İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’deki başkanlık binasında düzenlenen İBB Meclisi’nin kasım ayı oturumlarının son toplantısında 2025 yılı yatırım ve hizmet bütçesini açıkladı. Oturuma başkanlık eden Birinci Başkanvekili Nuri Aslan’ın yönetiminde yapılan toplantıda İmamoğlu, konuşmasının sonunda 30 Ekim’de tutuklanarak cezaevine gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’den bahsetti. Yargılanması gerekenlerin Melen Barajı projesini hayata geçiremeyenler olduğunu belirten İmamoğlu, “Soruşturma mı açmak istiyorsunuz? Buradan ihbar ediyorum” dedi ve ekledi: “Melen Barajı… 2016’da açılacağının günü ve saati verildi, ama hala açılmadı. Bugünün şartlarında ihalenin bedeli en az 20 ya da 25 milyar lira. Daha da kötüsü, 2016’dan beri açılmayan Melen Barajı, her yıl milyarlarca liralık elektrik üretiyor olacaktı. O dönemde grup başkanvekiliniz burada konuştu ve yine 2022’de açılacağı söylendi, ama hâlâ yok. Böyle devam ederse, bir daha açılamayacak. Eğer soruşturma açmak istiyorsanız, buradan duyuruyorum, hükümetin yetkililerine ihbarda bulunuyorum. Kreşle ilgili yazı yetiştirmeye çalışacaklarına, Şehircilik Bakanı’nı ihbar ediyorum. Hatanın kimin tarafından yapıldığını bilmiyoruz; müteahhit “Bu yanlış” diyor ama kurum tarafından, “yap” yazısı gönderiliyor. Müteahhit suçsuz. Soruşturma açın, bedeli en az 40-50 milyar liradır. İstanbul’un su ihtiyacını karşılayacak olan bu barajın, hani bir milyar metreküp su tutacak bir kapasitesi vardır. Size buradan ihbar ediyorum, buna soruşturma açın ve bu hatayı yapanlara dava açın, siyasi bürokratlardan kaçınmayın. Eğer bunu biz yaptıysak, hiç düşünmeyin, bize de yapın. Ama lütfen Allahınızı severseniz, ben yurt dışında anlatırken alay ediliyorsam, birisi bana “stupid” (aptal) diyorsa, buna karşılık veremem. ‘Sen kimsin de terörist dedin?'” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, bir yargılanma ile karşı karşıya olduğunu belirtirken, “Birisi idiottu (salak) dedi, ne kadar anlamlı olabilir? Duruma bakın, bunlardan komik skeçler çıkacak 4-5 sene sonra. Biz milletimizi bu saçma davalarla gülümsetmeyeceğiz, görevimizi yapmak istiyoruz. Prof. Dr. Ahmet Özer’in serbest kalması için bir açıklama yapmak istiyorum. AK Parti Grup Başkanvekili’ne geç kalmış bir teşekkür iletmek istiyorum. Yargı eliyle insanların görevlerine son verilmesine karşıyız diye burada konuşmasına destek verdiğimizde teşekkür ediyoruz. Doğru. 11 siyasi parti bu kayyım meselesinin ne kadar vicdansız ve anlamından yoksun olduğuna dair ortak bir imza attı ve kanun tasarısı sunarak TBMM’ye gönderdi. Ben hala MHP Genel Başkanı’ndan randevu talep ediyorum; verir veya vermez tamamen kendi tercihidir. Bu memleket için hiç kimseden çekinmeyerek yanına gideceğim, kimseyi misafir etmeyeceğim. Şimdi, 65 yaşında bir insanın evine sabahın beşinde baskın yapıyorsunuz, bu durumda sizlerin bu durumdan memnun olup olmadığını düşünmeme bile gerek yok. Hapse atıyorsunuz, bunun planını yapıyorsunuz, bir kayyım atıyorsunuz ve iki başkan yardımcısı atıyorsunuz. İkisi de iki yıl önce AK Parti’den siyaset yapmış belediye başkan yardımcıları. Bu tarz bir yaklaşım ayıptır. Meclis seçim yapsın. Neden bunu yapmak istemiyorsunuz?” dedi. Bu sırada AK Parti’li Meclis Üyesi