşvik eden” kursların kapatılacağını, ders materyallerine ve bazı öğretmenlere yasaklar getirebileceğini açıkladı. Dini topluluklar, bu yasal düzenlemenin “inanç özgürlüğüne aykırı” olduğu gerekçesiyle itirazda bulunuyor. Temel Eğitimden Sorumlu Devlet Bakanı Mariëlle Paul, Amsterdam’da Ajax – Maccabi Tel Aviv maçı sonrası yaşanan olayların, yeni yasal düzenlemenin toplumun değerlerine ters düşen bireylerle mücadeledeki önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. Hollanda’da devlet destekli olmayan ve resmi olarak tanınmayan hafta sonu okulları ile kursların yasal olarak denetlenememesi, tartışmaları beraberinde getirdi. 2018 yılında Türkiye’nin desteğiyle açılan bu kurslar, Türkiye kökenli göçmen çocuklara dil ve kültür eğitimi vermeyi hedeflemişti. Ancak, Selefi camilerdeki kurslarda çocuklara demokrasi aleyhinde görüşler ve LGBT+ bireylere karşı nefretin aşılandığına dair çıkan haberler, bu tartışmaları daha da alevlendirdi. Önceki başbakan Mark Rutte’nin dile getirdiği endişelerin ardından, hükümet, yabancı ülkelerden veya kuruluşlardan finanse edilen tüm kursların denetlenmesi için adım atmaya karar verdi. Rutte kabinesi tarafından hazırlanan yasal düzenleme, yeni kurulan sağcı hükümet tarafından yeniden ele alındı. Bakan Paul, yasaya son şeklini vererek, bunu geçen hafta bakanlar kuruluna gönderdi. Paul, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, eğitim müfettişlerinin Çin devleti tarafından desteklenen hafta sonu okulları ve Selefi camilerindeki Kuran kurslarına müdahale edemediğini belirterek, bu durumu “sinir bozucu” bulduğunu ifade etti. Çocukların okullarda ayrımcılığa veya nefrete karşı korunmasına dikkat çeken Paul, bunun okul dışındaki etkinliklerde de sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Yeni yasa, önümüzdeki yıldan itibaren yürürlüğe girecek ve çocuklara “Hollanda değerleri ve demokrasisi ile bağdaşmayan” görüşlerin dayatıldığı tüm kursların kapatılmasına olanak tanıyacak. Nefret, ayrımcılık ve şiddeti teşvik eden eğitim materyalleri ile öğretmenlere de yasak getirilebilecek. Bu yasa, 4-17 yaş arası çocukların katıldığı tüm resmi olmayan Kuran kursları, gençlik dernekleri ve hafta sonu etkinliklerini kapsayacak. Yeni düzenleme kapsamında belediyeler, güvenlik güçleri, veliler, öğretmenler veya kursların mülk sahipleri tarafından bildirilen ihbarlar eğitim müfettişleri tarafından değerlendirilecek. Bakan Paul’a göre, denetimler yalnızca yasaların ihlaline dair makul şüphe bulunduğunda, bağımsız bir tavsiye kurumunun onayı ile gerçekleştirilecek. Yasal düzenleme, başta Müslüman topluluklar olmak üzere, Hollanda’daki dini grupların tepkisini çekti. Dini topluluklar, yeni yasanın inanç özgürlüğü ile çeliştiğini savunuyor. Bakan Paul ise, düzenlemenin sadece Kuran kurslarını değil, Çin okulları ve gençlik dernekleri gibi gayri resmi tüm hafta sonu etkinliklerini kapsadığını belirtiyor. Paul’e göre, iyi niyetle faaliyet gösteren kursların bu düzenlemeden korkmasına gerek yok. Süreç, Türk hükümetinin 2018 yılında Avrupa’daki göçmen çocuklarının “dilini ve dinini unutmaması için” Hollanda’da hafta sonu okullarının açılması konusunda karar almasıyla başladı. Türkiye, Hollanda, Almanya, Fransa ve Belçika’daki okullara toplam 15 bin euro eğitim malzemesi desteği sağladı. Aşırı sağcı kesimlerin tepkilerinin ardından, o dönemki başbakan Mark Rutte, Türkiye tarafından açılan hafta sonu okullarının kendisini “huzursuz ettiğini” ifade etti. Aynı dönemde Hollanda’daki Selefi camilerdeki Kuran kurslarında çocuklara “demokrasi ve hukukun üstünlüğüne karşı” görüşlerin aşılandığına dair çıkan haberler, hükümeti kapsamlı bir inceleme başlatmaya yönlendirdi. Hollanda hükümeti, 2022 yılında “paralel toplum tehlikesi” ile mücadele amacıyla hafta sonu kurslarının denetim altına alınmasını talep etti. Rutte yönetimi, çocuklara ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve izolasyonu aşılayan “paralel toplumun” önlenmesini hedeflemişti. Bunun için 2025 yılından itibaren yürürlüğe girmesi planlanan bir yasal düzenleme hazırlandı ve meclisteki çoğunluk tarafından desteklendi. Türk hükümeti ise, tartışmalar sonrasında Hollanda’daki göçmen çocuklarına dil ve kültür eğitimini internet üzerinden sunmaya başladı.