İranlı üst düzey yetkililer, çeşitli medya kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda, İsrail’in 26 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği saldırılara karşı “sert bir cevap” verileceğini ifade etti. İki önemli generalin de içinde bulunduğu kaynaklar, olası saldırının tarihi hakkında bilgi vermekten kaçındı. Amerikan basınında, bu saldırının 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önce veya sonrasında yapılabileceğine dair farklı görüşler bulundu. İran İslam Cumhuriyeti’nin lideri Ayetullah Ali Hamaney’in özel kalemi olan Muhammed Muhammedi Golpayegani, İsrail’in saldırısını değerlendirerek, “İran, Siyonistlere sert ve dudak uçuklatan bir yanıt verecek” dedi. Golpayegani, İsrail’inki gibi “çaresiz ve korkakça” bir saldırının ardından, düşmanlarının eylemlerinin sonucunda “pişman olacaklarını” belirtti. Golpayegani’nin bu açıklamaları, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın haleflerinden biri olarak görülen ve kısa süre önce Beyrut’ta İsrail saldırısında hayatını kaybeden Haşim Seyfeddin’in anma töreninde yer aldı. İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Salami de benzer bir açıklama yaparak, İsrail’e yönelik tehditlerde bulundu: “Başka bir talihsizlikte bulundunuz ve bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorundasınız… Kaçacak yeriniz yok”. Salami, İsrail’i “köksüz bir ağaç” olarak tanımlarken, bu ülkenin hükümetinin, “mantıksızca hareket eden parçalanmış bir rejimin” adımlarını attığını söyleyerek eleştirdi. Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, bu açıklamalar Salami’nin Şiraz’daki “şehitleri anma etkinliği” sırasında yapıldı. İran Devrim Muhafızları’nın ikinci adamı Tuğamiral Ali Fadavi de, İran’ın vereceği yanıtın “kaçınılmaz” olduğunu söyledi. Fadavi, son 40 yılda İsrail’in her saldırısına karşılık verildiğini, dolayısıyla son saldırının da farklı olmayacağını belirtti. Ayrıca, “İran, Siyonistlerin değer verdiği her şeyi tek bir operasyonla hedef alacak kapasiteye sahip” dedi. Fadavi, İran destekli Hizbullah hareketine de değinerek, İsrail liderlerinin ve kıdemli komutanlarının öldürülmesinden sonra bu grubun daha da güçlendiğini savundu. Fadavi’nin bu ifadeleri, İran’daki resmi basında geniş bir şekilde yer buldu. Olası bir saldırının zamanı konusunda ise İranlı yetkililer tarih vermekten kaçınırken, ABD merkezli medya kuruluşlarında farklı tahminler ortaya atıldı. CNN, ismini açıklamadığı bir İranlı yetkilinin, saldırının 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinden önce olabileceğini söylediğini bildirdi. Axios, İsrail istihbaratının değerlendirmelerine dayanarak, 31 Ekim tarihinde İran’ın “önümüzdeki günlerde” Irak’tan saldırı başlatmaya hazırlandığını duyurdu. New York Times, isim vermeden, 28 Ekim’de Hamaney’in Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’ne İsrail’e saldırmaya hazırlanmaları yönünde talimat verdiğini belirtti. Gazete, İsrail içerisinde onlarca askeri hedefin yer aldığı bir listenin hazırlandığını bildirdi. Ancak kaynaklar, Tahran’ın bölgedeki gerilimin artmasının Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın yeniden seçilmesine yardımcı olabileceğinden endişe ettiğini ve bu nedenle saldırıların büyük olasılıkla Amerikan seçimlerinden sonra gerçekleşeceğini ifade etti. 1 Ekim tarihinde İran, İsrail’e 200’den fazla füze fırlattı. Bunun üzerine, 26 Ekim’de İsrail ordusu, Tahran yakınlarında ve ülkenin batısında bulunan füze üretim tesisleri gibi çeşitli hedefleri vurdu. İran, hava saldırıları sonucunda dört askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. İki ülke arasındaki gerilim ise Gazze savaşı ve İsrail’in Lübnan’da başlattığı saldırılar nedeniyle yeniden tırmanmış durumda.
Sednaya Cezaevi: Yer altında tutulan 'on binlerce kişiye' henüz ulaşılamadı Suriye'de Beşar Esad yönetiminin sona ermesinin ardından, Şam'ın dışında bulunan Sednaya Askeri Hapishanesi'ni boşaltma çalışmaları devam ediyor. Beyaz...
Devamını Oku..