Murat Kant, “Çünkü teröristti” şeklinde bir ifade kullandı. İmamoğlu, buna karşılık, “Sen kimsin de terörist dedin, sen kimsin, hakim misin? Bak sana bir şey söyleyeyim, bu yüzden dayanamadın, hakim neden sürdürdüğümüzü anlatmaya çalıştın, ama bu bir ayıptır, ayıp! Bu toplumda terörist demeye devam ederek seçim kazanacağınızı düşünmeniz yanlıştır, kazanamazsınız. Bak, gizli tanık var ama gizli tanığın ifadesi açık değil; avukatlara bile verilmiyor” diyerek tepkisini gösterdi. Konuşmasına devam eden İmamoğlu, “Hukuksuz uygulamalarla utanmalısınız. 65 yaşındaki adama söylediğiniz sözlerden utanmalısınız” dedi. Meclis üyesi Kant, “Ben söylemiyorum, hakim söyledi” diye cevap verirken, İmamoğlu, “Sen söyledin, bırak hakimi, hakim sonra söyleyecek, sen konuşma” şeklinde yanıt verdi. İmamoğlu’nun konuşmaları, CHP’li sıralardan alkışlarla destek buldu. İmamoğlu, “Senin başına bir şey gelse, ben seni savunurum ama sen bunu yapamazsın. Niye biliyor musun, bu siyasi esaret, sen bunu yapamazsın, ben yaparım. Bak, bu ülkenin ‘Ahmak Davası’ndan memnun musun?” sorusunu yönlendirerek devam etti. Meclis Birinci Başkanvekili Nuri Aslan, salonu sakinleştirmeye çalıştı ama İmamoğlu konuşmasına devam etti. İmamoğlu, “Millete terörist demekten kaçınmalısınız, o ifadeleri ağzınıza almayın. Bunu demekle, böyle bir seçim kazanama kültürünü ortadan kaldırmalıyız, bu süreç böyle gelişmemeli. Ya da 15 Temmuz’dan önce terörist değildi, sonra terörist oldu. Ya da 15 Temmuz’dan önce bir şey yaptıysan suçlu değil, sonrasında suçlu oldun. Tıpkı şimdi yaptığınız gibi. İşinize odaklanın. İki yıl sonra başka şeyler söyleyeceksiniz. Senin yanında konuşmadığımı biliyorsun, seni adam yerine koymam. Bağırıp durma orada, bağırma orada terbiyesiz! Yanımda sesini çıkaramazsın, öyle yüksek sesle sürekli konuşamazsın. Yanımda ağzını açamazsın ama oradan bana bağırıyorsun! Benden korkmanı beklemiyorum. Oradan bana bağırmayacaksın, benim arkadaşlarıma terörist demeyeceksin, bunu yapamazsın!” diyerek tepkisini sürdürdü. Tansiyonun yükselmesi üzerine Meclis Birinci Başkanvekili Nuri Aslan, “Arkadaşlar, grup başkanvekiliniz konuşacak, AKP Grup Başkanvekili konuşurken cevap verin” diyerek durumu yatıştırmaya çalıştı. İmamoğlu, konuşmasına son verirken şu cümleleri kullandı: “Devam eden soruşturmalar, davalar ve kayyım atama uygulamaları, kendini milletin üzerinde gören bir zihniyetin acizliğini göstermektedir. O zihniyet, İstanbul’a yapacağımız hizmet ve yatırımlarla aciz kaldığını anlayacak. İsrafı sona erdirip, milletin parasını millete aktaracak kararlılığımıza karşı da aciz kalmaya devam edecektir. Bu mantık, partizanlığa fırsat vermeden liyakati esas alan yönetimimize karşı da acizdir. Pazar yerinde vatandaşla yüz yüze gelmeyenler… Ben, pazardan asla ayrılmadım, çünkü vatandaş benim yüzüme ne varsa söylüyor. Bir kez daha gururla ifade ediyorum; İBB’nin 2025-2029 stratejik planı ve 2025 yılı bütçe tasarısı, hemşerilerimizin sevgisini ve takdirini kazanmak amacıyla hazırlanmıştır.”
Yenidoğan Çetesi Davası'nın yedinci duruşması, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşma sırasında, 22 tutuklu sanık cezaevinden salona getirilirken, tutuksuz sanıklar ve avukatlar da hazır bulundu. Duruşmada, sanıklardan...
Devamını Oku..