İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, geçtiğimiz hafta İsrail tarafından İran’a düzenlenen saldırı ile ilgili bir açıklama yaparak, “ABD ve İsrail’e sert bir yanıt vereceğiz” dedi. Hamaney, 1979 yılında Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nin işgali ile başlayan rehine krizinin 45. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte öğrencilere hitap etti. Bu açıklama, İran ile İsrail arasında yaşanan karşılıklı füze saldırıları sonrası yapıldı. Geçen hafta İsrail’in saldırılarında dört İran askerinin hayatını kaybettiği bildirilmişti. İran, aynı zamanda Ekim ayı başında İsrail’e çok sayıda füze ile saldırmıştı; bu saldırılar, Hizbullah ve Hamas liderlerinin ölümüne tepk olarak gerçekleştirilmişti. Hamaney, İran’ın düşmanlarının İran’a, İran halkına ve “direniş eksenine” yönelik eylemlerinden ötürü ağır bir sonuçla karşılaşacaklarını belirtti.
Hamas, liderlerinden İsmail Haniye’nin, İsrail’in Tahran’da düzenlediği bir saldırıda öldüğünü açıkladı. Ayrıca, İsrail’in hava savunma sistemi olan Demir Kubbe’nin, Hizbullah’ın saldırısını neden engelleyemediği de tartışılmakta. İran’ın “direniş ekseni” olarak adlandırdığı ittifak, Tahran’ın desteklediği grupları içermekte; bunlar arasında Gazze’de Hamas, Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Husi hareketi ve Irak ile Suriye’deki silahlı gruplar yer almakta. Bu grupların birçoğu, Batılı ülkeler tarafından “terörist” olarak tanımlanıyor.
Dün, İran’daki üst düzey yetkililer, 26 Ekim’deki saldırılara karşı “sert bir yanıt” verileceği yönünde açıklamalar yaptı. Ancak, yetkililer muhtemel saldırının ne zaman gerçekleşeceği konusunda net bir tarih vermekten kaçındılar. Amerikan basınında ise, saldırının 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önce veya sonra olabileceği yönünde farklı görüşler dile getirildi. İran İslam Cumhuriyeti liderinin özel kalemi Muhammed Muhammedi Golpayegani, İsrail’in saldırısına karşılık olarak, “İran’ın Siyonistlere hayret verici bir yanıt verecek” ifadesini kullandı. İsrail’in saldırısını “çaresizce ve korkakça” olarak değerlendiren Golpayegani, İran’ın vereceği cevaptan sonra düşmanlarının pişman olacağını vurguladı.
26 Ekim’de İsrail, İran’ın hava savunma sistemleri ve füze kapasitesine büyük ölçüde zarar verdiğini iddia etti; İran ise bu durumu reddetti. 7 Ekim’de yaşanan saldırılardan sonra, İsrail, Hamas’ın en büyük destekçisi olarak İran’ı hedef alıyor. 7 Ekim’den bu yana, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 43 binden fazla kişi, İsrail’in hava saldırıları sonucu yaşamını yitirdi. Bu ölümler arasında birçok kadın ve çocuk da yer almakta. İsrail, Eylül ayında Lübnan’da Hizbullah’a karşı bir operasyon başlatarak o bölgeye girdi. Netanyahu yönetimi, bu operasyonun, İsrail’in kuzeyinde çatışmalardan dolayı evlerini terk eden binlerce insanın geri dönebilmesini sağlamayı amaçladığını açıkladı. Ancak Hizbullah, bunun bölgedeki gerginliği artıracak provokatif bir eylem olduğuna dikkat çekti. O günden bu yana, Lübnan’da 2800’den fazla kişi İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybetti ve 1.2 milyon kişi yerinden oldu.
ABD ile İran arasındaki ilişkiler ise, 4 Kasım 1979’da İranlı eylemcilerin Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’ni basarak 50’den fazla Amerikan diplomatı ve elçilik çalışanını rehin almasının ardından, 444 gün süren rehine krizinin ardından asla düzelmedi.