Suriye’de, Halep’in ardından Hama’yı da kontrol altına alan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki İslamcı gruplar, güneydeki Humus kentine doğru harekete geçti. Örgüt, kentin eteklerindeki son köyü de ele geçirdiğini iddia ediyor. Ülkenin üçüncü büyük kenti olan Humus ile başkent Şam arasındaki mesafe yaklaşık 160 kilometredir. 27 Kasım’da başlatılan operasyonda muhalif gruplar, 6 Aralık’a kadar yaklaşık 150 kilometre mesafe aldılar. Humus’un düşmesi, Esad rejimine destek veren doğu kıyısı ile Şam arasındaki bağlantının kesilmesi anlamına gelecek. Suriye’de muhalefetin ele geçirdiği Hama’nın önemi nedir? Türkiye-Suriye normalleşme süreci canlanma gösterecek mi? İç savaşın 13. yılına girmesiyle birlikte Suriye’deki bölgesel güç dengeleri nasıl şekillendi? Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat operasyonuna dair bilgiler neler? HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani, hedeflerinin Esad’ı devirmek ve yeni bir hükümet kurmak olduğunu açıkladı. Amerikan CNN televizyonuna verdiği mülakatta Colani, muhalif güçlerin bu hedefe ulaşmak için mevcut tüm araçları kullanma yetkisine sahip olduğunu belirtti. Colani, İran ve Rusya’nın desteği ile Esad yönetiminin ayakta tutulmaya çalışıldığını vurgulayarak, “Ancak gerçek şu ki, bu rejim sona erdi” dedi. Şam yönetimini destekleyen Rusya ise, vatandaşlarına Suriye’den ayrılmayı önerdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da açıklamasında, “İdlib, Hama, Humus ve nihayetinde hedef Şam. Muhaliflerin bu ilerleyişinin devam etmesini umuyoruz” ifadesini kullandı. 2011 yılında iç savaşın patlak vermesiyle birlikte, Humus Beşar Esad karşıtı büyük gösterilerin yapıldığı önemli merkezlerden biri olmuştu. Muhalifler, kenti “devrimin başkenti” olarak nitelendiriyordu. İslamcı militan grup HTŞ, Türkiye tarafından “terör örgütü” olarak tanımlanıyor. Birleşmiş Milletler, iç savaşın yeniden başlamasıyla birlikte yaklaşık 300 bin kişinin evlerini terk ettiğini bildirdi. Suriye lideri Esad ise muhaliflerin ilerleyişiyle ilgili yaptığı son açıklamada, bu grupları “terörist” olarak nitelendirerek, durdurulacaklarına dair söz verdi. Esad, HTŞ’nin ilerleyişini ABD ve batılı ülkelerle ilişkilendirdi. Ancak Londra’daki LSE Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Fawaz Gerges, Humus’un düşmesinin Esad rejiminin sonunu getirebileceğini öne sürdü. Gerges, Humus’u Esad yönetiminin “merkezi sinir sistemi” olarak tanımlayarak, şehrin kaybının başkent Şam’ı daha ulaşılabilir hale getirebileceğini ifade etti. Profesör Gerges, muhaliflerin Humus’ta durdurulamaması durumunda Esad yönetiminin birkaç hafta veya birkaç ay içinde çökebileceğini tahmin ediyor. İran tarafında ise Reuters’a konuşan bir yetkili, Suriye’ye füze ve insansız hava araçları göndermeyi planladıklarını açıkladı. Ayrıca Tahran, Şam yönetimine verilen askeri danışmanlık desteğini artırmayı da hedefliyor. 27 Kasım’da HTŞ’nin ilerleyişinin yeniden başladığı iç savaşta, 5 Aralık’ta Hama kenti tamamen düştü. Böylece, Suriye ordusu 2011’den beri ilk kez Hama’yı kaybetmiş oldu. Geceye dair görüntülerde, kent merkezindeki farklı yerlerde muhalifler kutlama yaptılar. Hama’daki Hafız Esad heykelinin yıkılışına ilişkin görüntüler sosyal medyada geniş yankı buldu. Baas yönetiminin 1963’teki kuruluşundan bu yana Hama, muhalefetin direniş merkezi olmuştu. İdlib’de ise durum, Suriye’de 2011 yılından bu yana süregelen çatışmalar neticesinde 2020’de varılan ateşkesten beri büyük ölçüde duraklama dönemine girmişti. Muhalefet, kuzeybatıda bulunan İdlib kentinin ve çevresindeki vilayetlerin büyük kısmını kontrol altında tutuyordu. HTŞ’nin Halep’e yönelik operasyon başlatmasının ardından, Rusya ve Suriye orduları İdlib’e yönelik hava saldırılarına başladı.
Eski Mossad ajanları, çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirilen saldırıların arka planını açıkladı. Kaynak: Getty Images. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili bilgi veren...
Devamını Oku..