İsrail kabinesi, İsrail ve Lübnan arasında bir ateşkes anlaşması üzerinde görüşmek üzere bugün bir araya gelecek. Kaynaklar, tarafların bu anlaşmaya daha yakın olduğunu belirtiyor. Ancak, İsrail’in Beyrut’un güneyine yönelik saldırıları devam etmekte. İsrail ordusu, bölgedeki siviller için tahliye emri vermiş durumda. 60 günlük bir ateşkes önerisinin, İsrail güçlerinin Güney Lübnan’dan çekilmesini ve Hizbullah’ın burada bulunmasını engellemeyi hedeflediği ifade ediliyor. Anlaşma üzerindeki görüşmeler sürerken, İsrail ve Hizbullah arasında karşılıklı saldırılar da artış göstermiştir. Lübnan Başbakanı, Beyrut’taki saldırılarda hayatını kaybeden 22 kişinin tamamının sivil olduğunu açıkladı. Ayrıca, uydu görüntüleri ile yapılan bombardımanlar da dikkat çekiyor. Batılı bir diplomata göre, anlaşmanın uygulanabilirliği, boşaltılan bölgedeki Lübnan ordusunun varlığının artırılmasını da kapsıyor. Lübnan Parlamento Başkan Yardımcısı Elias Bou Saab, ateşkes önünde ciddi bir engel kalmadığını dile getirdi ve bu konudaki anlaşmazlığın, Fransa’nın da içinde bulunduğu beş ülkeden oluşan bir komitenin kurulmasıyla aşıldığını belirtti. İsrail’in, Hizbullah’ın Litani’nin güneyine geçtiğine inanması durumunda yeniden askeri müdahale yapma hakkını ısrarla talep etmesi de anlaşma için bir engel oluşturuyordu. Ancak, ABD elçisi Amos Hochstein, bu ateşkes anlaşmasının bir zaman sınırı olduğunu vurguladı. Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (Unifil) ve Lübnan ordusunun mevcut zayıflığı nedeniyle ateşkesin uygulanmasına dair bazı endişeler dile getiriliyor. İşte burada, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, sosyal medya üzerinden ateşkes anlaşmasına karşı olduğunu belirtti ve bunu “ciddi bir hata” olarak değerlendirdi. Gvir, şu anda Hizbullah’ın askeri olarak geri adım attığı dönemin örgütü yok etmek için “tarihi bir fırsat” olduğunu savundu. Eylül sonrasında yoğunlaşan çatışmalarla birlikte Lübnanlı yetkililer, herhangi bir anlaşmanın 2006 yılında sona eren savaşı düzenleyen 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı’nın şartlarına tabi olması gerektiğini ifade etti. Bu karar, Hizbullah savaşçılarının 30 km uzaklıktaki Litani Nehri ile Mavi Hat arasındaki bölgeden çekilmesini gerektiriyor. İsrail, bu sınıra tam olarak uyulmadığını belirtirken, Lübnan, İsrail’in ihlalleri arasında ülke toprakları üzerinde askeri uçuşlar gerçekleştirilmesini de sayıyor. İki taraf arasındaki saldırılarda can kaybı 3.700’ü aşarken, İsrail hafta sonu boyunca Beyrut’a saldırılarına devam etmiş, buna karşılık Hizbullah da Lübnan’dan yaklaşık 250 roket fırlatmış durumda. İsrail ordusu, bu saldırıların Eylül ayından bu yana en ciddi saldırılardan biri olduğunu ve bu süreçte çok sayıda sivilin yaralandığını açıkladı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, Beyrut’taki saldırılar sonucunda 29 kişinin, ülke genelinde toplam 84 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Hizbullah, daha önce Beyrut’a yönelik saldırılara Tel Aviv’e karşılık vereceğini belirtmişti ve şehre komşu askeri bölgelere hassas füzeler fırlattı. İsrail ordusu, Hizbullah’ın Dahiye’deki 12 komuta merkezine yönelik saldırılarını tamamladığını duyururken, medya kaynakları saldırının, üst düzey liderlerinden Muhammed Haydar’ı hedef aldığını aktarıyor. İsrail, Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyonun amacını, kuzeydeki 60.000 kişinin geri dönüşünü sağlamak olarak açıklıyor. Lübnanlı yetkililer, Ekim 2023’ten beri 3.750’den fazla can kaybı yaşandığını, en az 15.600 kişinin yaralandığını ve 1 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini belirtmektedir. Son iki hafta içinde İsrail, Hizbullah’a karşı saldırılarını artırmış, bu süreçte Hizbullah’ın liderlerinden çoğu da dahil olmak üzere pek çok önemli isim öldürülmüştür. İran’ın desteklediği Hizbullah, Filistin’deki Hamas’a destek amacıyla İsrail’e roket saldırılarını da yoğunlaştırmıştır.
Başlık: Suriye: AB Ülkeleri Sığınma Başvurularını Durdurdu, Sınır Dışı Tartışmaları Gündemde Son gelişmelere göre Avrupa Birliği, Suriye’deki durum üzerine yeni politikalar geliştirme çabasında. Bazı üye ülkeler ise göç...
Devamını Oku..