Başlık: İngiltere ve ABD, ‘terör örgütü’ listesindeki HTŞ ile nasıl iletişim kuruyor?
Kaynak: EPA İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, İngiliz hükümetinin Suriye’de, Esad yönetimini devirmeye çalışan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) isimli isyancı grupla “diplomatik iletişim” içinde olduğunu açıkladı. Lammy, HTŞ’nin hala terörist örgüt olarak kabul edildiğini, ancak İngiltere’nin “diplomatik ilişki kurabileceğini” ve bu nedenle bunun gerçekleştiğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Cumartesi günü, ABD’nin Şam üzerindeki kontrolü ele geçiren HTŞ ile “doğrudan iletişim” halinde olduğunu belirtti. Bu durum, ABD’nin HTŞ ile resmi olarak ilk kez doğrudan iletişim kurduğuna dair bir açıklama olarak kayıtlara geçti. İngiltere ve ABD’den gelen bu açıklamalar, birçok ülkenin terör örgütleri listesinde yer alan HTŞ ile ilişkilerinin nasıl ilerleyeceğine dair tartışmalara yön verecek gibi görünüyor.
Suriye’de HTŞ’nin çağrısıyla birçok şehirde Esad’ın devrilmesi kutlanırken, Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat operasyonu hakkında bilgiler de gündemde. 13 yaşındaki Hamza’nın, Suriye protestolarının patlak vermesine yol açan ölümü, annesi tarafından ‘Esad inşallah bedelini öder’ şeklinde değerlendirildi. Ayrıca, Kemi Badenoch, İngiltere’de Muhafazakar Parti’nin ilk siyah lideri olma başarısını göstermiştir.
Öte yandan, İngiliz hükümeti, bölgedeki mülteciler de dahil olmak üzere “savunmasız Suriyelilere” yönelik 50 milyon sterlinlik yeni bir insani yardım paketi açıkladı. Lammy, “Suriye’de temsili ve kapsayıcı bir hükümet görmek istiyoruz. Kimyasal silah depolarının tehdit altında olmadığını, bu silahların kullanılmadığını ve şiddetin devam etmeyeceğinin garanti altına alındığını görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy, “Tüm bu nedenlerle, diplomasi ve istihbarat temelli olanlar dahil elimizdeki her türlü kanalı kullanarak gerektiğinde HTŞ ile muhatap olma arayışındayız” dedi.
Kaynak: Reuters İngiliz dışişleri yetkilileri, HTŞ ile diplomatik temasın Dışişleri Bakanı’nın doğrudan katılımını gerektirmediğini belirtiyor. Kaynaklar, mevcut terörizm yasaları altında bu tür bir iletişimin mümkün olduğunu, sivil toplum örgütlerinin insani yardım sağlama amaçlarıyla iletişim kurabileceğini örnek olarak veriyor. Bu adım, İngiltere’nin HTŞ’yi terör örgütleri listesinden çıkardığı anlamına gelmiyor, fakat ilerleyen süreçte HTŞ’nin eylemlerine dayalı olarak değerlendirilmesine zemin hazırlayabilir. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, HTŞ ile olan temaslarının spesifik olarak kayıp Amerikalı gazeteci Austin Tice’ın durumu hakkında olduğunu ifade etti. Pazar günü gerçekleşen görüşme sırasında Blinken, Washington’un “Suriye halkının seçtiği temsili hükümete destek vereceğini” belirtti.
Lammy, HTŞ’nin İngiltere’nin terör örgütleri listesinden çıkarılıp çıkarılamayacağına dair bir soruya verdiği yanıtta, örgütün El-Kaide’nin bir şubesinden türediğini hatırlattı: “El-Kaide, İngiltere’de korkunç can kaybına neden oldu. HTŞ’yi eylemlerine göre değerlendireceğiz. Gelecek hakkında yorum yapamam ama bu durum Suriye için önemli bir dönemeç olarak kabul ediliyor.” HTŞ’nin statüsü ile ilgili olarak İngiltere Başbakanı Keir Starmer, henüz bir karar verilmediğini söyledi.
İngiltere’nin Suriye’ye para yardımı kararı, Ürdün’ün Akabe şehrindeki dışişleri bakanları toplantısından sonra alındı. Arap Birliği tarafından kurulan Arap Bakanlar Temas Komitesi’nin Suriye konulu ilk uluslararası toplantısı Akabe’de gerçekleştirilmişti. Toplantıya Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’den temsilciler katıldı. HTŞ ise bu toplantıya temsil edilmedi. İngiltere, Şam’daki büyükelçiliğini 2013 yılında ülkedeki iç savaşın büyümesi üzerine kapatmıştı ve 2011-2021 arasında 30 binden fazla Suriyeli İngiltere’de sığınma hakkı kazanmıştı.